29 Aralık 2017 17:44
Hürriyet yazarı Sedat Ergin, 24 Aralık 2017 tarihinde çıkarılan 695 ve 696 sayılı kanun hükmünde kararnamelerin (KHK), Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından 15 Temmuz 2016 yılında yapılan darbe girişimi sonrası geçen bir buçuk yıla yakın süre içerisinde yürürlüğe giren 30'uncu KHK olduğunu belirtti. Anayasa'nın 121. maddesinde kararnamelerin Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra “aynı gün TBMM’nin onayına sunulacağını” belirtildiğini ifade eden Ergin, şimdiye kadar çıkarılan KHK'ların yalnızca 5'inin TBMM tarafından onaylandığını yazdı.
Ergin, "KHK’ların Meclis’ten ivedilikle onay alması işlemine bütün diğer kanunların önüne almak suretiyle büyük bir önem ve öncelik atfediliyor. Burada Anayasa’nın da öngördüğü doğrultu, KHK’ların bir an önce TBMM’de onaylanıp yasa haline getirilmesidir" dedi.
Sedat Ergin'in, "Olağanüstü Hal’in olağanlaşması" başlığıyla (29 Aralık 2017) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Görünüşte 15 Temmuz’da darbeye direnen sivillere eylemleri nedeniyle dokunulmazlık getiren, buna karşılık muğlak içeriği nedeniyle büyük tartışma koparan son düzenleme, Olağanüstü Hal rejimi altında uygulamaya konan kanun hükmünde kararnamelerin (KHK) vardığı noktayı göstermesi açısından göz açıcı bir işlev gördü.
Söz konusu düzenleme Resmi Gazete’nin geçen pazar günkü sayısında yayımlanmıştı ve OHAL’in 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilmesinden sonraki bir buçuk yıla yakın süre içinde yürürlüğe giren 30’uncu KHK’ydı.
696 sayılı bu kararname tam 45 sayfa tutuyor. Muhtelif yasa ve daha önce çıkmış KHK’lardaki değişikliklere ilişkin toplam 136 madde altında sayısız düzenleme içeriyor. Bunların bazıları tek maddelik küçük değişiklikler. Ancak neredeyse kendi başına müstakil bir yasa boyutuna ulaşacak büyüklükte değişiklikler de sıkıştırılmış bu KHK’nın içine.
KHK kuşkusuz anayasal bir düzenleme. Ancak KHK ile yapılabilecek işlerin “sınırları” konusunda Anayasa’nın “Olağanüstü Hallerle İlgili Düzenleme” başlığı altındaki 121. maddesinde çok açık bir hüküm var. Diyor ki 121. maddenin üçüncü fıkrası: “Olağanüstü hal süresince Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir.”
*
Görüleceği gibi, KHK’ların çıkartılması, muhakkak “OHAL’in gerekli kıldığı konular” ile sınırlı olması koşuluna bağlanıyor. Şimdi uygulamada böyle olup olmadığına bakalım.
Resmi Gazete’de çıkan KHK üzerinde yaptığım hesaplamaya göre toplam 54 ayrı kanun ve KHK üzerinde muhtelif değişiklikler yapılmış. “OHAL’in gerekli kıldığı konularda” bakın hangi yasalarda değişikliğe gidilmiş:
Trafik Kanunu, Askerlik Kanunu, Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanunu, Tababet ve Şuabatı San’atların Tarzı İcrasına Dair Kanun, Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun, Kamu İhale Kanunu, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu, Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu, Şeker Kanunu, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminat Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Yargıtay Kanunu, Uzman Erbaş Kanunu, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Posta Hizmetleri Kanunu, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulmasına Dair Kanun...
*
Anayasa’dan uzaklaşma yalnızca amaç dışına çıkılmasıyla sınırlı değildir. Anayasa’nın 121. maddesi, yine çok açık bir dille bu kararnamelerin Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra “aynı gün TBMM’nin onayına sunulacağını” belirtiyor ve ekliyor: “Bunların Meclisçe onaylanmasına ilişkin süre ve usul içtüzükle belirlenir.”
İçtüzük’ün 128’inci maddesi bu konuda özetle şu hükmü getiriyor: “Anayasa’nın 121 ve 122’nci maddeleri gereğince çıkarılan ve TBMM’ye sunulan kanun hükmünde kararnameler... komisyonlarda ve Genel Kurul’da diğer kanun hükmünde kararnamelerle, kanun tasarı ve tekliflerinden önce, ivedilikle en geç otuz gün içinde görüşülür ve karara bağlanır.”
Görüleceği gibi, KHK’ların Meclis’ten ivedilikle onay alması işlemine bütün diğer kanunların önüne almak suretiyle büyük bir önem ve öncelik atfediliyor. Burada Anayasa’nın da öngördüğü doğrultu, KHK’ların bir an önce TBMM’de onaylanıp yasa haline getirilmesidir.
Peki şu ana kadar iktidar tarafından yürürlüğe konan 30 KHK’dan kaçı TBMM’de onaylanmıştır? Yanıt: sadece 5’i...
Bu durumda Anayasa’nın ve TBMM İçtüzüğü’nün açık hükümlerinin bariz bir şekilde çiğnendiğini söylemek objektif bir saptama olacaktır.
© Tüm hakları saklıdır.