CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, T24 yazarlarıyla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'nun "Sağ-sol yok, demokrasi yanlıları ve karşıtları var" sözü siyaseti nasıl belirleyebilir?
Şirin Payzın ile Murat Sabuncu birlikte yorumladı.
Payzın, Kılıçdaroğlu'na Kanal İstanbul konusunda TÜSİAD'ın 'tavırsızlığına' ilişkin bir soru yönelttiğini hatırlattı. Payzın, "Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntılara karşı tavır konusunda TÜSİAD'dan önce eleştirilmesi gereken başka örgütler olduğunu söyledi ancak TÜSİAD'ın susma lüksü yok. Yağmurda, çamurda dilekçesini alıp Kanal İstanbul'la ilgili demokratik hakkını kullanan insanlar bunu yaparken iş dünyasının böyle bir lüksü yok, bu kabul edilebilir bir şey değil" dedi.
Sabuncu da, Kılıçdaroğlu'nun 'Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), MÜSİAD, İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası'nın tavırlarının eleştirilmesi gerektiğini söylediğine değindi. Sabuncu, "TOBB, AKP'nin ekonomik oluşumu gibi konumlanmış durumda, Türkiye için değil AKP için çalışıyorlarmış gibi" yorumunu yaptı.
Murat Sabuncu ve Şirin Payzın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan seçilmesinden bugüne kadarki süreçte Kılıçdaroğlu ve CHP'de değişen dinamikleri de ele aldı.
Sabuncu, Kılıçdaroğlu'nun başkan seçilmesinden sonraki seçim başarısızlıklarının ardından Kılıçdaroğlu ile iligili bir umutsuzluk dalgası başladığını ancak bunun 2016'dan sonra değiştiğini ifade etti. Sabuncu, "2016 darbe girişimi sonrası ise Kılıçdaroğlu başka bir profil çizmeye başladı. Sadece kendisine oy verenlerin değil kendisine muhalefet edenlerin de yargısal ya da yargısız infaza uğramış herkesin yanında oldu, adalet yürüyüşü yaptı, bununla birlikte toplumun her kesimine dokundu çünkü insanlar adalete açtı. Bunun sonrasında rakibi Muharrem İnce'yi aday gösterdi, iyi bir süreç yönetti. Son yerel seçimlerde de ideolojik olarak farklı olan ama demokrasi ekseninde ortak düşünen isimleri, partileri bir araya getirerek başarı kazandı" ifadelerini kullandı.
Sabuncu, "Kılıçdaroğlu, kendi yankı odalarımıza hapsolarak Türkiye'yi demokratik olarak dönüştüremeyeceğimizi fark etti. Kılıçdaroğlu ya da CHP demokrasi bloğu oluşturmak için daha önce çalışmıştı, bundan sonraki süreçte de diğer partilerin bagajlarını unutmadan demokrasi bloğu kulacağını düşünüyorum" yorumunu yaptı.
Şirin Payzın da T24 yazar ve yöneticilerinin Kılıçdaroğlu'yla buluşmasından izlenimlerini aktararak, CHP ekibi arasında olumlu bir iletişim gözlemlediğini dile getirdi. Payzın, "İç iletişimleri yerli yerine oturmuş, ana muhalefet partisi olmanın ağırlığını koymuşlar diye düşünüyorum" dedi.
TIKLAYIN: Kılıçdaroğlu: Asıl muhafazakâr bizdik, yıllar yılı değişmemek için direndik