Gündem

Bugün: Can Dündar dubleks dairede kalıyor, koğuşlar pırıl pırıl

26 Kasım'da tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül Silivri Cezaevi'nde kalıyor

22 Şubat 2016 11:12

Kayyum yönetimindeki Bugün gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nde kaldıkları koğuşların ‘dubleks’ olduğunu yazdı. Sürmanşetten verilen haberde Gül ve Dündar’ın ‘tecrit’ edildiği iddialarına ilişkin de “Can Dündar’ın sık sık 'tecrit var' iddiasıyla gündeme taşıdığı Silivri Cezaevi’nde tecritten eser yok” ifadesi kullanıldı.

Bugün’e göre, Can dündar ver Erdem Gül’ün cezaevindeki şartları şöyle: “Dündar ve Erdem Gül’ün kaldığı cezaevindeki koğuşu olanakları son derece geniş bir halde yapılmış. Dubleks koğuşta banyo, lavabo, masa ve plazma ekran TV bulunurken, üst katta yatak ve elbise dolabı ile geniş bir pencere var. Özel havalandırma alanı da mevcut. Ayrıca Dündar ve Gül için cezaevi önünde saatlerce nöbet tutulduğu haberleri de yalan çıktı. 13 Şubat’ta bütün gün gelen bir kişi bile yoktu. Demek ki bir saat durup, fotoğraf çektirip gidiyorlardı.

Bugün’ün  Fatih Dağıstanlı’nın imzasıyla sürmanşetten "Can Dündar dubleks dairede kalıyor!" başlığıyla verdiği haber şöyle:

Ergenekon, Balyoz gibi davaların duruşmalarının da görüldüğü sırada adını belleğimize kazıyan, bir dönem ünlü paşaların, gazetecilerin, bürokratların ve siyasetçilerin kaldığı Silivri Cezaevi Kampüsü’nü ziyaret etme fikri, Ankara Haber Müdürümüz Helin Şahin’le konuşunca belirdi.

Silivri Cezaevi, FETÖ sanıkları ile Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve yine aynı gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün de bu cezaevine konulmasıyla yeniden gündemimize girmişti. Cumhuriyet Gazetesi’nin her gün birinci sayfadan ‘Silivri Nöbeti’ diye yaptığı fotoğraf yayını ve Dündar ile Gül’ün bazen yazdıkları yazı ve mektuplarla dikkatimizi cezbediyordu.

Bir cumartesi sabahı cezaevine girerken Cumhuriyet’te her gün yayımlanan fotoğrafın çekildiği yerde kimseyi göremiyoruz. İçeride gezmeye başlarken kendimi pırıl pırıl, her şeyin dört dörtlük yürüdüğü bir mekanizmanın içinde buluyorum. Mutfak, fırın, hastane ve sosyal tesisleri geziyoruz. Sanki cezaevi değil kocaman bir işletme. Her yerde çalışan mahkûmlar, ama mahkûm oldukları hissine kapılmıyorum. Cezaevini gezerken  hijyen, düzen ve intizam gözlerden kaçmıyor.

Mutfakta kazanlar dolusu yemek pişiyor. Temizlik, yemeklerin kalitesi 1. sınıf. Sonra ortak kullanım alanlarını geziyoruz. Dershaneler, açık ve kapalı futbol, basketbol, voleybol  ve tenis sahaları, masa tenisi alanları, bilgisayar ve hobi odaları. Amatör tiyatro çalışmasına da, resim kursuna da tanıklık ediyoruz. Profesyonel tiyatro gruplarının gelip oyun sahneledikleri alanları da geziyoruz.Cezaevleri birer işletmeye dönüşmüş. İsteyen belirli bir ücret karşılığı buralarda çalışabiliyor. Ayakkabıdan çanta atölyesine, hatta Merkez Bankası için bozuk para çantası üreten tekstil atölyesine kadar ne ararsan var. En ilginç yer Ergenekon ve Balyoz gibi davalar tamamlandıktan sonra yapılan yeni bina. 3 mahkeme salonu var burada. İki tanesi 650’şer, diğeri bin 500 metrekare.  17/25 Aralık hesaplanarak yapılmış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve arkadaşlarının yargılanması için hazırlanmış mekânlar. 

En son ise ‘yüksek güvenlikli cezaevini’ geziyoruz. Can Dündar ve Erdem Gül’ün de aralarında bulunduğu kişilerin kaldığı bölüm. Dündar ve  Gül’ün kaldığı hücrenin bire bir aynısını gezdiriyorlar. Dubleks, stüdyo bir daire. Üst kat yatakhane ve 25 metrekare. Alt kat ortak kullanım alanı 25 metrekare. Havalandırma alanı da 25 metrekare. Satın alıp bir buzdolabı ve TV’de bulundurabiliyorlar. Dündar ve Gül’ün kaldığı bölümde bir bilgisayar odası da hazırlanmış. Bu odada gazeteye yazılarını yazma imkânı sunulmuş. Dündar ve Erdem Gül’ü 90’ı aşkın milletvekili ve 100’ü aşkın avukat ziyaret etmiş. İşte Silivri Cezaevi yolculuğumuzun özeti. “Silivri Cezaevi’ni gezdin, gördün, ne diyorsun” diye sorarsanız, işte cevabım: Allah kimseyi cezaevine düşürmesin.

Dündar'ın üst kattaki yatak odası

“Casusluk” yaptığı iddiasıyla tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın sık sık “tecrit var” iddiasıyla gündeme taşıdığı Silivri Cezaevi’nde tecritten eser yok. Dündar ve Erdem Gül’ün kaldığı cezaevindeki koğuşu olanakları son derece geniş bir halde yapılmış. Dubleks koğuşta banyo, lavabo, masa ve plazma ekran TV bulunurken, üst katta yatak ve elbise dolabı ile geniş bir pencere var. Özel havalandırma alanı da mevcut. Ayrıca Dündar ve Gül için cezaevi önünde saatlerce nöbet tutulduğu haberleri de yalan çıktı. 13 Şubat’ta bütün gün gelen bir kişi bile yoktu. Demek ki bir saat durup, fotoğraf çektirip gidiyorlardı.

Darbe mhevesleri yarım kaldı

FETÖ’nün adamları cezaevinde 2013’te 3 tane bu dev salondan yaptırdı. 17-25 Aralık darbe girişimi başarılı olsaydı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, bazı bakanlar, milletvekilleri, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile hedefteki gazeteciler, işadamları ve pek çok kanaat önderinin içinde bulunduğu yüzlerce kişi bu salonlarda yargılanacaktı. Ancak bu salonlarda şimdi FETÖ mensubu sanıkların yargılanması bekleniyor. Ankara İncek’te, FETÖ lideri Fethullah Gülen’in darbe sonrası gelerek yaşayacağı lüks malikane ile Silivri’de hazırlanan bu dev salon eş zamanlı inşa edilmişti. Hevesleri kursağında kaldı.