T24 Dış Haberler
İngiltere ve Kuzey İrlanda'da aşırı sağcı ve göçmen karşıtı şiddet olayları pazartesi günü yedinci gününde de devam etti. Adalet Bakanı Heidi Alexander, kargaşa ve isyana neden olan kişilerin "kendilerini bekleyen bir hapishaneleri olacağını" söyledi. Şimdiye kadar yaklaşık 400 kişi gözaltına alındı.
Plymouth, Belfast ve Darlington'da çıkan olayları bastırmaya çalışan polis memurları pazartesi günü saldırıya uğradı ve yaralandı. Bir hafta önceki Southport bıçaklama olaylarından bu yana yaklaşık 400 kişi gözaltına alındı.
Adalet Bakanı Heidi Alexander BBC Radio 4'ün Today programına verdiği demeçte "İsyanlar ve düzensizliğin bir sonucu olarak hapis cezasına çarptırılan herkesi bekleyen bir hapishane olacağından emin olacağız" dedi. Alexander, şiddet olaylarına yanıt olarak hükûmetin ay sonunda devreye girecek olan 567 ek cezaevi kontenjanını devreye soktuğunu söyledi.
Aşırı sağcı ve göçmen karşıtı olaylar, pazartesi günü yedinci gününe girerken, Plymouth'taki İşçi Partili meclis üyesi Jemima Laing, polis memurlarının "sürekli şiddet" sırasında yaralanmasının ardından Devon'daki liman kentinde "oldukça korkunç" bir gece yaşandığını ifade etti. Birkaç polis memuru hafif yaralanırken iki kişi de hastaneye kaldırıldı.
İsyancılar bugüne kadar çeşitli camileri hedef alırken bir polis binasını yağmaladı ve bir polis aracını ateşe verdi. Bu sırada kalabalığın ırkçı sloganlar attığı duyuldu. Birçok Britanya şehrinde göçmen karşıtı aşırı sağcılar ile karşı protestocular arasında çatışmalar yaşandı. 4 Ağustos'ta yaklaşık 700 kişilik ırkçı grup, Rotherham'daki sığınmacı yurdunun önünde toplanarak binayı ateşe vermeye çalıştı.
İngiltere ve Kuzey İrlanda'da şiddet olaylarına karışmakla suçlanan iki düzineden fazla kişi, hükümetin "hızlı adalet" sözü vermesinin ardından pazartesi günü sulh ceza mahkemelerinde hakim karşısına çıktı. Suçlamalar arasında "şiddet içeren kargaşa", "saldırı", "kundaklama" ve "polis tutuklamasına direnme" yer alırken, sanıkların yaşları 14 ile 69 arasında değişiyordu.
Britanya'nın eski terörle mücadele başkanı Neil Basu, hafta sonu bir kütüphaneyi ateşe veren, dükkanları yağmalayan ve sığınmacıların kaldığı otellere saldıran göstericilerin de dahil olduğu şiddet olaylarının "terörizm" olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.