Dünya
Deutsche Welle

Brandenburg Kapısı'nın önünden özgürlük çağrısı

Berlin'de Brandenburg Kapısı'nın önünde Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesi ile düzenlenen etkinlikte Türkiye’de ve diğer ülkelerdeki tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı.

04 Mayıs 2017 11:11

Almanya'nın başkenti Berlin’deki Brandenburg Kapısı'nın önünde 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle TAZ gazetesi, RBB televizyonu ve Springer Yayınevi'nin girişimiyle tutuklu gazetecilerle dayanışma amacıyla dün akşam bir etkinlik düzenlendi. Farklı müzik gruplarının sahneye çıktığı etkinlikte dünyada ve özellikle Türkiye’de tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılması icin çağrı yapıldı.

Oyuncu ve şarkıcı İran asıllı Jasmin Tabatabai, Türk asıllı komedyen Jilet Ayşe, Alman punk grubu Antilopen Gang, Alman Indipop sanatçısı Peter Licht, Türkiye’de yasaklanan ‘Mr. Genelkurmay’ şarkısıyla Almanya’da ünlenen Türk-Alman rapçı Sultan Tunç ve Kürt sanatçı Mikail Aslan sahne alan grupların arasındaydı. Yazar Sibylle Berg ve televizyon programında sık sık Türk hükümetini ironik bir şekilde eleştiren komedyen Oliver Welke gibi ünlü isimlerin gönderdikleri video mesajları da konser alanında gösterildi.

Sahnenin iki yanındaki iki dev ekrana Türkiye’de tutuklu bulunan gazetecilerin fotoğrafları yansıtıldı.

"Gazeteciler koşulsuz serbest bırakılmalı"

Etkinlikte bir konuşma yapan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Markus Beeko, dünyada en çok gazetecinin tutuklu bulunduğu ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekerek "Türkiye hükümeti, bu gazeteciler özgür bırakılana kadar bizim yanlarında duracağımızı anlasın" ifadesini kullandı. Beeko tüm tutuklu gazetecilerin koşulsuz hemen özgür bırakılmasını istedi.

RBB Genel Müdürü Patricia Schlesinger ise basın özgürlüğünün demokrasinin DNA’sını oluşturduğunu söyledi. Schlesinger, "basın özgürlüğü sıralamasında 16'ıncı sırada bulunan Almanya'da da herşeyin mükemmel olmadığını ve burada da basın çalışanlarının zaman zaman işlerinden alındıklarına ya da nefret söylemlerine maruz kaldıklarına" dikkat çekti. Sağcı örgütlerden sıkça gelen "yalancı basın" iddialarını asla kabul etmediğini söyleyen Schlesinger, Almanya’daki basının dürüst ve dikkatli bir şekilde çalıştığını vurguladı.

Televizyon sunucusu Oliver Welke ise "Deniz Yücel hem Almanya’daki sağcı gruplar hem de AKP yanlıları tarafından eleştiriliyorsa, içerik olarak herşeyi doğru yapmıştır" ifadesini kullandı.

Yonca Şık ve Dilek Yücel'den mesaj

Etkinlikte Türkiye’de tutuklu bulunan Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık tarafından yazılan bir mesaj da okundu. Yonca Şık mesajında "Türkiye’de özgürlüğün normal bir şey olmadığını çoktan beri yaşıyoruz. Fakat artık Avrupa da bu tecrübeyi anlamak zorunda. Bizim size ihtiyacımız var. Hakimler ve savcılar onların yanında olabilir, fakat bizim yanımızda da hak var" ifadelerine yer verdi.

Mesajı okunan bir başka isim ise Die Welt Gazetesi'nin Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in eşi Dilek Yücel idi. Dilek Yücel mesajında Deniz’in 66 gündür cezaevinde tecritte tutulduğunu belirterek "Deniz, nefretin ne olduğunu bilmiyor. Ben bir mucize beklemiyorum, ben hakkın yerini bulmasını bekliyorum, ben af beklemiyorum, ben bir iddianame bekliyorum" ifadelerini kullandı.

Etkinliğe katılan yazar İmran Ayata da DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede "Türkiye daha iyi bir konuma gelmek istiyorsa ilk atılacak adımlardan birisi, tekrar demokrasiye yönelmek ve basının ve yayının serbest çalışmasını sağlamak olmalı. Şu anki hükümetin tutumunun öyle olmadığı bariz ve onun için de Türkiye basın özgürlüğü konusunda son sıralarda" dedi.

DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Deniz Yücel’in kardeşi İlkay Yücel de kardeşinin neredeyse üç aydır iddianame olmadan tutuklu olduğunu ifade ederek "İnsanlar biraraya gelip Deniz’in unutulmadığını gösteriyorlar. Deniz için çalışan insanlar var. Benim için en önemli mesaj budur" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Ceyda Nurtsch / Berlin

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle