\"DAVULLA ZURNAYLA ORAYA GİTMEYECEĞİZ\"
ANKARA (DHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe\'de yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, açıklamalarda bulundu.
Bozdağ, şunlar söyledi:
\"Türkiye, terör örgütüyle sadece Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin’de mücadele etmemektedir. Aynı zamanda PKK terör örgütü ile Türkiye\'nin sınırları içerisinde ve PKK\'ya destek olan diğer bütün sol ve başkaca terör örgütleriyle de eşzamanlı mücadelesini sürdürmektedir. Irak\'ta da aynı şekilde terör örgütüne karşı Türkiye\'nin mücadelesi devam etmektedir. Irak Hükümeti ile yapılan görüşmeler olumlu geçmiştir. Irak Hükümeti de terör örgütüne karşı Türkiye ile beraber bir anlayış birliğine varmışlardır. Bu anlayış birliği çerçevesinde terörle mücadele Irak tarafında da kararlı bir şekilde devam edecektir. Ancak bir hareket olursa ne zaman olacak o harekât başladığında hep beraber göreceğiz. Benden kimse buradan bir takvim vermemi beklemesin, davulla zurnayla oraya gitmeyeceğiz ama bizim jetlerimizi, bizim Mehmetçiklerimizi gördüklerinde geldiğimizi anlayacaklar.
ABD’NİN İNCİRLİK’TEN ÇEKİLECEĞİ İDDİASI...
\"ABD\'nin İncirlik’ten çekilmesi veya oradaki gücünü azaltmasına dair haberler medyada yer aldı. Ancak bu haberlerin içerisinde ABD\'li yetkililerin de bunu yalanladığı da yer aldı. Şu an bilgi bu. Bizdeki bilgiler bu yönde, ABD\'nin aldığı bir kararın olmadığı yönündedir.\"
ALMANYA’DAKİ CAMİLERE SALDIRILAR...
\"Maalesef Almanya\'da son zamanlarda artarak Türkler\'in yoğun yaşadığı yerlerde, Türkler\'e ait sivil toplum örgütlerine, Türkler\'in ibadet yerlerine, kültür merkezlerine bizzat şahıslarına dönük çok ciddi saldırılar söz konusudur. Bir yandan ayrılıkçı, ırkçılar ve bunlar Alman vatandaşlarından oluşuyor, öte yandan bölücü terör örgütü PKK\'nın Almanya\'daki teröristleri oradaki vatandaşlarımıza ve onların mabetlerine ve kültür merkezlerine saldırılar yapmaktadırlar. Biz bu saldırılardan büyük bir endişe duyuyoruz. Din ve vicdan hürriyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi\'nin de teminat altına aldığı bir hürriyettir, yaşama hakkı öyle önemli bir haktır. Hem vatandaşlarımızın yaşama hakkı, hem vatandaşlarımızın din ve vicdan hürriyeti ve vatandaşlarımızın diğer insan haklarına ilişkin sahip olduğu haklar maalesef orada aşırı unsurlar tarafından ayrılıkçı, ırkçı İslam düşmanı çevreler rafından tehdit edilmektedir. Büyük bir riskle karşı karşıyayız. Son saldırılarda biliyorsunuz, PKK terör örgütü yaptığı saldırıyı üstlendi ve başka yerlere de saldırılar yapacağını söyledi ve buna dair de sosyal medyadan adresler veren açıklamalar yaptı. Hatta Düsseldorf havaalanında check-in yapan Türk vatandaşlarına dönük terör örgütlerinin saldırısı oldu. Almanya\'da yaşayan Türk vatandaşlarının ve diğer müslümanların güvenliğinden birinci derecede sorumluluk Almanya devletine ve Almanya hükümetine güvenlik güçlerine aittir. Biz buradan çok net bir şekilde söylüyoruz, vatandaşlarımıza dönük bu terörist saldırılar karşısında Alman güvenlik güçlerinin ve Alman yargısının harekete geçmesi lazım. Şu anda baktığınızda sadece 2018 yılının üç aya yakın bir süre içerisinde 7 tane resmi kayda geçmiş saldırı var ve pek çok şehirde Stuttgart’da, Mainz’de, Nürnberg’de, Hannover’de, Hamburg\'da, Berlin\'de neredeyse bütün şehirlerde Türklere ait camilere, derneklere, kültür merkezlerine saldırılar yapılıyor. Peki, bu saldırıyı yapanların yakalandığı var mı? Şu ana kadar yakalananları görmedik.\"
\"Biz buradan Alman hükümetine diyoruz ki, bu suçları işleyen suçlular kimse bunları yakalamak, yargı önüne çıkarmak ve hak ettikleri cezayı almalarını sağlamak Alman devletinin, Alman Hükümeti\'nin görevidir. Maalesef bugüne kadar Türkler\'e dönük eylemleri gerçekleştirenlerin çok büyük bir kısmı tespit edilemedi. Tespit edilip yargıya çıkarılanların bir kısmı beraat etti diğer kısmının da davaları devam ediyor henüz bitip de net cezalandırılan birine rastlamadık. Yok denecek kadar azdır. Bütün bunlar bu teröristleri, bu ırkçıları, ayrımcıları, İslam düşmanlarını cesaretlendirmektedir. Türkiye\'yi her fırsatta eleştirenlerin kendi ülkelerinde yaşam hakkına din ve vicdan hürriyetine, seyahat hakkına dönük bu saldırılar karşısında sessiz kalmaları ve bu saldırıları yapanlara karşı yeterli tedbirleri almamaları düşündürücüdür. Biz her defasında PKK\'lılara ilişkin dosyaları önlerine koyuyoruz ama bu konuda bir tedbir almadıklarını da görüyoruz, ‘aldık diyorlar’ ama sonuçları yeni saldırılar oluyor. Yargıya teslim edilen saldırganları henüz göremedik. Onun için biz Alman hükümetinden bu konuda daha duyarlı olmasını bekliyoruz. Bugün Dışişleri Bakanlığımız Almanya\'nın Ankara Büyükelçisi\'ni çağırdı. Dışişlerine ve kendisine hem misyonlarımıza hem Türkler\'e ait camilere, derneklere, hem de vatandaşlarımıza dönük bu saldırılar terör saldırıları, ayrımcı, ırkçı, İslam düşmanlarının saldırıları, Alman hükümetinin bu konuda aldığı veya alamadığı almadığı tedbirler konusunda kendisine gerekli uyarılar yapıldı ve elden de Almanya\'nın Ankara büyükelçisine bir nota verilmiştir. Türkiye burada olup bitenlerin yakından takipçisi olmaya devam edecektir. Türkiye\'de yaşayan bütün farklı dinlere mensup insanlar din ve vicdan hürriyetine sahiptir. Bizim ülkemizde herhangi bir mabede saldırı yapılması söz konusu değildir. Bakın biz vakıf mallarını iade ettik. Gayrimüslimlere ait vakıf mallarını iade ettik. İşte Akdamar Kilisesi\'ni ihya ettik, Sümela Manastırı\'nı ihya ettik. Hatta Tarsus\'taki bir kiliseyi Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Merkel\'in talebi üzerine o kiliseyi de biz imar ettik. Biz onların inancı gereği sahip oldukları mabetleri gözümüz gibi korurken ve hatta onları ülkemizin bütçesinden imar ederken orada vatandaşlarımızın kendilerinin yaptığı mabetlerine saldırılar karşısında yeterli tedbirlerin alınmamış olmasından dolayı büyük kaygı duyuyoruz. Bunu bir kez daha onlara söylüyoruz ve her defasında Türkiye’yi suçlayanlara biraz dönün kendinize bakın diyoruz. Eğer tedbir almazlarsa bu ayrılıkçılar, ırkçılar ve İslâm düşmanları ve terör örgütleri ileride onların kendi canlarını da yakacaktır.\"