-Bozdağ: "CHP döneminde yaklaşık 900 caminin yıkıldığı biliniyor" TBMM (A.A) - 25.11.2011 - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İsmet İnönü döneminde, CHP döneminde yaklaşık 900 caminin yıkıldığının bilindiğini belirterek, ''Mihrişah Sultan tarafından yaptırılan mescit, 1941'de çıkarılan bir kanundan faydalanılarak CHP ocağına dönüştü ve caminin giriş kısmına CHP'nin simgesi 6 ok konuldu'' dedi. Bozdağ, CHP'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, ''CHP'li belediyelerin Alman vakıflarından kredi alarak terör örgütüne yardımda bulunduğuna'' yönelik sözleri nedeniyle verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde Hükümet adına söz aldı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, ''Malatya'da yıkılan cami'' ile ilgili açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Bozdağ, tarihte pek çok caminin yıkıldığına şahit olduklarını söyledi. Bozdağ, İsmet İnönü döneminde, CHP döneminde yaklaşık 900 caminin yıkıldığının bilindiğini ifade ederek, Çorum'da Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından Alaaddin Cami'nin yıkılmak istendiğini fakat vatandaşların karşı çıkması üzerine yıkılmadığını, ancak kapatıldığını bildirdi. Bursa Heykel Meydanı'ndaki Sarı Cami'nin, cemaati olmadığı gerekçesiyle 1939'da jandarma nezaretinde kazmayla yıktırıldığını belirten Bozdağ,Adana'daki Ali Dede Camisinin yaklaşık 7 yıl CHP'nin il başkanlığı binası olarak kullanıldığını ifade etti. Bozdağ, konuşmasında Deniz Feneri konusuna da değindi. Deniz Feneri ile AK Parti arasında ilişki kurulan ve AK Parti'ye para aktarıldığı belirtilen görüşlerin yanlış olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti: ''Alman komiseri, 'yapılan incelemede, Türkiye'de herhangi bir parti, Başbakan ya da Başbakanlığa para gönderildiğine dair belge ya da bulguya rastlanmamıştır. Derneğin muhasebe kayıtlarından sorumlu Firdevs Ermiş'in bilgisayarında, Mehmet Gürhan'ın (Türkiye'de Başbakanlığa teslim edilmek üzere) ifadesi yer alan imzasız bir belge bulduklarını belirtmiştir. Bu belge Türkçe hazırlanmış ve üzerinde Başbakanlığa verilmek üzere; (teslim alan Mehmet Gürhan, teslim eden Firdevs Ermiş) ibaresi var. Ancak bu para ne Başbakanlığa ne de başka bir yere gitmiş, herhangi resmi ya da gayri resmi evrak yok. Tercümede Başbakanlık yerine Başbakan yazılmış, tercüme hatasının da nereden kaynaklandığını bilmiyorum' diyor. Tercüme yanlış yapılmış. AK Parti ile ilgisi yok. Frankfurt Başsavcısı da 'AK Parti ile Deniz Feneri arasında hiç bir bağlantı yok. Böyle bir bağlantı tespit edilemedi, davayı alan mahkeme de bu karara vardı, ancak Deniz Feneri soruşturmasında AK Parti'ye para aktığı yönünde hiç bir delil yok' diyor. Alman mahkemelerinin verdiği kararlar da burada. Bu kararlar içerisinde AK Parti'ye para aktarıldığına dair en ufacık ibare yoktur. Bu iftirayı reddediyorum, Bu iftirayı yapanların üzerinde bu hususun kalacağını ifade etmek istiyorum.''