Uluslararası bir gezi dergisinde dünyanın en güzel 4. adası olarak gösterilen Bozcaada, tarihi dokusu ve bozulmamış doğasıyla tatilcilerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor.
Bozcaada’da yaşayanlar, adanın, uluslararası bir gezi dergisinde de “En güzel ada” kategorisinde 4. sırayı almasının heyecanını yaşıyor.
Bozcaada Kaymakamı İbrahim Çenet, 10 yıllık bir dönemde ciddi bir yükselme trendi yakalayan adanın, doğal eko sistemi, pırıl pırıl denizi, eşsiz koyları ve plajları ile öne çıktığını ve özellikle İstanbullular tarafından keşfedilmesinin ardından burada önemli gelişmeler yaşandığını söyledi.
Bozcaada’nın tarihsel ve modern mimariyi birlikte yansıtmasının önemine işaret eden Çenet, adanın betonlaşmadan korunduğunu, bunda en önemli faktörün, konukların, adayı korumaya yönelik üst düzey bilinçleri olduğunu ifade etti.
Çenet, “Adanın yerleşim alanı, turizm alanı, tarımsal ve orman alanları belirlenmiştir. Bozcaada, gelecek yıllara doğal kimliğini koruyarak, gerek konukları cezbeden kendine has mimarisiyle, bitişik nizamlı dar sokakları ve tarihsel dokusuyla, gerekse modern yaşamın gerekleri doğrultusunda bir sentez olarak yoluna devam edecektir” dedi.
Turizm yörelerinde genellikle doğanın yok olduğuna işaret eden Çenet, Bozcaada’nın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından korunduğunu vurguladı.
Doğal güzellikler ve su sporları
Kaymakam İbrahim Çenet, Bozcaada’nın özellikle doğal güzelliklerinin insanları cezbettiğini belirterek, denizin çok temiz olduğunu, yüzme dışında, dalış ve su sporları için de çok uygun koyların bulunduğunu bildirdi.
Su sporlarının adada son yıllarda büyük önem kazandığına dikkati çeken Çenet, konuklara çeşitli etkinlik imkanları sunulduğunu, belirli noktalarda su sporları yapıldığını, su altı zenginliğine sahip koylarda ise dalış gerçekleştirildiğini ifade etti.
Çenet, adanın keşfedilecek kumsalları bulunduğunu dile getirerek, “Yaz döneminde iklim özelliği olarak doğal bir kliması var. Deniz suyunun serin, dinçleştirici etkisi olduğu söylenir. Adayla ilgili olarak, Heredot’un (insanlar uzun ömürlü olsunlar diye Bozcaada yaratılmış) dediği rivayet edilir” diye konuştu.
Adaya has “Çavuş üzümü”ne de değinen Çenet, çok lezzetli olan bu üzüm türünün, başka yerde yetiştirildiğinde aynı aromayı, aynı lezzeti vermediğine işaret etti.
Bozcaada
Ege Denizi’nin kuzeyinde, Çanakkale Boğazı’nın hemen girişinde bulunan Bozcaada, Türkiye’nin en büyük üçüncü adası olarak biliniyor.
Çanakkale’ye bağlı olan adada yerleşim, adanın kuzeydoğusundaki ilçe merkezinde yer alıyor. Bozcaada’ya, son dönemde büyük kentlerden gelerek yerleşenlerin sayısında artış yaşanıyor.
Doğal güzellikleri ile tanınan adada, hala yapılaşmanın girmediği koylar ve plajlar bulunuyor.
Mitolojik dönemlerden beri yaşamın sürdüğü belirtilen Bozcaada’da dikkati çeken en önemli unsurlardan biri ise bitişik nizam yapılmış evler.
Adada gezip, görülebilecek yerler arasında, Bozcaada Kalesi, şarap fabrikaları, Ayazma Manastırı, Göztepe, Bozcaada Müzesi, rüzgar gülleri, Meryem Ana Kilisesi, Aya Paraskevi Ayazması, Yeni Kale, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Alaybey Camii ve hamamı, Köprülü Hamamı ve Namazgah bulunuyor.