T24 - 8 kişinin tecavüzüne uğradığını iddia eden kadının anne-babasının tam 25 yıl önce görülen boşanma davasına bakılacak ve bu durumun zanlılara iftira atmasına neden olup olmadığına karar verilecek
Turizmle uğraşan ve olay tarihinde 25 yaşında olan bir kadın, ikisi 18 yaşından küçük olan ve aralarında gönül ilişkisi olan M.K.’nın da bulunduğu 8 kişi tarafından tecavüze uğradığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Genç kadın, erkek arkadaşı olan M.K. ile 2007’de Fethiye’de bir pansiyona gittiğini, baş ağrısı şikayeti nedeniyle bir hap ve bir bardak şeftali suyu içtikten sonra yarı baygın hale geldiğini, sırasıyla erkek arkadaşı M.K., arkadaşları G.K. ve V.K., A.N.O., S.K. ile S.K. ve G.K.’nın 18 yaşından küçük olan oğulları M.K.K. ve M.E.K. tarafından tecavüze uğradığını iddia etti.
Videoya çekilmiş
Genç kadın, toplu tecavüzün sevgilisi M.K. tarafından videoya alındığını, arama halinde bulunabileceğini belirtirken, şikayetçi olduğu kişilerin olay tarihindeki cep telefonlarının sinyal bilgilerinin de araştırılmasını istedi. Adli Tıp Kurumu’na gönderilen kadına, “ağır nöroz arazı” (travma sonrası stres bozukluğu) tanısıyla rapor verildi. Savcılık, bir ay sonra M.K.’nın evinde arama yaptı, ancak tecavüz iddiasına ilişkin kaset bulunamadı. Savcılık, şüpheliler hakkında delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verdi.
6 aydır dava açılmadı
Kadınının takipsizlik kararına yaptığı itiraz Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedilince, avukatları kararın kaldırılması ve şüpheliler hakkında dava açılması için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Tuncay Tutar, kadına Adli Tıp Kurumu’ndan verilen raporun, dava açılmasını gerektirecek mahiyette olduğunu belirterek, karara Yargıtay nezdinde itiraz etti. İtirazı Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Ağustos 2010’da karara bağladı ve dosyadaki delillerin şüpheliler hakkında dava açılmasına yeterli olduğuna hükmetti. Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı dava açtı, ancak tutuklama kararı vermeye gerek görmedi.
Skandal talep
Davanın 16 Mart’ta yapılan duruşmasında, sanıklar, davanın kadın örgütlerinde çalışan mağdurun arkadaşlarının komplosu olduğunu, kadın örgütlerinin komplosu sonucu dava açıldığını iddia etti. Sanık avukatları mağdur kadının anne ve babasının küçük yaşta boşandığını, parçalanmış aile çocuğu olduğunu, psikolojisinin iyi olmadığını iddia etti. Bu nedenle, psikolojisinin ve ailevi durumunun incelenmesi gerektiğini öne sürdü. Avukatlar, mağdurenin anne ve babasının 1986’da boşandığını belirterek, bu dava dosyasının getirtilmesini talep etti.
