Gündem

Boğaziçi Direnişi 500. gününde: "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz"

Fotoğraf: Can Candan

18 Mayıs 2022 17:35

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri her iş günü olduğu gibi bugün de "Kabul etmiyoruz vazgeçmiyoruz" diyerek arkalarını 340. kez rektörlük binasına döndüler.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan rektör Melih Bulu’nun görevden alınmasının ve yerine Naci İnci’nin atanmasının ardından Boğaziçili akademisyenlerin nöbet eylemleri sürüyor. 

Boğaziçili akademisyenler, bugün (18 Mayıs) direnişin 500’üncü, nöbetin 340’ıncı gününde bir kez daha, rektörlük binasına sırtlarını döndü. Akademisyenler nöbetlerinin 340. gününde de “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” dedi.

Sendika.org'da yer alan habere göre, akademisyenlerin nöbetine mezunlar ve öğrenciler de destek verdi.

Prof. Dr. Üstün Ergüder Meydanı’ndaki nöbetin ardından konuşmalar için merdivenlere geçildi. Akademisyenlere çiçekler verildi. Söz alan akademisyenler geçen hafta değiştirilen hoca atama ve yükseltme yönetmeliği hakkında konuştu.

Merdivenlerde yapılan 500. gün açıklamasından sonra Eğitim-Sen Boğaziçi Temsilciliği adına söz alan bir akademisyen Eğitim-Sen’in Boğaziçi Üniversitesi’nde çoğunluğu yeniden sağladığını ifade etti.

Hemen sonrasında Boğaziçi Öğrenci Temsilciler Kurulu tarafından açıklama yapıldı. Açıklamanın ardından “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganı atıldı.

Sonrasında ise Özgür Boğaziçi açıklama yaptı. Açıklamanın ardından “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak” sloganı atıldı.

Boğaziçi Üniversitesi mezunları da şu açıklamayı yaptı:

"Üniversitemizde kayyum yönetimine karşı tüm üniversite bileşenleri olarak sürdürdüğümüz mücadelemizde 500 günü geride bıraktık.

Türkiye’nin yakın geçmişinin de kısa bir özeti olan bu 500 günde, okulumuzu rehin alan anlayışın kadrolaşma hırsıyla hayata geçirdiği hukuksuz ve usulsüz uygulamalara, öğrenci ve akademisyenlere açtığı dayanaksız soruşturmalara, kayyum rektörün bizzat hedef göstermesiyle yaşanan tutuklamalara, özel güvenlik birimi ve polis şiddetine, kampüs yasaklarına şahit olduk.

Seçilmiş dekanları mesnetsiz iddialarla görevden alan, senatoyu gasp eden, ilgili kurulları yok sayarak atamalar yapan, keyfi gerekçelerle dersleri iptal eden, akademisyenleri işten çıkaran, kulüpleri kapatan bu yıkım ekibi, sırtını dayadığı siyasi güce sadakatini göstermek için tıpkı onun gibi davranmayı, okulumuzu otoriter bir anlayışla yönetmeyi sürdürüyor. 

Ülkemizin çok önemli değerlerinden biri olan üniversitemizin sadece akademik hayatını değil sosyal ve kültürel dokusunu, kampüsün tüm renklerini de soldurmaya çalışan, gençlerimizin geleceğini tehdit etmekten çekinmeyen bu bilinçli imha girişimiyle sonuna kadar mücadele edeceğimizi, direnişimizin 500. gününde yeniden hatırlatmak isteriz. 

Boğaziçi bileşenleri olarak gücümüzü haklılığımızdan alıyor, kendini ancak tehdit ve baskıyla var edebilen, özgür, özerk ve demokratik üniversite mücadelemizde akademisyenlerin sergilediği ilkeli duruşu, öğrencilerin haklı kararlılığını, çalışanların, yurtiçi ve yurtdışı mezunların dayanışma azmini ve direnişin gerçek gücünü anlamamakta ısrar eden bu gayrimeşru yönetime karşı bu güçle direniyoruz.

Özgür, özerk ve demokratik üniversite idealimiz ve mücadelemizin sadece Boğaziçi Üniversitesi için değil, tüm üniversitelerimiz, gençlerimiz, ve toplum olarak ortak geleceğimiz için olduğunu bir kere daha vurgulamak isteriz. İçinden geçtiğimiz bu zor ve karanlık zamanları, aynı talep ve idealler etrafında bir araya gelen herkesle çok daha geniş dayanışma ağları kurarak hep beraber aşacak ve bu girişimlerin bir gün mutlaka hukuk önünde hesabının sorulmasını sağlayacağız.

Demokratik, özgür ve özerk üniversitelere, demokratik katılıma ve liyakate dayalı yönetim anlayışına sahip olabilmek için samimi bir arayışa girmek, yapıcı bir siyaset geliştirmek bu ülkenin vatandaşları olarak hepimizin görevi ve sorumluluğudur; çünkü Boğaziçi direnişi sadece bir üniversite mücadelesi değil, bu ülkede yaşayan herkesi doğrudan ilgilendiren bir demokrasi ve var olma mücadelesidir.

Kayyum rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimler görevden ayrılana, kurumsal işleyişe zarar veren tüm uygulamalar ve atamalar sona erdirilene kadar, özgür, özerk ve demokratik üniversiteler için biz buradayız.

Özgür ve demokratik bir toplum için mücadele eden tüm kesimleri dayanışmaya çağırıyoruz.

Kabul Etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz."


Benzine zam; litresi 24 liraya dayandı

Kılıçdaroğlu'ndan "SADAT ile alakam yok" diyen Erdoğan'a fotoğraflı yanıt: Tanıştırayım, solundaki 6. kişi kurucusu

Süleyman Soylu: Daha hararetli günler gelecek

9 yılın ardından ilk: Bakan Nebati Mısır'a gidiyor

Türkiye Barolar Birliği müzik saati kısıtlamasını Danıştay’a taşıdı

İstanbul'a 5 bin yeni taksi teklifi 14. kez reddedildi

Elektriğe yüzde 100 zam yolda

Erdoğan: SADAT’ın yöneticileriyle yakından, uzaktan hiçbir alakam yok

Almanya, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğini onayladı
" />