Çoğumuz 400 yolcu kapasiteli, bir noktadan diğerine kapalı bir kutu içinde gitme hissi veren, soğuk ama hızlı deniz otobüslerini vapurlara değişmek istemez
Turan Emeksiz, Ali İhsan Kalmaz, Kanlıca ve İnkılâp vapurları tarihe tanıklıklarını yaşatmak yerine lokanta olmaya mahkûm edildi. Vapurların biri yüzen otel, diğerleri ise; düğün, nikâh salonu, kafeterya ya da restoran olması uygun görüldü.
Şimdi ise Maltepe, Fenerbahçe ve Paşabahçe vapurları gündeme geldi. Gemilerin parçalanması ya da müze haline gelmesi söz konusu… 2005’te başlayan ‘Vapurlarımızı Vermiyoruz’ kampanyasından Behiç Ak, süreçten umutsuz olduğunu belirtti.
Ak, bakımlarının düzenli ve sağlıklı bir şekilde yapılması ile yıllarca hizmet verebileceğini vurguladığı vapurların, kullanılmayacak durumda olsa dahi sit kararıyla koruma altına alınabileceğine değiniyor. IDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy ise Maltepe vapurunun seferini sürdüreceğini, Fenerbahçe ve Paşabahçe vapurlarının da artık yükünü taşıyamadığını, bu yüzden de müze olarak İstanbul’a hizmet vermeyi sürdüreceğini söylüyor.
Son kalan 4 buharlı geminin kaybından sonra kendilerini ‘Babasına sahip çıkmayan üvey evlat’ gibi hissettiklerini söyleyen İstanbullular ise vapurlarından vazgeçmemekte kararlı.