Yaşam

Böbrek satın alacak aileden polise sitem!

6 ilde yapılan organ ticareti operasyonuyla gözler, borçları için böbreklerini sattığı iddia edilen Ayfon'daki Kışlacık köyü sakinlerine çevrildi.

30 Eylül 2009 03:00

6 ilde yapılan organ ticareti operasyonuyla gözler, borçları için böbreklerini sattığı iddia edilen Ayfon'daki Kışlacık köyü sakinlerine çevrildi. Böbreklerini satan köylülerden kimilerinin çocuklarını evlendirmek kimilerinin ise kredi kartı borçlarını ödemek için böbreklerini sattıkları bildirildi. Ancak köylüler "böbreklerini satan köy" olarak tanınmasından rahatsız.

Polisin şüpheli olarak ifadesini aldığı öğretmen Abdullah Gürbüz ile sağlık memuru eşi Gülseren Gürbüz'ün 5 yıldır diyalize giren 4 aylık evli 31 yaşındaki kızları Gülşah Dilşah Şimşek, "2 gün sonra yapılacak bu nakil sayesinde hayatım kurtulacak, yepyeni bir yaşama başlayacaktım. Operasyon olunca mağdur oldum" dedi.

14 yaşında kronik böbrek rahatsızlığı başgösteren, 5 yıldır da diyalize giren kızları Gülşah Dilşah Şimşek için çeteden böbrek satın aldıkları öne sürülen çift, operasyonla yıkıldı.

Kızlarının iki gün sonra ameliyat olacağını söyleyen anne Gülseren Gürbüz'ün, "Ah bu operasyonu 2 gün sonra yapsaydınız ne olurdu? Çocuğumuz ölecek. Onu yaşatmak için adeta savaş veriyoruz" sözleri, operasyonu yapan polisleri şaşırttı.

Anne ve babasıyla birlikte 'şüpheli' sıfatıyla ifadesi alınan Gülşah Dilşah Şimşek, nakil olmayı beklerken yapılan operasyonla bir anda tüm hayallerinin suya düştüğünü söyledi.

Polise ifade verdiklerini kaydeden Şimşek, "Eşim de memur ve henüz 4 aylık evliyim. Bu nakil sayesinde hayatım kurtulacak, yepyeni bir yaşama başlayacaktım. Ancak operasyon olunca mağdur oldum. Haftada 3 gün diyalize giriyorum. Nakil benim son şansım" dedi.

Öğretmen baba Abdullah Gürbüz ise kızına böbreğini verecek kişiyle aralarında para ilişkisi olmadığını iddia etti.

"Bizim çeteyle ve lider olduğu söylenen Mehmet Günay ile bir alakamız yok. Kızım onunla diyaliz merkezinde tanışmış" diyen baba Gürbüz, bu tanışıklık nedeniyle ifadelerine başvurulduğunu söyledi.

Kızının tahlillerinin devam ettiğini, önümüzdeki hafta nakil yapılacağını ileri süren Abdullah Gürbüz, "Ben bir böbreğimi verecektim, şeker çıktı. Eşim verecekti, böbrekte kanser çıktı, onun bir böbreği de alındı. Kardeşleriyle kan grubu uymadı, teyzesi vermeye razı oldu, tansiyon nedeniyle o da olmadı. Bu tamamen gönül rızasıyla olacaktı. Para karşılığı değil. Operasyon olunca ertelendi, nakil yine olacak" diye konuştu.

9 kişi gözaltına alındı

Antalya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, uzun süredir takip ettiği organ ticareti çetesine yönelik dün sabah saatlerinde Antalya, İstanbul, Tekirdağ, Eskişehir, Çanakkale ve Afyonkarahisar'da eş zamanlı operasyonlar düzenlemiş; operasyonda çetenin lideri olduğu ileri sürülen Mehmet Günay ile birlikte 8 kişiyi gözaltına alınmıştı.

Polis, organlarını satan ve organları almayı bekleyen 29 kişinin daha ifadesini almıştı. Çete üyelerinin, organları 20- 30 bin TL arasında alıp, 50- 80 bin TL arasında da sattıkları belirlenmişti.

Haziranda 30 gözaltı

Antalya'da geçen Haziran ayında da yine bir organ çetesi çökertilmişti. Adana, İstanbul, Bursa, Eskişehir, Osmaniye, İzmir, Sakarya, Muğla ve Antalya'daki 60 ayrı noktada eş zamanlı operasyon düzenlemiş, 15'i aracılık yapan 30 kişi gözaltına alınmıştı. Çete Lideri Nuri Sönmez'in 1.5 yıl önce böbreğini para karşılığında sattığı ve daha sonra örgüt kurarak organ ticareti yapmaya başladığı, kazandığı parayla da 'Mangal' adlı et lokantası açtığı ortaya çıkmıştı.Muhtar: "Dünyaya rezil olduk..."

Köylüler, basın mensuplarına, "Keşke başka bir haber yapmaya gelseydiniz. Gurur veren bir haber yapmaya gelseydiniz. Biz seve seve röportaj yapardık" dedi.

Köylüler, bazı komşularının birikmiş kredi kartı borçlarını ödemek, bazılarının çocuğunu evlendirmek, bazılarının da traktörler alabilmek veya ev yapabilmek için organını sattığını söylerken, bazılarının ise çalışmak zor geldiği için bu yola başvurduğunu anlattı.

Köyde 1989 yılından beri muhtarlık yapan Ahmet Demir, köydeki birçok kişinin maddi durumunun yetersiz olduğunu anlattı.

Demir, "Buradan, 'Antalya'ya, İzmir'e çalışmaya gidiyorum' diyorlar. Oralarda ne yaptıklarını bilmiyoruz. Polis ve jandarma bu olayı devamlı takip etti. Yaklaşık 1 yıldır bu takip devam ediyordu. Olaya karışanlardan bazılarının yeşil kartı var. Bizim böbreklerini satan sonra da çeteyle çalışmaya devam eden 6 kişi Antalya'ya götürüldü. Bu olay köyümüzü rezil etti, dünyaya rezil olduk. Köyünün rezil olmasını kimse istemez" diye konuştu.

Organını satanların ne kadar borcu olduğunu bilmediğini söyleyen Muhtar Ahmet Demir, "Belki kredi kartı borcu var bu yüzden böbreğini verdi, belki başka bir şeye borcu var bundan dolayı verdi, sebebini bilemiyorum. Millet kredi kartına yükleniyor. Benim de kartım var. Bu kartı ortadan kaldırsalar çok daha iyi olacak. Herkesin borcu var. Borcu olanın böbreğini mi satması lazım? Neden verdiklerini ben bilemiyorum. Organlarını verenlerden bazılarının maddi durumu pek düşük değil. Çalışarak herkes karnını doyurur. Olaya karışan kaç kişi olduğunu bilmiyoruz. Bir kişi köydekileri ayartmış ve iletişim kurmuş. Böylelikle böbreklerini vermişler" dedi.

Maddi durumu kötü olan köylüler çaresiz...

Köyde maddi durumu en kötü kişilerden biri olarak gösterilen Mehmet Özen, organ çetesiyle görüştüğünü itiraf etti. Yapılan operasyonda Emniyet'e ifade vermeye çağrılan Özen, operasyon yapılmasa kendisinin bugün Antalya'ya gideceğini, yarın da böbreğini vereceğini açıkladı.

Kendisinin görüşme için Antalya'ya gittiğini anlatan Özen, "Ameliyattan önce 10 bin dolar, ameliyat masasına yatınca da hesabıma 15 bin TL yatacaktı. Bir kişi de benden önce ameliyata gitti ama kalp ameliyatı olduğu için olamamış. O yüzden 'Bir yakınını getir' demişler. Sonra onu da uygun bulmamışlar, o da ameliyat olamadı. Operasyon olmasa ben de bıçak altına yatacaktım" diye konuştu.

Köy sakinlerinden İbrahim Koç da köylülerin işsiz olduğunu ve çalışmak için başka yerlere gittiklerini belirterek, "Borca girmiş, kredi kartı borcu olanlar varmış. O yüzden böbreğini vermiş. 100 milyar da borcum olsa saçımın telini bile satmam. Borç ödenir, bunun mazereti olmaz" diye konuştu.

Sorgusu süren çete lideri olduğu iddia edilen Mehmet Günay, yardımcıları H.Ö. ve M.Y., Afyonkarahisar'da yakalanan çete üyeleri A.Ö., İ.G., A.Ö., H.İ.T., M.D. ve H.T., bu sabah Adliye'de doktor kontrolünden geçirildikten sonra tekrar Kaçakçılık ve Organize Şuçlarla Mücadele Şubesi'ne götürüldü.

Çetenin 10 organ nakline aracılık ettiği, ameliyatların Antalya'da özel bir hastane ile üniversite hastanesinde yapıldığı, sırada nakil bekleyen 6 hastanın olduğu ve işlemlerinin sürdüğü kaydedildi.

Mehmet Günay ile ilgili iddialar

Emekli Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet Günay'ın 15 bin TL'ye böbrek satın alarak nakil olduğu, bunun ardından çete kurarak ticaret yapmaya başladığı iddia edildi.

Günay'ın Antalya'daki bir diyaliz merkezinde çalıştığı, burada nakil bekleyen hastaları bulup onlarla ilk teması sağladığı öne sürüldü. Polis olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü açıklarken, operasyon anının görüntüleri basına dağıtıldı.

Zanlıların yakalanma anı saniye saniye polis kameraları tarafından görüntülenirken, polis gözaltı sayısının artabileceğini bildirdi.