Interface'in Biyo - temelli iplikten yapılan, bitkilerden üretilen ilk ürünü olan Fotosfera görücüye çıkıyor. Global karo halı imalatçısı Interface, ilk defa tamamen ticari amaçlarla, bitkilerden üretilmiş olan naylon bazlı karo halısını da görücüye çıkarıyor. Böylece, çevreye olan etkisini 2020 yılına kadar sıfırlamayı planladığı sıfır zararlı atık hedefine doğru emin adımlarla ilerliyor.
Kırsal toplumlarda sadece Interface’e özel olarak üretilen keneotu bitkisinin yağından yapılan ipliklerden oluşan Fotosfera, Interface’in, saf petrokimyasal hammaddeleri olabildiğince az kullanma stratejisine bire bir uyuyor ve çevreye olan olumlu etkilerinin yanında, sosyoekonomik kazançlar da sağlıyor.
Fotosfera’nın ana bileşeni olan ve Hint yağı olarak da bilinen keneotu yağı, hızlı büyüdüğü için kolaylıkla yenilenebilen, dirençli ve bakım ihtiyacı çok az bitkilerden üretiliyor, Dünyadaki keneotu bitkilerinin yüzde 70’i Hindistan’ın sıcak ve kurak şartlarında, çok düşük bir su gereksinimiyle yetişiyor. Bu bitkiyi 25 günde bir kez sulamak yeterli oluyor.
Keneotu kullanmak, aynı zamanda taşradaki çiftçilere de önemli bir ek gelir kaynağı oluşturuyor. Üstelik çoğunlukla ekim maliyetinin on katı gelir sağlıyor. Biyo-temelli pek çok başka ürünün aksine keneotu, gıda tarımı için elverişli olmayan, erozyona meyilli topraklarda yetişiyor ve erozyonu önlemeye de yarıyor.
’Fotosfera’ Interface adına çığır açacak bir ürün
Interface’in İnnovasyon Dairesi Başkanı Nigel Stansfield, “Fotosfera, Interface adına çığır açacak bir ürün yeniliği. Müşterilerimizin bizim karo halılarımızdan beklediği performansa ve güzel görünüme sahip. Ama yüzde 63 biyo-bazlı iplik materyalinin kullanılması sayesinde, Fotosfera, bakir petrokimyasal hammadde kullanımımızı 2020 yılına kadar ortadan kaldırmayı hedeflediğimiz büyük projemizi hızlandırıyor. Aynı zamanda kırsal kesimdeki çiftçiler için de sürdürülebilir iş fırsatları sunuyor. Müşterilerimizin çok daha sürdürülebilir ürünlere yönelik taleplerini karşılayabilmek için her türlü yenilik üzerinde çalışıyoruz. Henüz sürdürülebilirlik alanında işin başındayız; ancak, Fotosfera, neler yapılabileceğinin sınırlarını zorladığımızın kanıtı” diyor.
Fotosferanın iki farklı tasarımı var: ‘Structured’ ve ‘Micro.’ Her iki tasarımda da sekiz renk seçeneği mevcut. Interface, yüzde 63 oranında biyo-temelli fotosferayı, aynı zamanda karbon-nötr ‘Cool Carpet’ ve yapıştırmasız döşeme yöntemi olan TacTiles hizmetleriyle birlikte sunarak ürünün çevreye olan etkisini daha da azaltıyor.
Petrole bağımlılık ortadan kalkacak!
Interface Kurucusu Ray Anderson 1994 yılında petrol bağımlılığına son vermeye ant içmişti. Fotosfera, Interface’in bakir petrokimyasal hammaddeleri kullanmasına ihtiyaç kalmamasını ve ‘boşluğu kapatmayı’ hedefleyen atılımlar serisinin en yeni öğesidir. Fotosfera, Filipinlerin Danajon Bank bölgesinde yenilikçi bir pilot uygulamanın başlatılmasının hemen ardından geliyor. Geri dönüştürülmüş balıkçı ağları için yerel bazlı bir tedarik zinciri oluşturmayı hedefleyen bu pilot uygulama, bir yandan Interface için alternatif ham maddeler ortaya koyarken, diğer yandan da plajların temizlenmesini ve yerel halkın sosyoekonomik kazançlara sahip olmasını sağlıyor.
