-''Bisküviden ölüm'' iddiası İSTANBUL (A.A) - 08.11.2011 - Adli Tıp Kurumu, İstanbul'da tedavi gördüğü hastaneden taburcu edileceği gün, ikram edilen bisküviyi yediği için öldüğü iddia edilen Sıddıka Gezer'in (38) ölümüne ilişkin raporunu açıkladı. Raporda Gezer'in ölümüne, akciğerlerinde tespit edilen bisküvi parçalarının neden olmadığı, santral pontin myelinozis (SPM), ''Sinir sistemi alanlarında oluşan ödem ve kanama'' hastalığına bağlı, ani bilinç kaybı yaşayarak hayatını kaybettiği belirtildi. Rapor doğrultusunda karar alan savcılık, Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastane çalışanları ve refakatçi Hanife G. (68) hakkında dava açılmasına gerek görmedi. Acılı eş İhsan Gezer (47), AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi Sıddıka Gezer'in 2007'de aniden rahatsızlandığını, yanlışlıkla menenjit teşhisi konulan eşinin, doğru olmayan bir tedavi uygulandığı için yoğun bakım servisine alındığını kaydetti. Gezer, 2 çocuk annesi eşinin, 6 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra mikrop kaptığını, bu süreçte oksijensiz kalan eşinin beyninin hasar gördüğünü ileri sürdü. Eşinin, hayata tutunup iyileşmeye başladığını, doktorların da eşine ''Mucize kadın'' demeye başladığını kaydeden Gezer, yoğun bakımdan sonra bir süre hastanede kalan eşinin, doktorlar tarafından taburcu edilerek evine gönderildiğini anlattı. Gezer, yoğun bakımda kaldığı dönemde mikrop kapan ve beyni oksijensiz kalan eşinin yürürken denge problemi yaşadığı için 27 Aralık 2009'da İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji servisine yatırıldığını kaydetti. Eşini eve götürmek için 4 Ocak'ta hastane yetkililerine imzalatması gereken evrakı alarak odadan ayrıldığını ifade eden Gezer, yaşadıklarını şöyle anlattı: ''10 dakika sonra odaya geri geldim, eşimi başı yataktan sarkmış olarak hareketsiz bir biçimde buldum. Doktorlar, eşimin öldüğünü söyleyince sinir krizi geçirdim. Eşimin ölümünden hastane ve izin almadan eşime bisküvi ikram eden hastanede yatan başka bir hastanın refakatçisi Hanife G'yi sorumlu tuttuğum için, Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunarak dava açmak istedim. Savcılık eşimin kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan gelecek raporu bekledi.'' Bir ekmek fırınında işçilik yapan İhsan Gezer, ''aylar sonra çıkan Adli Tıp raporunun çelişkilerle dolu olduğunu, savcılığın takipsizlik kararına itiraz dilekçesi verdiğini'' ifade ederek, raporda eşi Sıddıka Gezer'in akciğerlerinde katı yemek artığı bulunduğu ağzından ve burnundan yemek artığı bulunduğunun tespit edildiği, ancak eşinin ölümüne hastalığının sebep olduğunun belirtildiğini söyledi. -''Konuyu AİHM'e taşıyacağım''- ''Akciğerinde tespit edilen bisküvi parçalarının hiç etkisi yok mu?'' diye soran Gezer, rapora da Savcılık kararına da itiraz dilekçesi verdiğini, eşinin ölümünün hesabını sonuna kadar arayacağını belirtti. 38 yaşında yaşamını yitiren eşi Sıddıka Gezer'in toprağa verilmesinin ardından ailece çok perişan olduklarını belirten İhsan Gezer, ''Konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyacağım'' dedi. -Adli Tıp Kurumunun raporu- Adli Tıp Kurumunun raporunda hayatını kaybeden Gezer'in akciğerlerinde katı yiyecek parçaları tespit edildiği, ancak raporda Sıddıka Gezer'in ölümüne bisküvi parçalarının neden olmadığı vurgulandı. Raporda, Sıddıka Gezer'in, santral pontin myelinolis (SPM), ''Sinir sistemi alanlarında oluşan ödem ve kanama'' hastalığına bağlı ani ani bilinç kaybı yaşayarak, hayatını kaybettiği belirtildi. Bu raporu göz önüne alan Cumhuriyet Savcılığı, İhsan Gezer'in şikayetçi olduğu İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları ve hasta refakatçisi Hanife G'ye dava açılmamasına karar verdi.