Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasotik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, sayının artmasının ve ani yaşam kaybıyla sonuçlanmasının sebebinin, metil alkolün herhangi bir şekilde ayırt edilememesi olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Ahmet Aydın şunları söyledi:
"Sahte içki zehirlenmesindeki en önemli faktör, yapıldığı yerin hijyeni ve şartlarından ziyade kullanılan alkoldür. Alkollü içecekler etil alkolle hazırlanır. Ancak sahte içkilerin üretiminde kullanılan alkol ise genellikle metil alkoldür. Son derece zehirli, ölümcül bir maddedir. Alkolün etkisi ister etil, ister metil olsun bir sarhoşlukla başlar. Derecesine ve içilen içkinin miktarına göre, artan şekilde sarhoşluk devam eder.
Etil alkol içildiği zaman kişi sarhoşluk yaşar, geçer. Ancak, içerisinde metil alkol bulunan bir içki içildiği zaman, kişide yaptığı etki zehirlenmeye götürür. Bir kişi içki içmeye başladıktan bir süre sonra, sarhoşlukla beraber görme bulanıklığı yaşar. Normalde insanlar sarhoşken de bulanık görmeye başladığından, bu bulanıklığın, içindeki sahte içkinden mi yoksa alkolden mi kaynaklandığı ayırt edilemez. Dolayısıyla “ben içtiğimi anlarım” söylemi doğru değildir, böyle bir ihtimal yoktur. Asıl tehlike de buradadır. Fark edilebilme ihtimali olmadığından ve fark edildiği anda da iş işten geçmiş olacağından, son derece tehlikelidir."
"Kusmak çözüm değil"
Kişilerin, metil alkol zehirlenmesi yaşadıklarını anladıkları anda, derhal bir sağlık kuruluşuna gitmesini tavsiye eden Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Bu durumu ilk fark ettiklerinde acilen bir sağlık kuruluşuna gitmeleri gerekir. Çünkü içki artık kana karışmış durumdadır. Alkolün mideden kana karışması çok hızlıdır. Bu yüzden kusmak bir çözüm olmaz. Kana karışan bir maddenin, kişinin kendi kendine yapacağı müdahaleyle vücuttan uzaklaşması söz konusu değildir” diye konuştu.
TIKLAYIN - İzmir'de sahte içkiden ölenlerin sayısı 10'a yükseldi