T24 Haber Merkezi
BirGün yazarı Berkant Gültekin, FETÖ lideri Gülen'in ölümünü kaleme aldığı yazısında; "10 yıl öncesine kadar Türk sağının “hoca efendisi” olan Fethullah Gülen, 25 yıldır yaşadığı ABD’de öldü. Halka karşı suç işleyen benzerleri gibi bu dünyadan hesap vermeden ayrıldı. Bakmayın bugün arkasından rahatça konuşulduğuna; geçmişte ona yan gözle bakanın başına gelmeyen kalmıyordu. Emniyet, yargı, ordu… Fethullahçı çete devletin tüm organlarında cirit atıyor, örgüt kimi işaret ederse onun bileğine kelepçe takılıyordu. AKP, örgüte ne istediyse veriyordu" ifadelerini kullandı.
Birgün yazarı Berkant Gültekin, FETÖ lideri Fetullah Gülen'in ölümü ardından kaleme aldığı yazısında cemaat ve iktidarın 10 yıl öncesine dayanan ilişkilerine dikkat çekti. Gültekin'in yazısı şöyle:
"10 yıl öncesine kadar Türk sağının “hoca efendisi” olan Fethullah Gülen, 25 yıldır yaşadığı ABD’de öldü. Halka karşı suç işleyen benzerleri gibi bu dünyadan hesap vermeden ayrıldı. Bakmayın bugün arkasından rahatça konuşulduğuna; geçmişte ona yan gözle bakanın başına gelmeyen kalmıyordu. Emniyet, yargı, ordu… Fethullahçı çete devletin tüm organlarında cirit atıyor, örgüt kimi işaret ederse onun bileğine kelepçe takılıyordu. AKP, örgüte ne istediyse veriyordu.
Fethullah Gülen, CIA destekli Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin Erzurum şubesinin kurucuları arasındaydı. Gülen, kendi hareketini hep partiler üstü bir yerde gördü. Hareket doğrudan siyasi parti kurmuyordu ancak düzenin tüm partilerine bir şekilde nüfuz ediyordu. Tarih boyunca da başa gelen sağ iktidarları desteklediler ve onların sunduğu devlet olanaklarından yararlandılar. ABD’nin desteğiyle AKP’nin tek başına iktidar olduğu 2002 yılından sonra ise eşi benzeri görülmemiş bir patlama yaşadılar.
AKP iktidarının Fethullahçılarla olan yakınlığı öyle sıradan bir yakınlık değildi. Bu birliktelik, alnı secdeye gelenlerin birbirine inanıp güvenmesinden çok daha fazlasını içeriyordu. Fethullahçı yapı Soğuk Savaş döneminin aparatıydı. ABD emperyalizminin Ortadoğu ve Orta Asya stratejisinin kilit bir aygıtıydı. AKP-Cemaat ittifakının en güçlü bağlantı noktasını da Amerikancılık oluşturuyordu."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.