TEOG sınavında Türkiye birincileri arasında yer alan Ezgi Beytaş, Muş’un Varto ilçesinin gurur kaynağı oldu. Özel bir ders almadığını belirten Beytaş, “Şu ana kadar il dışına çıkmadım, İzmir’i görmek istiyorum” dedi. Temel eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) ikinci dönem sınavında 120 sorunun tamamını doğru yanıtlayarak Türkiye birincileri arasında yer alan Ezgi Beytaş (14), Muş’un Varto ilçesinin gurur kaynağı oldu.
10 ev bulunan Dağcılar köyü Seyit Kamer mezrasından taşımalı eğitim sistemiyle Çaylar köyündeki Yatılı Bölge Orta Okulu’na giderek eğitim gören ve yakaladığı başarıyla Türkiye birincileri arasına giren Beytaş, “Doktor olup köyüme hizmet etmek istiyorum” diye konuştu. Milliyet’ten Musa Keseler'e konuşan Beytaş, çok özel bir eğitim almadığını, okulun düzenlediği kurslara gittiğini belirterek “Matematik ve Fen Bilgisi’ni çok seviyorum. Zor dersler ama ben zor dersleri seviyorum. Okulumuz ve öğretmenlerimiz çok iyi ama sosyal faaliyetlerin daha çok olmasını isterdim. Mesela okul gezileri, tiyatro. Ben şimdiye kadar il dışına çıkmadım. İzmir’i görmeyi çok istiyorum” dedi.
Beytaş, 27-28 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen TEOG ikinci dönem sınavında 120 sorunun tamamını doğru yanıtladı.
Okula atlı kızakla gitti
Seyit Kamer mezrasında kalan Beytaş, taşımalı eğitimle 5 kilometre uzaktaki Çaylar Köyü Yatılı Bölge Ortaokulu’na gidiyor. Babası onu ve bir yaş küçük kardeşi Eda’yı pazartesi okula bırakıp cuma günü okuldan alıyor.
Kışın atlı kızaklar sayesinde okuluna gidebilen Ezgi, hiçbir özel destek almadan, dershaneye gitmeden sadece kendi gayreti ve okulunun takviye kurslarıyla TEOG’da birinci olmayı başardı. Yaşadığı zorluklara rağmen elde ettiği başarıyla takdir toplayan Beytaş, başarının kendisi için değil ailesi için sürpriz olduğunu söyledi. Bir yandan sınava hazırlanırken diğer yandan köy işlerinde de ailesine yardımcı olmaya çalışan Ezgi, doktor olup köyüne hizmet vermek istiyor. Başarısının sırrını ve hedeflerini Milliyet’e anlatan Ezgi, şunları söyledi:
‘Keşke tiyatro olsa’
“Okul bittiğinde okulda ve haftasonu eve geldiğimde ders çalıştım. Okulun verdiği kitapları okudum. Çok özel bir eğitim almadık. Sadece okulun verdiği kurslara devam ettim. Öğretmenlerimiz bize çok iyi davranıyor. Onları çok seviyoruz. Sınav sonucunu okul müdürümüz söyledi. Haberi duyunca çok sevindim. En çok Matematik ve Fen Bilgisi derslerini seviyorum. Zor dersler ama ben zaten zor dersleri seviyorum. Okulumuz ve öğretmenlerimiz çok iyi ama sosyal faaliyetlerin daha çok olmasını isterdim. Keşke bunlara daha fazla imkan olsa. Mesela okul gezileri, tiyatro gibi faaliyetler olsa çok iyi olurdu.
‘Pes etmeyin, çalışın’
Ben şimdiye kadar il dışına çıkmadım. İzmir’i görmeyi çok istiyorum. Amcalarım ve kuzenlerim orada. O yüzden çok merak ediyorum İzmir’i. Annem de babam da benimle gurur duyuyor. Çok mutlu oldular. Onları hep mutlu edeceğim. Benim gibi mezralarda, zor şartlardaki öğrenci arkadaşlarıma mesaj vermek istiyorum: Pes etmesinler, mutlaka çok çalışsınlar. İnternetten, televizyondan uzak dursunlar. Zamanlarını boşa geçirmesinler, başaracaklarına inansınlar.’
‘Küçük kızım da başarılı olacak’
Baba Nazım Beytaş kızının başarısına ilişkin olarak şunları söyledi: “Kırsal kesimde, 10 evlik küçük bir mezrada (Seyit Kamer Mezrası) yaşıyoruz. Beş öğrenci var mezrada. Pazartesi okula bırakıyoruz, cuma alıyoruz. Ulaşım kışın çok zor. Atlı kızaklarla götürüyoruz. Küçük kızım Eda da 7. sınıfa gidiyor. Onun da çok başarılı olacağına inanıyorum. Mutluyuz, gururluyuz. Hayvancılık yapıyoruz. Sabit bir gelirimiz yok. Ayda 700-800 lira kazanıyoruz.”
Ezgi’nin okuduğu okulun müdürü Olcay Karataş da “Ezgi başarılı bir öğrenciydi. Öğretmenlerimiz de büyük bir çaba sarf etti” dedi.