Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA
TBMM Terörden Kaynaklanan Yaşam Hakkı İhlallerini Araştıran Alt Komisyon 29 Ekim 2011 tarihinde canlı bombaya karşı oğluna siper olan Hatice Belgin’in acılı eşi Kadri Belgin’i dinledi.
Üzüntüsü yüzüne ve konuşmasına yansıyan Kadri Belgin, hayatının alt üst olduğunu söyledi ve “ Psikolojim bozuk” dedi. Olay gününe ait sadece çarşaflı kadının olmasını ‘şüpheli buluyorum’ diye nitelendiren Belgin, “Mobeselerin olduğu yer burası. Olay günü mobeselerden biri arızalıymış. Bir tak olay anını gösteren, çarşaflı bir kadını gösteren görüntü var. Yani, olay öncesi ve sonrasına ilişkin görüntüler yok”
'Ereoin kullanan dümdüz gider mi?'
Malatya Adli Tıp Kurumu’nun, canlı bombanın uyuşturucu aldığına ilişkin raporuna dikkat çeken Belgin, “Ben, uyuşturucu kullanmadım ama hepimizin bir bilgisi vardır. Ereoin kullanan insanın bu kadar düzgün yürümesi mümkün mü? Yalpayarak gitmez mi”. Belgin, örgüt üyelerinin daha önceden Bingöl'e gelerek keşif yaptıklarını ve en kalabalık yerleri tespit ettiklerini, protokolün esnaf ziyaretleri nedeniyle mağaza önünün bombalı eylem yeri olarak seçildiğini anlattı.
'Kürtlere mal edilmemeli'
Bu olayların bitmesi için canımı bile vermeye razıyım yeter ki bitsin" diyen Kadri Belgin, “Bu olayları Kürtlere mal etmemek lazım. Kürt meselesi, Kürt sorunu yoktur. Biz bugüne kadar sorun mu yarattık? Örgüte destek verenler mazot, eroin, hayvan kaçakçılığı yapanlardır. Kürt sorunu demesinler, bu terör mafya sorunudur. El Kaide’nin yaptığı bir şey Müslümanlara mal edilmek istendiğinden nasıl büyük bir ses çıkıyorsa, bu da öyle bir şey. Şimdi bu olayları Kürtlere bağlamanın bir anlamı yok.
'Devlet son 30 yılda sınıfta kaldı'
Bingöl halkı yüzde 100 Müslümandır ve Türkiye Cumhuriyeti'nin daima yanında yer almıştır. Bingöl'ün şanssızlığı, coğrafi konumudur. Dağlık ve ormanlık alanlar olduğu için bu bölgeyi kullanıyorlar. Devletimiz maalesef Güneydoğu ve Doğu bölgelerine 30 yıldır sahip çıkamamıştır. Bu konuda sınıfta kalmıştır. Terör örgütünün Bingöl'de kullandığı çocuklar fakir aile çocuklarıdır.
Hayatım altüst oldu
Bunu düzenleyenlerin amacı, halkı kışkırtmak ve iç kargaşaya neden olmaktır. Geride kalan 3 çocuğumun psikolojilerini düşündüğüm için ne eşime, ne de çocuğuma ağlayabildim. Psikolojim bozuldu, işimi bıraktım. Hayatım alt üst oldu, iş yapamıyorum, işe giremiyorum. Gündüzleri kahvede vakit geçiriyorum ancak akşam eve geldiğimde aynı olayı yeniden yaşıyorum."