Ulaştırma ve Haberleştirme Bakanı Binali Yıldırım, 50 milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin internete sızdırılmasına ilişkin olarak, "2009 ve sonrasındaki seçim dönemlerinde siyasi partilere verilen bilgiler üzerinden sızdırılmış. Ama kimin sızdırdığını bilemiyoruz" dedi. "T.C numaralarının değişmesine ihtiyaç olmadığını" savunan Yıldırım, "Ben vatandaşlara şunu tavsiye ediyorum, bu aşamada, ben de var mıyım diye merak edip sisteme girme yarışında olmasınlar. Niye diyorum bunu? Kendinize ait bilgileri zaten biliyorsunuz. O kimlik bilgileriyle bir şey yapamazlar" ifadesini kullandı.
"Bu, malum paralel yapının yeni bir algı operasyonudur" diyen Bakan Yıldırım, "Delillere bakıyoruz, bunlara YSK’nın vermekle zorunda olduğu bilgilerden ibaret olduğunu görüyoruz. Buna rağmen bu bize bir şey gösterdi, seçim kanununda yeni bir düzenleme yapmak lazım" diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Binali Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Şimdi sanki sistemden sızılarak elde edilmiş gibi servis yapılıyor. Malum paralel yapının yeni bir algı operasyonudur. 2009 yılı ve daha sonraki seçimlerde bütün seçimlerden önce seçime gelecek partilerin tamamına yasa gereği bütün seçmenlerin adlarını adreslerini TC kimlik numaralarını içeren bilgileri vermek zorundasınız. Bütün partilere veriyorsunuz. 50 milyon yaklaşık seçmen var, dikkat ederseniz yayınlananlarda 18 yaş altındakiler yok. Niye yok? Onlar seçmen değil.
Bu bilgileri bir şekilde alanlar, bilemiyoruz ki kiminle paylaştılar. Olay bundan ibaret.
Kanunla birlikte her türlü kişisel bilgiye erişim güvence altına alınıyor, ilave tedbirler alınıyor. Her şeye rağmen, erişildiği zaman da çok cidid hapis cezaları geliyor. Bu yola giden kötü niyetli kişilerin, bunu kulaklarına iyice yer etmesini özellikle istiyorum. Dolayısıyla bundan sonra buna benzer yapacakları işlerin hesabını verecekler. Önceden yasal düzenleme yoktu. Cumhurbaşkanı'nın onayında, bugün yarın yürürlüğe girer.
Bu yasal olmadan önce de ahlaki bir şey değil. Vatandaşlığa, dürüstlüğe, hakka hukuka uyan bir şey değil. Bu bilgiler, bilgi havuzundan elde edilmiş bilgiler değil. Delillere bakıyoruz, bunlara YSK’nın vermekle zorunda olduğu bilgilerden ibaret olduğunu görüyoruz. Buna rağmen bu bize bir şey gösterdi, seçim kanununda yeni bir düzenleme yapmak lazım. Bilgileri ya vermemek, belirli kısıtlamalar getirerek vermek. Artık iş değişti. Vatandaşın sandık kurullara erişim problem değil. Bu belirli bir kısıtlamayla verilir, seçmenlere yardımcı olacak listeler şeklinde verilir. Partilere bu bilgiler paylaşılmaz.
Kişisel bilgiler sırdır. Yasal zorluluktan seçim kurulunun da yapacağı bir şey yok.
Ben vatandaşlara şunu tavsiye ediyorum, bu aşamada, ben de var mıyım diye merak edip sisteme girme yarışında olmasınlar. Niye diyorum bunu? Kendinize ait bilgileri zaten biliyorsunuz. Sizin girmenizi istiyorlar, başka bilgilere ulaşmak istiyorlar. Kontrol etmeye hiç gerek yok. Kontrol etmek bu kötü niyetlilerin daha sonraki işlerine hizmet etmek anlamına gelir. Biz hükümet olarak meselenin farkındayız, gereken hem bilişim altyapısı anlamında çalışmalar devam ediyor hem de yasal idari soruşturmalar devam ediyor. Şu kesin ve net bu bir sisteme sızma yoluyla elde edilmiş bir bilgi değil. Geçmiş dönemde partilere verilmiş disketlerden birileri ele geçirmiş, şimdi de vatandaşların bilgilerini kötü amaçlı kullanmak için bunu kullanıyor.
Aleni yapamıyor, başka ülkeden yapmaya çalışıyor. TC numaralarının değişimine kadar giden bir süreç yok. Adli soruşturma devam ediyor, sonuçlandıkça kamuoyuyla bilgilendirilecek.