Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Koronavirüs'ün daha önce de mutasyona uğradığını belirterek, “Ne olursa olsun şuanda henüz tam bilinmeyen bir süreç başlamış oldu. Dünya bunu ciddiye aldı, öyle anlaşılıyor” dedi.
Koronavirüs'ün İngiltere'de mutasyona uğrayıp yüzde 70 daha bulaşıcı bir hale gelmesini değerlendiren Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Virüste bir mutasyon gerçek. Ama mutasyona uğrayan virüsün yüzde 70 daha fazla bulaştığına dair açıklama bir gözlem ve yorum. Dolayısıyla bunun daha netleşmesi gerekiyor. Bu açıklamayı İngiltere Başbakanı yaptı, Sağlık Bakanı da bunu doğruladı. Dolayısıyla bunu ciddiye almak gerekiyor. Mutasyon alanları virüsün davranışı değiştirebilecek olasılığı var. Şuanda gerçekten söylendiği gibi İngiltere’deki vaka artışlarının sebebi mutasyon mudur bu henüz net değil. Onun için ihtiyatla karşılıyoruz ama tabi bu konuda tedbirli olmakta yarar var. Virüs çok mutasyon geçiriyor. Zaten korona virüsler sürekli geçiriyor. Bu Kovid-19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsü de sürekli mutasyon geçiriyor. Daha öncede buna benzer mutasyonlar raporlandı. Ama önemli mutasyon geçirmesi değil bu mutasyonun virüsün davranışını değiştirmesidir. Virüsün neden olduğu hastalığın karakterinde bir değişiklik oldu mu olmadı mı? bunu henüz bilmiyoruz. Sadece söylenen bir mutasyona uğramış virüs var ve son zamanlarda artan vakaların bu virüse bağlı olduğu söyleniyor. Bir virüsün daha çok bulaşıcı olması önemli çünkü enfeksiyon daha hızlı yayılacak demektir” şeklinde konuştu.
"Daha ölümcül bir virüse dönüşmüşse çok tehlikeli olabilir"
“2020 yılında gördüğümüz o pandemi sürecinde benzer bir dalgalanmaya doğru gidebiliriz ama eğer diğer senaryolar gerçekleşmezse hastalık yapma potansiyeli artmamışsa ölümcüllük artmamışsa hatta azalmışsa o zaman tek başına bulaşma hızının artması onu sıradan bir enfeksiyona dönüştürebilir” diyen Özlü, “Virüsün bulaşma riskinin artmış olması önemli ama bu tek başına bir anlam taşımayabilir. Virüsün hastalandırma, hasta yapma gücünde bir artış olmuşsa veya virüsün daha hastalık yapan bir virüs haline dönüştüğünü bilirsek ya da daha ölümcül bir virüse dönüşmüşse o zaman çok tehlikeli olabilir. Ama eğer hastalandırma gücü azalmışsa ya da ölümcüllük oranı azalmışsa sadece bulaştırıcılık oranının artması bizim için önemli bir tehdit oluşturmaz. Ne olursa olsun şuanda henüz tam bilinmeyen bir süreç başlamış oldu. Dünya bunu ciddiye aldı öyle anlaşılıyor. İngiltere’de ciddiye aldı yasaklamalar getirildi. Bir tedbir anlamında diğer ülkeler İngiltere’ye uçuşları iptal ettiler. Önümüzdeki süreçte bunun ne yöne evrileceğini göreceğiz. Eğer hakikaten bu virüsün gerçekten söylendiği gibi bulaşma hızı arttıysa bu mutasyon buna neden olduysa ve bulaştırıcılık artarken hastalık yapma potansiyeli azalmadıysa, arttıysa bu hepimiz için ciddi bir tehdit olacaktır. Şuan İngiltere dışında aynı mutasyonun görüldüğü başka ülkelerde bildiriliyor. Dolayısıyla kısa bir süre içerisinde bu virüs yayılacaktır. 2020 yılında gördüğümüz o pandemi sürecinde benzer bir dalgalanmaya doğru gidebiliriz ama eğer diğer senaryolar gerçekleşmezse hastalık yapma potansiyeli artmamışsa ölümcüllük artmamışsa hatta azalmışsa o zaman tek başına bulaşma hızının artması onu sıradan bir enfeksiyona dönüştürebilir.
Nezle, soğuk algınlığı gibi bir hastalığı da dönüştürebilir. Daha az hastalık yapar ama daha sık bulaşan bir hastalık haline dönüşebilir. Hep birlikte göreceğiz. Bu haber bize şunu söylüyor. Henüz süreç bitmedi. Rahat olmamak lazım. Korunmaya devam etmek lazım. Çünkü tek bildiğimiz daha bulaşıcı olduğu yönünde bir bilgi. Daha bulaşıcı bir hastalık haline dönmüşse bizim yapmamız gereken daha çok evde oturmak, insanlarla temas etmemek, sosyal izolasyona uymak, maskemizi kullanmak ve mesafeye dikkat etmek olmalı” şeklinde konuştu.
"Ölüm vakaları henüz düşmedi"
Alınan tedbirlerin sonuçlarının görülmeye başlandığını kaydeden Özlü, “Günlük vaka sayılarımızda düşme var. Test pozitiflik oranlarımızda düşme var. Hastane doluluk oranları, yoğun bakım doluluk oranlarında düşme var. Ağır hasta sayısında düşüş var. Ama maalesef ölüm vakalarına bu henüz yansımış değil. Umut ediyorum yakın zamanda oraya da yansır. Önümüzdeki günler bu düşüşün devam edeceğini umut ediyorum. Alınan tedbirlerin işe yaradığını görebiliyoruz. Hastanelerde de bir rahatlama oldu. Ama süreç devam ediyor. Kısıtlamalara ve tavsiyelere uymak lazım. Henüz tehlikeyi geride bırakmış değiliz” dedi.
Aşı konusunda olasılık üzerinden spekülasyonların yapıldığını vurgulayan Özlü, “Aşılama süreci devam ediyor. Bu mutasyonun aşılamaya olumsuz bir etkisi olacağına pek ihtimal vermiyorum. Oluşan mutasyon için spekülasyonlar yapılıyor ama bir kanıta ve bilgiye dayanmıyor. Sadece bir olasılık üzerinden bir spekülasyonlar yapılıyor. Aşılamaya devam edeceğiz. İngiltere’de aşılama başladı. Amerika’da başladı. Diğer ülkelerde de yavaş yavaş aşılama başladı. Türkiye’de de aşının ulaşması ve testlerinin yapılmasını bekliyoruz. Yılbaşını bulacak gibi duruyor. Yılbaşından sonra inşallah Türkiye’de aşılama başlar. Yeterli sayıda aşılama yapılır ve hepimiz rahat ederiz” ifadelerini kullandı.
"Türkiye’de aşıya talebin çok olacağını düşünüyorum"
Türkiye’de aşıya talebin çok olacağını düşündüğünü belirten Özlü, “Aşılar ülkelerinin adıyla adlandırılıyor. Oysa bu çok iyi bir isimlendirme değil. Biz aşının standartlarına ve verilerine bakarız. Çin’de bizim aşı aldığımız şirket sinovac isimli şirket. 15 yıldır aşı üreten bir şirket. Dünyaya aşı satan bir şirket. Bugüne kadar bu şirketin aşı üretme konusunda bir deneyimi ve altyapısı var. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da iyi üretim standartlarını karşılıyor. Alacağımız aşı eskiden beri aktif bir aşı yöntemiyle üretiliyor. Bu konuda rahat olmamız gerektiğini düşünüyorum. Aşının Faz-3 çalışmaları henüz yayınlanmadı. Onlarda belki önümüzdeki birkaç gün içerisinde paylaşılacak diye bekliyoruz. Özellikle Brezilya sonuçları. Onları gördükten sonra daha ziyade bir güven oluşacaktır diye umut ediyorum. Türkiye’de aşıya talebin çok olacağını düşünüyorum. Çünkü insanlar artık bıktılar, yoruldular. Bir an önce aşıyı yaptırıp rahatlamak istiyorlar. Normal hayatlarına dönmek istiyorlar. Onun için aşının etkili ve güvenli olduğuna dair Faz-3 çalışma sonuçları paylaşılınca ben çok fazla rağbet olacağına inanıyorum” diye konuştu. (İHA)