Yaşam

'Bihter, Behlül için ne tür bir uyarıcıdır?'

Bihter ve Behlül'ün ilişkisi KPSS'de memur adaylarına soru oldu

26 Mart 2010 02:00

 

T24- Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) giren memur adaylarına, Kanal D'de yayınlanan Aşk-ı Memnu'nun ünlü karakterleri Bihter ve Behlül'ün ilişkisi soruldu. Adaylardan, “Bihter'in Behlül için ne tür bir uyarıcı” olduğunu yanıtlamaları istendi.


Milliyet Gazetesi Kültür Sanat Servisi Müdürü Filiz Aygündüz, Milliyet Kitap için kaleme aldığı editoryal yazıda, KPSS sınavında yasak aşk yaşayan Bihter ile Behlül'e ilişkin soru yöneltildiğini belirterek televizyon-edebiyat ilişkisi üzerinde durdu. Aygündüz'ün yazısı şöyle:


Hanımın Çiftliği'nin kitabı çıkmış


Behlül’ün yengesi Bihter bir gün köşkün üst katındaki banyoda yıkanmak ister, ancak banyonun kapısını kilitlemeyi unutur. Bu durumdan haberi olmayan Behlül de banyoya girer. Behlül önce Bihter’in her zaman kullandığı şampuanın kokusunu algılar sonra da Bihter’i uygunsuz vaziyette görür. Bu istenmeyen bir ilişkinin başlangıcı olur. Bu yaşantıdan sonra Behlül ne zaman Bihter’in şampuanının kokusunu duysa telaşlanma tepkileri göstermeye başlar.


Yukarıda verilen örnekte Bihter Behlül için ne tür bir uyarıcıdır?

a) Nötr b) Koşullu c) Şartsız d) Baştan çıkarıcı e) Şartlı “

Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda sorulan bu sorunun yanıtı e şıkkı: Şartlı uyarıcı.


Soruda adı geçen karakterler Kanal D'de yayınlanan “Aşk-ı Memnu” dizisinden. Can Yayınları’ndan çıkan “Anılar, Düşler, Düşünceler” isimli şahane kitabında, 20. YY psikiyatrisinin mihenk taşı Jung, bir gün bir yerden geçerken, ansızın çocukluğunu hatırladığını yazar, görünürde hiçbir neden yokken. Geriye dönüp, hatırlama anını araştırır. Sonuç, tam da o noktada duyduğu kokunun, çocukluğundaki bir kokuyla özdeşleşmesidir.
Sınavda Jung’dan da bir örnek verilebilirdi. Ama tercih “Aşk-ı Memnu”nun popüler karakterleri Behlül ve Bihter’den yana. Çünkü artık o kadar çok hayatımızın içindeler, o kadar bizden biri gibiler ki... Verdiğimiz örneklere, sınav sorularımıza kadar giriyor; ekranlara “Halit Ziya Uşaklıgil’in ölümsüz eserinden” anonsuyla çıkan dizinin bu iki genç ismi.


Kime ne zararı var? İyi mi, kötü mü? Peki ya edebiyata katkısı?...

Geçtiğimiz pazar ekranlara gelen Halide Edip Adıvar’ın “Kalp Ağrısı” romanıyla aynı adı taşıyan diziyi bahane edip bu ay, televizyona uyarlanan edebiyat eserleri konusunu masaya yatırdık.


Semiha Şentürk’ün hazırladığı dosyada İnkılap Kitapevi Editörü Tansel Mumcu’nun söyledikleri insanın içini burmuyor değil: “Geçen haftasonu Beyoğlu'nda bir kitabevinde on yedi-on sekiz yaşlarında; yani lise öğrencisidir sanırım, genç arkadaşımız annesine, ‘Hanım’ın Çiftliği’nin kitabı çıkmış, gördün mü?’ dedi.”


İşte biraz da bu yüzden önemli, televizyonda edebiyat uyarlamaları. Sonradan söylediğini hatırlayıp mahcubiyet duyacak genç nesillerin bu vesileyle Türk klasiklerini keşfetmeleri için. Eski dostları hatırlamak için. Ve bir de hemen her gün beyaz camda, usta bir yazarın adını görmenin sevinci tabii...


Kitabınız bol olsun.