Gündem

Beştepe Millet Camisi'nde cuma hutbesi okuyan Diyanet İşleri Başkanı'ndan Koronavirüs çağrısı: Kendimize ve başkalarına zarar vermek kul hakkı ihlalidir

Seçilmiş insanlarla cuma namazı kılındı

27 Mart 2020 12:40

Beştepe Millet Camisi'nde bugün, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca belirlenen az sayıda katılımla, salgına karşı tedbirler alınarak cuma namazı kılındı. Cuma hutbesini okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Asla tedbiri elden bırakmamalıyız. Özensizliğimiz ve dikkatsizliğimiz yüzünden toplum sağlığını tehlikeye atmak mümine yakışan bir tutum olamaz. Sorumluluğumuzu ihmal ederek kendimize ve başkalarına zarar vermek büyük bir vebaldir kul hakkı ihlalidir" çağrısında bulundu.

Diyanet İşleri Başkanlığı, yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle camilerde alınan önlemlerin tam olarak alınamadığından ötürü, il müftülüklerine cuma günü ve kandil gecesi camilerin kapalı tutulması ve cuma namazı için sala okunmaması talimatını vermişti.
Diyanet'in Koronavirüs genelgesi için TIKLAYIN 

Koronavirüs önlemleri kapsamında bugün de camilerde cuma namazı kılınmıyor. Konuyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bir açıklama yapıldı. Cuma namazlarının yine kılınmayacağı hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"İslam medeniyetinin en önemli coğrafyalarından olan cennet vatanımızda, İslam toplumun şiarlarından biri olan bu ibadetin devam etmesi ve cuma namazına gidemediği için milletimizin yaşadığı üzüntünün bir nebze giderilebilmesi adına;

Türkiye’de sadece Ankara’da Beştepe Millet Camii’nde, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen çok az sayıda katılımla ve salgına karşı gerekli tedbirler alınarak Cuma Namazı eda edilecektir."

Diyanet açıklamasına göre; Başkan Prof. Dr. Ali Erbaş'ın okuyacağı hutbeyi vatandaşlar televizyon aracılığıyla dinleyebilecek."


Cuma hutbesini okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, özetle şunları kaydetti:

Rabbimden onlara rahmet, hastalığa bu virüse maruz kalmış olan kardeşlerimize de şifalar diliyorum. Aziz kardeşlerim, bizi zorluklar karşısında diri, tutan en büyük gücümüz imanımızdır. İmanı bize lütfeden rabbimiz varlıkta ve yoklukta bollukta ve darlıkta farklı sıkıntılar karşısında nasıl davranacağımızı bize öğretmiştir. Akıp giden hayatın acısıyla tatlısıyla bir imtihan olduğunu bize haber vermiştir. Bu imtihan karşısında kulluk şuuruna tedbire sabra ve tevekküle sarılmamızı emretmiştir. Kardeşlerim, kendisi ve çevresindekiler hakkında sorumluluk bilinciyle davranmak mümince bir tavrın gereğidir. Koronavirüs ortaya çıktığı andan itibaren devletimiz bizlerin sağlığını korumak için olağanca gayretiyle çalışmaktadır. Bu süreçte her birimize de ayrı ayrı görev ve sorumluluklar düşmektedir. Zira hepimiz hem kendi hem de sevdiklerimizin hayatını korumakla mükellefiz. Allah’ın en büyük nimetlerinden sağlığımızı muhafaza etmekle yükümlüyüz. Aziz müminler bu salgın karşısında en önemli görevlerimizden biri yetkili mercilerin uyarılarına riayet etmektir. Hastalığa yakalanmamak ve yayılmasını önlemek için gayret göstermeliyiz. Özellikle yaşlılarımıza ve kronik hastalığı olan kardeşlerimize karşı daha duyarlı olmalıyız. Asla tedbiri elden bırakmamalıyız. Özensizliğimiz ve dikkatsizliğimiz yüzünden toplum sağlığını tehlikeye atmak mümine yakışan bir tutum olamaz. Sorumluluğumuzu ihmal ederek kendimize ve başkalarına zarar vermek büyük bir vebaldir kul hakkı ihlalidir.

Peygamber efendimizin emri açıktır hastalık taşıyan kişi sağlıklı kişinin yanına gitmesin.

Başımıza gelen her olay elbette rabbimizin kudreti ilmi ve takdiri dahilindedir. Ancak yaşadığımız sıkıntılarda insanoğlunun zaafları ve ihtiraslarının da önemli bir payı vardır. Havanın suyun ve toprağın kirletilmesi, fıtrata uygun temiz ve helal olan şeylerden uzaklaşılması, kötü ve zararlı alışkanlıklar hastalıkların yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır.

“İnsanların kendi yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu. Böylece Allah dönüş yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara tattırmaktadır. “

“Başınıza gelen her musibet kendi yaptıklarınız yüzündendir. O yine de çoğunu affeder.”

Bu ayeti kelimelerden hareketle dünya ile ilişkimizi emanet bilinci ve güzel ahlak çerçevesinde yeniden gözden geçirmek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde dünyamızın topyekun musibetlere maruz kalması, kaosa sürüklenmesi kaçınılmazdır. İçinden geçtiğimiz bu zorlu günlerde bir diğer görevimiz ise metanetli olmaktır.


TIKLAYIN - Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Cuma ve cemaatle namaz konusunda ısrarcı olmak dinen caiz değil