İstanbul'da, geçen yıl 15 Haziran'da Gezi Parkı gösterileri sırasında polisin attığı biber gazının başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın vurulduğu yere yakın noktada görev yapan polislerle ilgili savcılığa sunulan fotoğraf ortaya çıktı.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Elvan’ın saat 07.15 suların vurulmasından dakikalar önce bir özel poliklinikte görevli memur tarafından çekilen bu fotofraf, geçen hafta Elvan Ailesi’nin avukatı Evrim Deniz Karatana tarafından savcılığa sunulmuş ve aynı ekibin gaz fişeği atmış olabileceği öne sürülmüştü. Fotoğrafı çeken personel ve yanında çalıştığı hekim, bu polislerin hastane camına da gaz kapsülü attıklarını ve gaz dumanının hastane içine doluştuğunu savunmuştu.
'Astım hastasıyım, gazdan etkilendim'
Berkin Elvan gaz bombası fişeği ile vurulmadan kısa bir süre önce, olay yerine 2 dakika mesafede bulunan polikliniğin camından polislerin fotoğrafını çeken P. K. fotoğraf soruşturma dosyasına girdikten iki gün sonra tanık olarak ifade vermişti. Poliklinikte görevli diş hekimi M. B.’nin asistanı olarak çalıştığını belirten P. K. şunları söylemişti:
“Astım hastasıyım. M. B. hanımla Cumartesi günü çalışmaya başladık. Cumartesi günleri mesaimizi uzatırız. Akşam da uzunca bir müddet çalışırız. O günde Cumartesi günü akşam 23.00’te işimiz bitti. Ancak dışarıda çok yoğun bir olaylar seyrettiği için eve gitmemeye karar verdik. Korktuk, M. B. hanımla poliklinikte kalmaya karar verdik. Pazar sabahı uyandığımızda dışarıda olayların tekrar devam ettiğini gördük. Pazar sabahı gazların poliklinik içerisine girmesinden dolayı ben rahatsızlandım. Sabah 06.40 sıralarıydı.
'Sokakta bekleyen polislerin fotoğrafını çektim'
Kalkıp ilaçlarımı alacaktım. M. B. hanım da hiç uyumamıştı. M. B. hanım sokakta bekleyen bir grup polise pencereyi açarak ‘asistanım astım hastası, lütfen gaz sıkmayın’ dedi. Polisler de ‘içeriye gir’ diyerek bağırdılar. Biz de pencereyi kapatıp içeri girdik. Daha sonra geçtiğimiz yan odadan ben Nokia E72 marka cep telefonuyla poliklinik önünde sokakta bekleyen polislerin fotoğrafını çektim. Sonra pencereyi kapatıp içeriye girdim. İkimiz de uyuduk. Bana göstermiş olduğunuz fotoğraf benim çekmiş olduğum fotoğraftır.”