İstanbul Karacaahmet’teki Şakirin Camii, daha açılmadan, inşaat sırasında Türkiye’nin adından en çok söz edilen camisi haline dönüştü. “Modern cami” olarak nitelenen caminin imamı Ramazan Kutlu’nun kendisi de en az cami kadar modern.
İstanbul Müftülüğü’nün onu seçmesi hiç tesadüf değil. Çok sayıda takdir, başarı ve teşekkürname alan imam, aynı zamanda iyi bir hatip, müzisyen, belgeselci, dizi oyuncusu, TV programcısı, spiker, mimar, dekoratör, aşçı...
Hürriyet gazetesinden Gülden Aydın’ın, Ramazan Kutlu ile yaptığı röportajın (9 Mayıs 2009) tamamı…
Kurtlar Vadisi’nde oynadığınızı duyunca inanamadım. Hangi roldeydiniz?
Başta Necati Şaşmaz olmak üzere Kurtlar Vadisi’nin oyuncuları, Beylerbeyi Camii’nin müdavimlerindendir. Tanışırız, Sinema Bölümü mezunu olduğumu da bilirler. Dizide cami sahnesinde, Aliye dizisindeki cenaze sahnesinde imamdım. Olduğumdan daha farklı bir rol canlandırmadım yani... Sadece TRT’nin hazırladığı Dede Efendi’nin 700’üncü yıldönümü filminde musikiyle ilgili bir rol aldım.
Belgeseller çekmişsiniz.
1991’de okulu bitirme projem, taksi dolmuşlardı. Taksi dolmuşların İstanbul’da son dönemiydi. 1920’de taksinin Türkiye’ye ilk girişinden itibaren çok sayıda belge toplamıştım. Şanslıydım çünkü filmi çekerken Adnan Menderes, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü’nün makam otomobilleri daha hâlâ taksi dolmuş olarak çalışıyordu. Kısa filmler de çektim sonra.
Sinema eğitiminize rağmen din adamlığını seçmeniz neden?
Aktif sinema alanının kurulu aile düzenine elverişli olmadığını anladım. Gecesi gündüzü yok. Yerleşik yapımı bozmak istemedim. Hangi mesleği yapıyorsanız, sevmek zorundasınız. İmamlığı seve seve yapıyorum. Dünyaya tekrar gelsem yine yaparım. Müthiş sevdiğim, zevk aldığım bir görev.
Sadece imamlık değil, başka uğraşlarınız da varmış ama?
15 yıldır Üsküdar Hüdayi Tasavvuf Musikisi Korosu’ndayım. Aşk Meydanı CD serisinin beşincisini çıkarıyoruz. TRT’nin ramazan programlarında spikerlik, sunuculuk yapıyorum. Allah bana çok cömert davranmış. Biyoloji ve matematiğin dışında çok yeteneklerim vardır. İnşaat alanında mesela çok iyi çalışmalarım var. Diplomalı değilim ama iyi bir mimarım. Çiziminden tatbikatına kadar yaparım. Yaptığım tripleks villalar Yakacık’ta satılıyor. Tabii diplomam olmadığı için başka bir mimarın adına onay alınıyor. Beylerbeyi Camii’nde Türkiye’nin belki en güzel tuvaletini yaptım. Kuyumcu, kuaför ve restoranların iç ve dış dekorasyonuyla ilgileniyorum. Üstelik bir yaptığımın aynısını tekrarlamam. Heykeltıraş gibi çalışırım.
‘Turistler benim salatamdan yer’
Allah bilir, çok da iyi yemek yaparsınız siz?
Omlet ya da makarna demeyeceğim. Aklınıza ne gelirse hepsini çok güzel yaparım. Beylerbeyi’nde restorana gittiğimde salatayı ben yaparım. Yabancı turistler, önlerindeki salatayı bırakıp benimkinden isterler. Salatalarını ben yaparım. Karnıyarıktan kuru fasulyeye, hepsinde iddialıyım. Şimdi pek yapmıyorum. Ama eskiden, hanımla evlenmeden az önce İstanbul’da yalnız yaşıyordum. Ailesi geldiğinde bütün yemekleri ben yapmıştım. Sofra düzenlemekten, sabah kahvaltılarını hazırlamaktan acayip keyif alıyorum.
Yemek programlarını seyrediyor musunuz?
Seyrediyorum ve hiç hoş bulmuyorum. Nimet karşısında karşısındakileri terbiyesiz ve nankörce eleştiriyorlar. Zaman zaman çocuklarımı sabahları karşıma alır, haritayı açarım. Çay, peynir, bal, zeytin, tereyağı nerelerden geliyor gösteririm. Allah hepsini bizim için, bizi de kendisi için yaratmış. Allah, bu nimetlere karşılık bizden sadece şükür bekliyor, derim.
Filmlerle aranız nasıl, sinema mezunu imam olarak?
Televizyonda film seyretmem. Sinemada seyrederim. Yerli yapımların hepsine gittim.
Yeni cami için yeni sarık
Klasik imam imajını yerle bir ediyorsunuz.
Birçoğu zanneder ki hoca sadece caminin içinde görev yapar. Hoca hayatın her alanında var. Ama neyin eğitimini almak istediğimi sorsanız, psikoloji ve sosyoloji derim.
Diyanet’in yeni yüzünü temsil ediyorsunuz.
Yeni nesil imamlarız. Yaradılanı hoş görürürüz yaradandan ötürü: Böyle bir anlayışımız var. Karşınızda insan varsa sevmemek mümkün mü? Önceki görev yerim Yakacık’ta çok sayıda Alevi vardı. Onlar beni, ben onları çok seviyorum. İnsanız, sevgi olmadan saygı da olmaz.
Şakirin Camii’ne yüzlerce imam içinden nasıl seçildiniz, talip mi oldunuz?
İstanbul Müftülüğü davet etti. Hassas bir görev, diye. Şakirin Camii, Türkiye’nin en önemli camilerinden. Konumu ve icra edeceği görev bakımından farklı bir boyutu var. Diğer camiler dünyanın cıvıltısına alabildiğine açıkken burada cenaze namazları kılınacak. Karşımızda dünyaya gelişimizin kapısı Zeynep Kamil Hastanesi; öbür tarafta ahirete giden kapı Karacaahmet Mezarlığı... Necip Fazıl’ın dediği gibi: Deryada sonsuzluğu fikretmeye ne zahmet/ Al sana derya gibi sonsuz Karacaahmet...
Yeni cami için yeni kostüm ve sarık yaptırmışsınızdır.
Yaptırdım (Gülüyor).
Beylerbeyi Camii’nin cemaati, sizin ayrılmanıza üzülmedi mi?
Yakacık’tan Beylerbeyi’ne atandığımda, Yakacık’taki cemaat geliyordu ibadete. Buraya da Beylerbeyi’nden geleceklerdir.
Yaşar Kemal ahbabı
Yaşar Kemal’le dostmuşsunuz. Bu dostluk ne zaman başladı?
Altı yıl önce bir yatsı namazı çıkışında, Beylerbeyi’nde bir restoranda gördüm. Yanına gittim. Üstadı bu kadar yakından görmek bizim için şereftir, dedim. Selam verdim. Yıllardır romanlarınızı okudum. Sizinle tanışmak ayrı bir mutluluk, dedim. İmam olduğumu söylediğimde şaşırdı. Zaman zaman ayaküstü konuşmalarımızda defalarca söylemiştir: “Ya, hoca efendi, seni görünce şaşırıyorum. Ne kadar modern, manken gibi yapın var...”
Yeni projeleriniz var mı?
Yurtiçi ve dışında konserlerimiz devam edecek. Diyanet İşleri Başkanlığı, bazı ülkelerdeki kardeş şehirlerde çalışmalar yapıyor. Üsküdar’ın kardeş şehri Mordovia’nın (Moldova değil, Rusya Federasyonu’nda bir bölge) başkenti Saransk’da bir cami yaptırıyoruz. Çini ve ahşap malzemeli kürsü, pencere, minber, mihrabına varıncaya kadar içinin çizimlerini yaptım. Önümüzdeki aylarda alıp montajını yapmaya gideceğiz.
