Gündem

Bekir Bozdağ: Zekeriya Öz, tarafsızlık vasfını kaybetmiştir

"Zekeriya Öz kini nefreti, öfkesi ve düşmanlığı kendini teslim almışsa Sayın Başbakanımıza ve hükümete karşı büyük bir kin, öfke ve düşmanlık duyguları beslediği açık"

07 Ağustos 2014 14:08

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün, Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında suç duyurusunda bulunması ile ilgili olarak, “Böyle bir noktada yargı görevini tarafsız ve bağımsız yerine getirme vasfını da kaybetmiştir” dedi.

Bozdağ, Yozgat Dernekler Federasyonu tarafından Ankara’da düzenlenen bir programa katıldı. Bozdağ, program öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin, "Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Bozdağ, “Savcı Zekeriya Öz kını, nefreti, öfkesi ve düşmanlığı kendini teslim almışsa -ki öyle gözüküyor- sayın başbakanımıza ve hükümete karşı büyük bir kin, öfke ve düşmanlık duyguları beslediği açık. Ve bu hür değildir, esirdir, tarafsız olma şansı yoktur artık, bir taraftır. Öfkesinden, kininden düşmanlığından taraftır. Böyle bir noktada yargı görevini tarafsız ve bağımsız yerine getirme vasfını da kaybetmiştir. Türkiye, bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde yargı görevi yapanlar böylesine politize olamazlar. Başka yerlerle bağlılıkla hareket edemezler, hukuku çiğneyemezler. Tarafsızlığına böylesine gölge düşürecek ve taraf olduğunu ilan edecek yaklaşımlar içinde bulunamaz diye esasında Türkiye’de hukuk devletine inanan herkesin bu keyfiliğe, bu hukuk tanımazlığa ve kanunların, anayasanın kendisine verdiği sıfatı anayasa ve yasaları çiğneyen kişilere karşı Türkiye’de herkesin sesini yükseltmesi lazım” şeklinde cevap verdi.

“Sabah Gazetesi’nin bir muhabirini Twitter’da engellediniz. Bununla ilgili bazı tweetler attı. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?” sorusuna ise Bozdağ şu cevabı verdi: “Hakaret, küfür böyle çirkin şeyler söyleyen insanlar oluyor. Herkesin görüşüne saygım var ama kimsenin küfretme hakkı yok, hakaret etme hakkı yok. Bu tür fikirden ziyade ahlaksızlık yapanlar var. Ben onları tanımıyorum ama kim küfrediyor, kim hakaret ediyor, onların hakaretlerini, küfürlerini dinlemem. Gerek de yok. Biz, fikrini söyleyen, aklını söyleyen herkesin aklına, fikrine değer vermeye önem gösteriyoruz. Küfür yapanların küfrüne değer vermemiz beklenemez. O kişiyi ben tanımıyorum, bu ona mahsus bir cevap da değil. Benim genel yaklaşımım.”