Yeni yasa teklifine muhalefet karşı çıkarken 'ahlak polisliği yapılacağı ve yetkilerin suistimal edilebileceği' eleştirileri yapılıyor
05 Şubat 2020 15:40
AKP'nin kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere bekçilere silah kullanma dahil geniş yetkiler veren Çarşı ve Mahalle Bekçileri Yasa Teklifi, muhalefet şerhine rağmen AKP ile MHP'nin oylarıyla TBMM İçişleri Komisyonu'nda kabul edildi.
Muhalefet ise, genişletilen yetkilerin süistimal edilebileceği ve bekçilerin 'ahlak polisine dönüşebileceği' eleştirisini yapıyor.
Yasa teklifinin birkaç güne TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi bekleniyor. Bekçiler hakkında bilinenleri derledik.
Bekçilik sistemi ne zaman başladı?
İlk olarak 24 Nisan 1914'te 'Çarşı ve Mahallat Bekçileri Hakkındaki Kanun' ile başlayan idari kolluk personeli hizmeti, 14 Temmuz 1966'da 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri kanunu ile yeniden düzenlendi.
Son bekçi alımı 1974 yılında yapıldı ve 2008 yılında mevcut görevde bulunan 8 binden fazla bekçi emniyet kadrolarına geçti.
Durdurulan personel alımı 2017'de çıkarılan 690 sayılı KHK ile devam etti.
Kaç tane bekçi var?
İçişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde yer alan 24 Temmuz 2019 tarihli bilgi notuna göre ülke genelinde 69'u kadın toplam 21 bin 347 Çarşı ve Mahalle Bekçisi var.
Personel alım ilanı Nisan 2016'da yapıldı. İlk olarak 20 ilde 69'u kadın 433 bekçi alındı.
Bekçiler nasıl alınıyor, nasıl bir eğitimden geçiyor?
Bekçi alımları 2018'den itibaren Polis Akademisi Başkanlığı'nın düzenlediği merkezi sınavla yapılıyor. Eğitimlerini de Polis Akademisi Başkanlığı belirliyor.
İçişleri Bakanlığı'nın internet sitesine göre bekçi adaylarına eğitim sürecinde temel hukuk, demokrasi ve insanları, devletin idari yapısı, sosyal psikoloji ve toplumsal olaylar, kitle yönetimi, halkla ilişkiler ve iletişim, trafik güvenlik ve ilk yardım bilgisi, mesleki yazışma, mevzuat, silah ve atış bilgisi, müdahale yöntem ve teknikleri, uygulamalı bekçilik eğitimleri veriliyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademi Başkanlığı'ndan bekçilerin eğitimiyle ilgili yapılan açıklamada da şu ifadeler yer aldı:
"(Bekçi adayları) 3 ay süreyle üst düzey eğitime tabi tutulur ve bu eğitimi başarıyla sonlandıranlar görev yapacakları illere gönderirler. Gönderdikleri illerde de göreve başlamadan önce 2 ay süreyle uygulamalı eğitimden geçirilirler. Ayrıca göreve başladıktan sonra da belli periyotlarla hizmet içi eğitime tabi tutulmaya devam edilirler. "
Emniyet Genel Müdürlüğü, Ocak 2020 tarihli açıklamasında mevcut bekçi sayısının 21 bin 292 olduğunu duyurdu ve bekçilerin eğitim durumlarına ilişkin de şu açıklamayı yaptı:
"2016 yılından bugüne kadar alımı yapılan 19 bin 706'sının 12 bin 1'i lise, 3 bin 137'si yüksekokul, 3 bin 943'ü lisans ve 29'u ise yüksek lisans mezunlarından oluşmaktadır."
Bekçi maaşları ne kadar?
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), bekçi maaşlarının öğrenim durumu, gösterge ve ek gösterlerine göre diğer devlet memurlarına ödenen taban aylıklarıyla aynı olduğunu duyurdu.
EGM'nin açıklamasına göre göreve yeni başlayan bekar lise mezunu çarşı ve mahalle bekçisinin maaşı 4 bin 527 TL, lisans mezununun maaşı ise 4 bin 534 TL.
Bekçilerin görev tanımı ne?
772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'na göre bekçilerin, polis memurlarının yetkilerine benzer geniş yetkileri var.
Buna göre bekçiler, 'genel kolluk kuvvetlerinin derhal müdahalesine imkân bulunmayan acele ve zaruri hallerde' silah taşımak gibi polis memurlarıyla aynı görev ve yetkilere sahip.
İçişleri Bakanlığı'nın Temmuz 2019'da resmi internet sitesinde yer verdiği bilgi notuna göre bekçiler 2018 ila 2019 Ocak ayları arasında 6 milyon 59 bin 610 kişiye Genel Bilgi Toplama (GBT) uygulaması yaptı.
Mal varlığına karşı suç işleyen 643 kişiye müdahale eden bekçiler yapılan uygulama ve sorgulama sonucu 52 bin 849 aranan kişiyi yakaladı.
Aynı zaman diliminde kişilere karşı işlenen suçlarda 114, millete ve devlete karşı işlenen suçlarda 233, topluma karşı işlenen suçlarda 4 bin 60 takibi gereken olaylarla ilgili ise 265 kişiye müdahale etti.
Yeni yasa teklifi ne öngörüyor?
AKP'nin kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere bekçilere silah kullanma ve üst araması dahil yetkileri genişleten Çarşı ve Mahalle Bekçileri Yasa Teklifi, TBMM İçişleri Komisyonu'nda kabul edildikten sonra TBMM Genel Kurulu'na taşınacak.
Komisyonda, yasa teklifinde bekçilere verilen, araç durdurma, kimlik sorma yetkileri korunurken, üst aramasıyla ilgili tanımlanan "sıvazlayarak" ifadesi madde metninden çıkarıldı.
Bekçilere "zor ve silah kullanma" dahil geniş yetkiler verilmesi nedeniyle muhalefetin "yeni bir polis örgütü kurulmak istendiği" eleştirisini yönelttiği teklifle getirilen bazı yeni düzenlemeler şöyle:
Bekçiler, zor ve silah kullanma yetkisine sahip olacak.
Görev saatleri içinde ve görevlendirildikleri bölgede devriye hizmeti yürütecek, şüpheli durum veya kişileri bağlı bulundukları genel kolluk birimlerine bildirecek.
Kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar önleyici tedbirleri alacak.
Uyuşturucu madde imal edildiği, satıldığı veya kullanıldığından, kumar oynandığından ya da fuhuş yapıldığından şüphe edilen yerleri bağlı bulundukları genel kolluk birimlerine bildirecek.
Makul bir gerekçeyle "durdurma" yetkisini kullanacak, kimlik veya diğer belgeleri isteyebilecek.
Kişinin şüphe uyandırması durumunda üst araması yapabilecek, araçların görünmeyen bölümlerinin açılmasını isteyebilecek.
Çarşı ve mahalle bekçileri, suç işlenirken veya işlendikten sonra, henüz izleri meydandayken suç delillerinin kaybolmaması veya bozulmaması için tedbir alabilecek.
Şiddet mağduru kadın ve çocuklara doğrudan yardım edebilecekler.
Bekçiler, jandarma hizmetleri sınıfına dahil edilecek ve emeklilik yaşları 60 olacak.
Muhalefet ne diyor?
Yasa teklifine karşı çıkan CHPli milletvekilleri yeni yetkilerle bekçilerin 'paralel kolluk riski' yaratacağını savundu.
CHP'nin muhalefet şerhinde, bekçilerin 'siyasi iradeye tabi' hissetme riskini de doğurdu belirtildi ve "kendisini hukukla bağlı addetmeyen ve yürütmeye bağımlı silahlı bir yapının doğması risklerini içermektedir" dendi.
Şerhte şu ifadeler yer aldı: "Tamamen yürütmenin tercihleri tarafından istihdam edilecek silahlı bekçilerin kendilerini kanuna değil, özellikle işsizliğin böylesine yüksek oranlarda seyrettiği bir dönemde, işverenleri olarak görecekleri siyasi iradeye tabi hissetme riskleri büyüktür."
"(…)devletin ahlak polisliği yapması, gece saatlerinde dışarıda olan bireylerin hayat tarzına müdahale etmesi ve daha genel olarak, kendisini hukukla bağlı addetmeyen ve yürütmeye bağımlı silahlı bir yapının doğması risklerini içermektedir."
HDP de bekçilerin 'parti kuvveti' haline dönüşeceğini söyledi.
HDP'nin şerhinde "Toplumu denetleme aracı olarak bekçiler, toplumsal farklılıklara AKP'nin toplum mühendisliği kapsamındaki belli yaşam normları ve AKP'nin çizdiği çerçeveye uygun ahlaki kuralları dayatmak isteyecek, iktidarın sokaktaki gözü, hafiyesi ve kelepçesi olmak üzere işlevsel hale getirilecektir" dendi.
İYİ Parti de görev tanımındaki belirsizliklere dikkat çekip silah kullanma yetkisinin de sakınca yaratabileceğini belirtti. İYİ Parti, "Bu Kanun ile bekçiler genel kolluk kuvvetlerine yardımcı kolluk olarak istihdam edilmektedirler. Bu sebeple çarşı ve mahalle bekçilerine durdurma ve kimlik sorma yetkisinin verilmesi sakıncalı görülmektedir. Çünkü halihazırda emniyet güçleri bu yetkiyi yeteri kadar yerine getirmektedir" açıklaması yaptı.
Sivil Toplum Kuruluşları ne diyor?
Diyarbakır Barosu, İHD, TİHV, Hak İnisiyatifi Derneği ve Diyarbakır Tabip Odası, bekçilerin yetkilerinin genişletilmesini eleştirip "yargısız infazlara, aşırı ve gereksiz güç kullanımı sonucu ölümlere davetiye çıkarabileceğini" söyledi.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Kamuoyuna bir güvenlik hizmeti gibi sunulan düzenlemeler işkenceye açık kapı haline gelmektedir. Makul şüphe gerekçesi ile durdurulan ve GBT sorgusu sırasında kolluğun fiziksel şiddetine maruz kalanların yanı sıra yine bu paralel kolluk rejimi mensuplarına silah kullanma yetkisi verilmiş olması; yeni yargısız infazlara, aşırı ve gereksiz güç kullanımı sonucu ölümlere açıkça davetiye çıkarmaktadır.
"Bekçilere silah kullanma yetkisi verilmiş olmasının, yaşam hakkına yönelik daha fazla tehdit anlamına geleceğini ve daha fazla kişinin 'devlet kurşunu' ile ölümüne yol açacağını kamuoyuna duyurmak isteriz."
Malatya'da bekçi silahıyla bekçiyi yaraladı
Silah kullanımına ilişkin bekçilerle ilgili yaşanan en son şiddet olayı 3 Şubat'ta Malatya'da görüldü.
Şüpheli bir şahsa müdahale eden üç bekçiden biri silahla, ikisi bıçakla yaralandı.
Bekçilerden biri görev arkadaşının tabancasından çıkan kurşunla yaralandı. Üç mahalle bekçisinin 'şüpheli anonsu' üzerine intikal ettikleri olay yerinde alkollü olduğu iddia edilen bir kişiyle iletişim kurmaya çalıştığı bunun üzerine şahsın bekçilere bıçakla karşılık verdiği, bir bekçinin de havaya sıktığı merminin diğer bekçinin kafasını sıyırdığı bildirildi.
Geçen yıl Temmuz ayında da sosyal medyada da paylaşılan görüntülerde İzmir'de üç bekçinin kimliğini göstermeyi reddeden bir gence ters kelepçe takarak gözaltına alındığı görüldü.
Olay yerinde bulunan bir kişinin "Polis çağıralım mı?" demesi üzerine bekçilerden birinin de "Gerek yok, polisiz kardeşim, hayırdır, neden arıyorsun polisi" dediği duyuldu.