Anne karnındaki sorunların anlaşılabilmesi amacıyla yapılan “Fetal Ekokardiyografi”de ses dalgaları kullanılıyor, anne ve bebek ağrı, acı çekmiyor. Bu ultrason incelemesiyle bebeğin kalbine bakılıyor.
İnceleme eğer bebeğin pozisyonu ters ve görüntülemeye engel olmuyorsa yaklaşık 20 dakika sürüyor. Anne karındaki bebeğin pozisyonu, annenin şişman olması gibi durumlar incelemenin bazen uzun sürmesine neden olabiliyor. Bazen aynı gün bebeğin kalbini incelemek mümkün olamıyor, bu nedenle ertesi gün anne tekrar çağırılıyor. Annelerin incelemenin uzun sürmesinden endişe etmemesi gerekiyor. Normal bir bebekte bile pozisyonu dolayısıyla işlem uzun sürebilir.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi Pediatrik Kardiyoloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Sarıoğlu, bu incelemenin gebeliğin onaltıncı haftasından itibaren gerçekleştirildiğini belirtiyor. Daha erken dönemde ise transvajinal yani vajina yoluyla inceleme yapılıyor. Kalbin iç yapısı, kalp odacıkları, kalp kapakları, kalpten çıkan damarlara bakılıyor, kalp fonksiyonları ve kalbin içindeki ve damarlardaki kan akımları inceleniyor. Fetal ekokardiyografi, hamileliğin her döneminde yapılabiliyorsa da, daha çok 16-20-22’inci haftalar arasında tercih ediliyor. Ciddi kalp anomalisi varsa bazen gebeliği sonlandırmak gerekebiliyor. Kromozom anomalileriyle birlikteyse de sonlandırmak gündeme gelebiliyor.
Fetal ekokardiyografi tüm annelere yapılmıyor. Bu konuda eğitim görmüş kadın doğum hekimleri yani perinataloglar gerekli gördüğü takdirde bu incelemenin yapılmasını istiyor. Perinatoloji uzmanları bebeğin tüm organlarını inceledikleri gibi kalbini de inceliyorlar. Herhangi bir anormallik düşünürlerse veya bebek doğumsal kalp hastalığı açısından risk altında ise detaylı inceleme ve gerekli tedavinin planlanması için pediatrik kardiyoloji uzmanlarına yolluyorlar. Fetal ekokardiyografinin de bu konuda özel eğitim almış tecrübeli pediatrik kardiyologlar tarafından yapılması lazım.
Fetal ekokardiyografiye hangi durumlarda ihtiyaç olabilir?
- Kalpte anormallik tespit edildiyse
- Bebeğin başka organlarında anormallik varsa
- Kromozom anomalisi varsa
- Annede diyabet, guatr hastalığı veya kronik bir hastalık varsa ve ilaç tedavisi görüyorsa
- Annede, babada, kardeşlerden birinde, teyze-halada, amca - dayıda ve onların çocuklarında yakın akrabalarından birinde, doğumsal kalp hastalığı varsa
- Bebekte “hidrops” anne karınında su toplanması halinde
- Bebeğini içinde yüzdüğü suyun çok ve az olması halinde
- Anne enfeksiyon geçirmişse, ışın almışsa, ilaç kullanmışsa
- Bebeğin kalp atımlarında problem varsa yani ritm bozukluğu varsa
- Tüp bebek, ikiz veya çoğul gebelik olması durumunda, anne karnında tekrarlayan bebek ölümleri varsa fetal ekokardiyografi mutlaka yapılmalı.
Ancak tüm bu incelemelerin yapılması için birden fazla disiplinin bir arada çalışması gerekiyor. Türkiye’de perinatoloji uzmanlarının sayısının artmasının önemine değinen Prof. Dr. Ayşe Sarıoğlu, “Bu sayının artması, doğumsal hastalıkların anne karnındaki teşhis oranını artıracaktır. Ekiphalinde çalışmak bu nedenle çok önemli. Ekibimizde kadın doğum, kalp cerrahisi, çocuk kardiyolojisi, anesteziyoloji, radyoloji, yenidoğan yoğun bakım uzmanı ve perinatoloji uzmanı yer alıyor. Tüm bilgiyi paylaşarak ortak kararlarla hastalarımıza tedavi sunuyoruz” dedi.
Uygulanan tedavi yöntemleri
Ritm bozukluğu varsa:
Anne karnında ritm bozuklukları olabiliyor. Çarpıntılar, yavaşlamalar olunca inceleniyor. Annenin bebeğinin kalbindeki ritm bozukluklarını hissetmesi mümkün değildir. Ritm bozuklukları her zaman çok kötü değildir, iyi huylu ritm bozuklukları da vardır, bunların bazıları doğumdan sonra kaybolabildiği gibi, bazıları doğumdan sonra da devam ediyor. Anne karında kalp yetersizliklerine yol açanları da olabiliyor. Bu durumda ya anneye ilaç veriliyor ya da bebek kordonundan ilaç verilerek tedavi yapılıyor.
Kapak darlıkları:
Anne karnındaki tedaviler rutin olarak uygulanmasa da yaygınlaşıyor. Kapak darlıkları balonla açılabiliyor.
Doğum sonrası tedaviler:
Bazı kalp sorunları doğar doğmaz müdahale gerektirir. Kalp problemi doğumdan önceden bilinirse doğumun nerede ve ne zaman yapılacağına ve ne tip bir müdahale gerektiğine önceden karar verilmiş oluyor. Doğum kalp cerrahisi, yenidoğan uzmanı ve çocuk kardiyoloğunun bulunduğu çocuk kalp merkezinde gerçekleştirilerek bebeğin kalbine tıbbi, cerrahi veya kateter yöntemiyle gerekli müdahaleler gecikmeden yapılmış oluyor, bebeğin sağlığına kavuşma şansı önemli ölçüde artıyor.
Doğumdan sonra dikkat edilmesi gerekenler:
Bebekler dünyaya geldikten sonra bazı belirtilere dikkat edilmesi, izlenmesi gerekiyor. Anne karnındaki dolaşımın özelliği farklıdır. Kalbin üst odacıklarında bir delik, bazı damar açıklıkları vardır. Çok ciddi kalp sorunları olsa bile dolaşımın bu özelliği sayesinde doğuma kadar hiç sorunsuz gelinebiliyor. Doğduktan sonra ilk nefes almayla birlikte bu damar açıklıkları ve kalbin üst odacıkları arasındaki delik kapanıyor, akciğer basıncı düşüyor, akciğerlere kan gitmeye başlıyor. Yani normal kalp ve akciğer dolaşımı başlıyor ve bu dolaşımla birlikte kalp problemi ile ilgili sorunlar ortaya çıkıyor.
Üfürüm sesi incelenmeli:
Doğduktan sonraki dönemde en sık rastladığımız bulgu kalbin muayenesi sırasında duyulan üfürüm adını verdiğimiz kalp seslerine ilave üfleme tarzındaki seslerdir. Üfürümler genellikle kalp problemi olanlarda duyulur ama kalp problemi olmaksızın da duyulan üfürümler olabiliyor. Biz bunlara fonksiyonel, masum üfürümler diyoruz. Üfürüm duyulan bir aylık bir bebeği pediatrik kardiyoloğun mutlaka görmesi gerekiyor. Masum üfürümdür dememek gerekiyor. Eko yapmadan ayırt edilemeyebiliyor.
Morarma önemli:
Ani morarma olabilir, bazen de yavaş yavaş ortaya çıkabilir, bu çok önemli bir belirtidir. Anneler bebeğin gözlerinin altında, dudağın üst tarafındaki morarmayı hastalık olarak yorumlayabilir. Oysa tırnak diplerindeki ve ağız içindeki dudaklardaki morarmalar önemlidir. Ağız etrafında da morarma olabilir, bu kalp hastalığı anlamına gelmese de anneler çocuk doktorlarına danışabilirler.
Kilo almıyorsa:
Bebek iyi kilo alıyorken, üçüncü -dördüncü haftadan itibaren kilo alamıyor, emerken yoruluyor, dinlenerek emiyorsa kalp hastalığının belirtisi olabiliyor.
Sık nefes alma ve inleme:
Bazı anneler bebeklerinin çok hızlı nefes alıp verdiklerini fark edebiliyorlar. Bebeklerin soluk alma hızı fazladır ama kalp hastası bebekler çok daha hızlı nefes alıp veriyorlar, bazen bu hızlı solunuma inlemeler de eklenebiliyor, bazen de aşırı terleme olabiliyor.
Kaburgadaki çekilmeler:
Kaburga altında içe doğru çekilmeler oluyorsa, bu da kalp hastalığının belirtisi anlamına gelebilir.
Sık ateşli hastalık ve zatürre:
Kalp hastası bebekler enfeksiyonlara ve zatürreye ve bronşite diğer bebeklerden çok daha yatkınlar, tekrarlayan zatürre atakları varsa bebeklerin kalp hastalığı yönünden tetkik edilmesi gerekiyor.