Politika

BDP'li Akat: AKP, CHP ve MHP siyasi kaygılarını bırakırsa, yeni anayasa yapılır

BDP’li Ayla Akat Ata, Anayasa masasını T24’e anlattı: AKP, CHP ve MHP siyasal kaygılarını bırakabilirse; yeni bir anayasa yapılabilir

27 Mayıs 2013 13:30

Hülya Karabağlı

T24/  ANKARA

Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu, çalışma takviminde sona geliniyor. T24'e konuşan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata anayasa masasında gelinen noktayı anlattı. Buna göre, BDP ana dilde eğitimde ısrarlı. Değiştirilmeyecek hükümlerin anayasada yer almasına karşı çıkıyor. AKP’nin Başkanlık önerisinin tartışılabileceğini söylüyor. Temel Hak ve Özgürlüklerle ilgili düzenlemelerde ‘kamu düzeni’, ‘genel sağlık,’ ‘genel ahlak’ gibi gerekçelerin anayasaya girmesini istemiyor. BDP, milletvekilliği süreci içinde dokunulmazlıklardan yana...

Ata’ya göre, temel konular üzerinde uzlaşma sağlanmadan Türkiye’nin demokratikleşmesi,  toplumsal barışın sağlanması mümkün değil. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda her şeyin masaya getirildiğini söyleyen Ata, “AKP, CHP ve  MHP siyasal kaygılarını bir yana bırakabilirse; yeni bir anayasa yapılabilir.” dedi.

 

‘Vatandaşlık ve ana dilde uzlaşma sağlanamadı’

 

"Masa kurulurken uzlaşma amaçlı olmasını çok önemsedik. Her siyasi partinin pek çok konuda farklı düşündüğünü ve anayasayı şekillendireceğini iyi biliyorduk. Kaldı ki; o temel konular üzerinde uzlaşma sağlanmadan Türkiye’nin demokratikleşmesi haliyle toplumsal barışın sağlanması da mümkün değil. ‘Yeni Anayasa neyi çözer?' sorusuna Türkiye’de demokratikleşme, ulusal barış, Kürt sorununun çözümü gibi bir cevapla karşılaşıyoruz. Yeni anayasa Kürt sorununu çözebilir ama yeni bir anayasa olması lazım. Temel sorunlara çözüm getirmesi lazım. Nedir bu temel sorunlar? Vatandaşlık, ana dil, din ve vicdan özgürlüğü, yerel yönetim merkezi yönetim ilişkisi. Şimdi bu sorular üzerinde uzlaşma sağlanamazsa; bu sorunlar üzerinde bir uzlaşma sağlayabildik diyemeyiz. Toplumsal bir barışa hizmet ettiğimizi de söyleyemeyiz. Toplumsal barışa hizmet etmeyecekse buna yeni anayasa da diyemeyiz."

 

‘Darbe kültürlü Türkiye’de ilk kez siviller anayasa yapıyor’ 

 

"Türkiye’nin tarihine baktığımızda bir darbe kültürü ve darbeler anayasası var. İlk defa siviller oturdu ve tartışıyorlar diyoruz. Tutanaklar gizli ama açıldığında,  görülecek ki o masada her konu tartışılıyor. Konuşulabiliyor. 3 Ocak itibariyle İmralı’ya yapılan ziyaretler, Kürt sorununun çözümü noktasında girilen bir mecraa var. Siyaseten çözüm diyorsak tabi ki parlamentonun açığa çıkarmış olduğu Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun önemi çok artıyor. Kürtler bu mücadelenin hak ve hukuk mücadelesi olduğunu söylüyor."

 

‘Kamu düzeni’ dediğinizde 1 Mayıs, Nevroz yasaklanır? 

 

"Önemli olan düşünce özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü acısından bir iyileştirmenin yapılması. Biz temel hak ve özgürlükler konusunda 36 maddede uzlaştık. 30 maddede şerh var. Toplam 66 madde. Uzlaşılmayan maddelere baktığınızda, “kamu düzeni,” “genel ahlak”, “genel sağlık” gibi bildiğimiz bir sürecin  tekrarına hizmet edecek kısıtlamalar koyuyoruz. Ondan dolayı şerhler var. O kavramların nasıl kullanıldığını bilen AKP, CHP ve MHP’nin de "bunlara gerek yok" demesi lazım. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri hakkı temel bir haktır ama ‘kamu düzeni’ ile sınırlandırdığınız zaman,  bir vali kakıp Nevroz'u yasaklayabiliyor. İşçi Bayramı'nda Taksim Meydanı'nı yasaklayabiliyor. Oysa yeni anayasa için yaşanmışlıklara bakıp adım atmak lazım."

 

AKP, CHP ve MHP siyasal kaygılarını bırakabilirse?

 

Açıkçası bu hak ve hukukun gerçekleşmesi talebinin masadaki üç siyasi parti tarafından da kendi siyasal kaygılar bir tarafa bırakılırsa olmazsa olmaz olarak görüleceğine inanıyoruz. En azından herkes kendi için istediğini bir başkası için de istemeli. Herkes kendi ana dilinde konuşabiliyorsa, Kürtler kendi dillerinde niye konuşmasın. Türkler konuşuyorsa niye Kürtler konuşmasın. Kürtler konuşuyorsa Araplar, Çerkezler niye konuşmasın. 

 

Yerel yönetimler eğitim sorununu çözer?
 

 
Bölge yönetimleri bunu dizayn edebilir.Halktan talep varsa Kürtçe, hangi dilde olursa olsun buna uygun bir eğitim sistemi ve bu eğitimi veren okullaşma, okul açılması süreci de yaşanmalıdır. Dünyada birçok örneği var. Yerellere yetki veren eğitim eksenli ülke örnekleri var. Bizim Türkçe ile bir problemimiz yok. Kürtçenin inkar edilmesiyle ilgili problem var. Kürtlerin hak ve hukukunu inkar edilmesiyle bir problem var. Bugün bölgede okullar açılabilir. Ana dilde başlanır, üçüncü, dördüncü dille devam edilebilir. Dünya üzerinde çok iyi örnekler var. Kuzey İrlanda’da Gal örneği.

 

Halk seçerek ona dokunulmazlığı veriyor

 

 Milletvekili de sonuçta bir vatandaştır. Ama seçilmişse görev yaptığı süre içinde halk onun dokunulmazlığını kaldırmıştır. Yargıya gerek yoktur. Görevi bittiğinde yargı önüne çıkar. Milletvekilliği süresi içinde dokunulmamasından yanayım. Biliyorsunuz biz BDP’ilere şu anda düşüncelerini ifade ettiği için  haklarında fezleke düzenlenip dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. Yıllardır yargılanıyoruz. Parlamentoya gelmeden önce de yargılanıyorduk. Mesele, düşünce ve ifadeyi suç kapsamında görmek sona erecek mi, ermeyecek mi? Suç kapsamından çıkarılacak mı, çıkarılmayacak mı? Dokunulmazlığı seçerek halk veriyor. Rüşvet gibi yüz kızartıcı suçların faili olduğu iddia edilen şahıslar vekil olabilecekler, ama düşüncesini ifade ettiği için parlamento dışı kalacaklar. Doğru bulmuyoruz.