Politika

BDP’den medyada nefret söylemine Meclis araştırması

BDP, Meclis'in, yazılı ve görsel medyadaki nefret söyleminin araştırılmasını istedi

07 Mart 2013 19:01

BDP, yazılı ve görsel medyadaki nefret söyleminin araştırılması ve önlem alınması için Meclis araştırması verdi.

Türkiye'de medyanın sık sık taraflı, önyargılı ve ayrımcı bir dil kullandığına dikkat çeken Mardin Milletvekili Erol Dora, “Haberler, manşetler ve haber başlıklarında kullanılan provokatif, ırkçı ve ayrımcı dil, toplumda düşmanlık ve ayrımcı duyguları tetikleyen bir araca  dönüşmektedir” dedi. BDP, araştırma önergesinde, Hrant  Dink Vakfı’nın  2012 yılı Eylül-Ekim-Kasım-Aralık aylarını içeren medya izleme raporu sonuçlarına yer verdi  ve “ Yahudiler ve Ermeniler, Alevi,  Kürt vatandaşlara, kadınlara, LGBT bireylere, yoksullara, engelli bireylere ötekileştirilmiş birçok gruba nefret söylemi  üretildi”.  Araştırma önergesi ve gerekçesi şöyle.

 

“İyi Kürtler ve Ötekiler”

 

Eylül-Aralık 2012 döneminde de Kürt halkına yönelik nefret söylemi devam etmiştir. Yazılı basında yer alan yazıların çoğunda “iyi Kürtler” ve “ötekiler” arasında bir ayrım yapılmıştır. Bu dönemde incelenen yazılarda Barış ve Demokrasi Partisi'nin, üstü kapalı ya da açık bir şekilde terörle doğrudan ilişkili kabul edilmekte, hatta bazı yazılarda “sözde parti” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla, son dönemde üretilen nefret söylemi doğrudan Kürtleri hedef almamakla birlikte, Kürtleri temsil eden bir partiye yönelik olumsuz önyargıların ve nefret söyleminin eksik olmadığını göstermektedir.

 

'Sapıklık, sapkınlık ve çirkinlik'

 

LGBT bireylere yönelik hakaret ve aşağılama içeren ifadelerin yer aldığı haber ve köşe yazılarında eşcinselliğin genellikle “sapıklık”, “sapkınlık”, “çirkinlik” ve benzeri ifadelerle tanımlanmıştır. Trans bireylerin konu edildiği içeriklerin önceki dönemlerdeki gibi söz konusu kişileri suçla ilişkilendirme üzerine kurgulanmış olduğu dikkat çekmektedir.
Uluslararası alanda, Avrupa Konseyi antlaşmaları ve Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tavsiye kararları aracılığıyla nefret söylemini durdurmak amacıyla birçok uygulama bulunmaktadır; fakat Türkiye’de hala nefret suçlarını ve nefret söylemini önlemeye yönelik bir yasa bulunmamaktadır.