-BDP'DEN "YÜZDE 10'U GEÇERİZ" İDDİASI TBMM (A.A) - 30.11.2010 - BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim barajı olduğu müddetçe Türkiye'de demokrasinin önünün açılamayacağını savunarak, ''Seçim barajı düşerse gireceğimiz ilk seçimde yüzde 10'u geçeriz'' dedi. Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla engellilerin sorunlarına değindi. Türkiye'de yaklaşık 9 milyon engelli bulunduğunu belirten Demirtaş, ''Ama bize göre nüfusun geri kalanı engellidir. Engellilerin sorunlarına çözüm bulamayan 60 milyon engelli vardır'' dedi. Engellilere, yaşamın hiçbir alanında yaşam hakkı tanınmadığını ifade eden Demirtaş, bu konuda öncelikle iktidarın sorumlu olduğunu söyledi. Demirtaş, 3 Aralıkta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, engellilerden önce özür dilemesi, ardından sorunlarını çözeceğine dair söz vermesi gerektiğini kaydetti. Demirtaş, Ankara'da Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen operasyonda üniversite öğrencilerinin gözaltına alındığını, öğrencilere yönelik baskıcı politikayı kınadıklarını söyledi. Toplumu teslim almak isteyen iktidarların bu işe üniversitelerden başladıklarını belirten Demirtaş, ''Kenan Evren bunu yaptı, Tayyip Erdoğan da şimdi bunu yapıyor'' dedi. Başbakan Erdoğan'ın, kendisini protesto eden öğrencilerle ilgili olarak, ''Yumurta atmak demokratik bir hak değildir'' dediğini kaydeden Demirtaş, ''Üniversite öğrencileri yoksul, ancak yumurta atabiliyor. Çeyrek altın mı atsınlar? Sizi bir toplantıda övmek ne kadar meşruysa, aynı toplantıda sizi protesto etmek de o kadar meşrudur. Demokratik bir hak olarak bu öğrencilerin hakkıdır'' dedi. YÖK'ün, ismini ve logosu değiştirilerek demokratik hale getirilemeyeceğini belirten Demirtaş, üniversitelerin özgürleşmesi için YÖK'ün tümden kaldırılması gerektiğini savundu. -''BİR GECEDE NASIL ZENGİNLEŞTİK?''- Demirtaş, Bakanlar Kurulunca yapılan düzeltme sonrasında Satın Alma Gücü Paritesine (SGP) göre kişi başına milli gelirin artış sağlaması konusuna da değindi. Bu rakamlara göre ''Türkiye'nin bir gecede zenginleştiğini'' ifade eden Demirtaş, şunları söyledi: ''AKP zihniyeti ekonomiyi işte bu şekilde büyütüyor. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusu'ndaki 22 ilin bütün hanelerine 1 ayda giren toplam gelir, İstanbul'da zenginlerin yüzde 3'lük kısmının 1 aylık geliri ile eşittir. Tek bir ekmek alamadan günü geçiren milyonlarca ailenin olduğu bir ülkede, Başbakan ve çevresi halen sırça köşklerde yaşıyor. Lüks ciplerle, lüks güneş gözlükleri takarak cuma namazlarına gidiyorlar. İslamiyet böyle bir din değildir. Bu AKP'nin yaratmak istediği dindir.'' -SEÇİM BARAJI- Başbakan Erdoğan'ın, Lübnan gezisi dönüşünde ''Kürt sorununu çözdük'' dediğini ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti: ''Aynı Başbakan, Haziran ayındaki grup toplantısında, 'Meseleyi bir kaç paket açıklayarak, bir kaç yasal düzenleme yaparak çözemezsiniz' diyor. Biz şimdi hangi Başbakana güvenceğiz. Başbakan'ın Kürt sorununu anlama kapasitesi yok. Kürt sorunu, bir halkın kendi anavatanında bir halk olarak özgürce yaşama ve kendini yönetme sorunudur. Eğer çözme niyetiniz varsa, bir kaç günde çözülebilecek bir sorundur. Ama çözme niyetiniz yoksa, sizi bir kaç yılda çözebilecek bir sorundur. Nasıl ki Mesut Yılmaz'ı, rahmetli Ecevit'i, Demirelleri, Çillerleri çözdüyse, sizin yerinizde onların yanı olur. Çözülür gidersiniz.'' Seçim barajının Türkiye açısından ''demokrasi faciası'' olduğunu öne süren Demirtaş, baraj olmasaydı, 13 milletvekili daha çıkarabileceklerini söyledi. BDP'ye ait olması gereken 12 milletvekillinin AK Parti sıralarında, 1 milletvekilinin de MHP sıralarında olduğunu savunan Demirtaş, ''Bunun adı hırsızlıktır. Sen kediye 'kedi', katile 'katil' dersin, biz de hırsıza 'hırsız' deriz. Seçim barajı olduğu müddetçe Türkiye'de demokrasinin önü açılmaz'' diye konuştu. Demirtaş, şeçim barajı düşerse girecekleri ilk seçimde yüzde 10'u geçebileceklerini söyledi. AK Parti iktidarının yanlış politikalarını her yerde anlatacaklarını, ev ev dolaşarak bu politikaları teşhir edeceklerini ifade eden Demirtaş, bunun için seçim dönemini de beklemeyeceklerini söyledi. Çalışmalara şimdiden başlayacaklarını anlatan Demirtaş, ''2011 seçimlerinde de AKP rantçılarının kabusu olmaya devam edeceğiz. Ateşkes çağrısı yapan aydınlar, sivil toplum kuruluşları, 'hele bir silahlar sussun biz AKP'ye nasıl baskı yapacağız' diyenler, neredeler merak ediyorum. Kaç ateşkesi daha heba edeceğiz'' dedi. Demirtaş, 3 generalin açığa alınması konusunda da ''Bugün eğer 3 generali açığa alabiliyorsanız, bu ödenmiş bedellerin sayesindedir. Yoksa sizin kahramanlığınız, demokrasi anlayışınız değildir'' diye konuştu. -''BİZİ ŞOK ETMEDİ''- Demirtaş, grup toplantısından sonra Wikileaks belgelerine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: ''Şu ana kadar yayımlananlar içinde bizim bilmediğimiz hiçbir şey yok. Bize sorsalardı, zaten biz AKP'yi böyle anlatırdık. AKP yetkilileri ile ilgili belgeler bizi şok etmedi. Biz biliyoruz Türkiye'yi. Fakat bize 'Amerika nedir' onu anlatsınlar istiyoruz. Şimdi deniliyor ki 'diplomasinin 11 Eylülü'. Asıl 11 Eylül saldırıları için de 'Amerika'nın parmağı var' demişlerdi. Peki burada Amerika'nın ne kadar parmağı var, onun da sorulması gerektiğini düşünüyorum. Bu, birilerinin gerçekten ele geçirdiği belgelerle Amerika'yı sıkıştırma operasyonu mu yoksa Amerika'nın diplomaside yeni bir tarz geliştirme yöntemi mi, bunu sormak, tartışmak gerekiyor. Elbette bu belgelerin yayımlanması önemlidir. Ama Amerika'nın işlediği suçlarla ilgili bilgi edinmiş değiliz. Başbakan'ın çevresi ve zenginliği ile ilgili konular, bilinmeyen şeyler değildi bunlar. Başbakan zengindir, dolar milyoneridir. Milletvekilleri ve bakanlarının önemli bir kısmı da öyledir. Belgeler açıklandıkça hükümetin açıklaması gereken şeyler vardır. Ama, bize gösterilmek istenene değil, bizden saklanmak istenene bakmak lazım'' Demirtaş, ''Terör örgütü PKK'nın, Taraf gazetesi yazarı Orhan Miroğlu'nu tehdit ettiği'' yönündeki haberlere ilişkin soru üzerine, ''Kimse kimseyi tehdit etmemelidir. Herkes düşüncesini özgürce açıklamalıdır'' dedi.