Politika

Baykal Ergenekon davasını topa tuttu

Ergenekon davası konusunda daha 'hukuki değil siyasi' değerlendirmesi yapan CHP lideri Baykal, dün eleştirilerini sertleştirdi.

22 Ekim 2008 03:00

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Ergenekon'' davasında 86 sanığın değil, Türk hukuk ve yargı sisteminin yargılandığını belirterek, ''Türkiye'de adaletin varlığını ortaya koyabilecek son şansın, bu yargılamayı yapan mahkemenin elinde olduğuna inanıyorum. Davanın salona sığıp sığmadığını bir kenara bırakın, o dava, hukuka, vicdana sığıyor mu?'' dedi.

Baykal, partisinin TBMM Grubunda, dün başlayan ''Ergenekon'' davasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Daha önce, davayı ''Hukuki değil, siyasi'' olarak nitelendirdiklerini anımsatan Baykal, neresinden tutulursa tutulsun, çağdaş dünyada Türkiye'ye onur kazandırmayan bir manzara olduğunu ileri sürdü.

Baykal, ''Toplumun değerli, saygıdeğer insanlarının, ipe sapa gelmez iddialar, bağlantılar ve telefon kayıtlarıyla'' gözaltına alındığını ifade ederek, ''İddianamede ne var? Ne yok ki, her şey var. Her şey varsa, olması gereken şey yok demektir. Bağlantılar konulmamış, iddialar birbiriyle irtibatlandırılmamış, adı geçenler tanık mı sanık mı ifade veren mi belli değil.
Başbakanından anamuhalefet partisine kadar pek çok insanın adı geçiyor. Kim  süzgeçten geçirmiş, kim dinlemiş, söylenen lafların sorumluluğunu kim üstlenmiş? Hiçbir şey yok. Koy gitsin'' diye konuştu.

'Üstelik ne roman'

İnsanları itham etmenin, suçlamalarda bulunmanın çok önemli sorumluluğu bulunduğuna işaret eden Baykal, herkesin bir hayatı, ailesi, geçmişi, değerleri olduğunu söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir ömür, belli değerler, ilkeler için harcanacak, birisi, 'benim işim bunu gerektiriyor, toplayın bunları' diyecek, o emre uyan da toplayacak, hukuk buna alet olacak. Bunu kabul etmiyorum. Buna benzer davalar daha önce de geldi. Van'daki rektör olayında, bir kişi intihar etti. Bunun vebali, sorumluluğu yok mu? Aklıma geldikçe hala tüylerim diken diken oluyor. Ergenekon duruşması dün başladı. Dava salona sığmamış. Davanın salona sığıp sığmadığını bir kenara bırakın, o dava, hukuka, vicdana sığıyor mu? Yabancı gazete, 'Da Vinci şifresi gibi iddianame' demiş, yani roman gibi... Üstelik ne roman; hayattan değil, efsaneden kaynaklanan, efsaneyi dile getiren roman.''

Baykal, dünkü duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıkların ayrılması kararı alındığını anımsatarak, ''Hukuk fakültesinde biz yanlış şeyler mi öğrendik, hukuk, dava, suçlama bir bütün değil mi? Sanıkların bir kısmının tutuklu, bir kısmının tutuksuz olması davanın niteliği bakımından, size, bir ayrım yapmayı getirir mi? Salonun şartlarına göre dava, siyasi şartlara göre hukuk şekillenir mi?'' diye sordu.

Hukuk ve yargı krizi yaşandığını öne süren Baykal, Türkiye'yi bu krizden çıkarmanın yolunu bulmaları gerektiğini vurguladı. Ergenekon davasında 86 sanığın yargılanmadığını, yargılanın Türk hukuk ve yargı sistemi olduğunu savunan Baykal, ''Hukuk sistemimizin zafiyetlerini, siyasal etkiye maruz kalan yönlerinin bedelini, oradaki insanlar ödüyor'' dedi. Baykal, bunun büyük bir ''trajedi'' olduğunu ifade ederek, Ergenekon konusunda ''Ne yapıyoruz, niçin yapıyoruz, değer mi?'' şeklinde iç sorgulama yapılması gerektiğini söyledi. Bunun, siyasetçiler tarafından Türkiye'de şu ana kadar yapılmadığını ifade eden Baykal, ''Tam tersini zorladılar. Mahkemenin, bu sorgulamayı yapacağını, yapması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'de adaletin varlığını ortaya koyabilecek son şansın, bu yargılamayı yapan mahkemenin elinde olduğuna inanıyorum. Onlara derin saygılarımı ve umudumu ifade ediyorum'' diye konuştu.

SELÇUK: SAVCI ÖZ'Ü UYANIK VE ZEKİ BULMUYORUM