Politika

BATUM: YEMİN ETMEME VİCDAN SORUNUDUR ESKİŞEHİR (A.A)

03 Temmuz 2011 21:06

-BATUM: YEMİN ETMEME VİCDAN SORUNUDUR ESKİŞEHİR (A.A) - 03.07.2011 - CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, ''Yemin etmeme sorunu bir insanlık, vicdan ve ahlak sorunudur. Bu insanlık sorununu, vicdan sorununu AKP'nin 327 biat etmiş milletvekiline anlatmanın mümkünatı bir tek onların başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'a anlatmaktan geçiyor''dedi. CHP Eskişehir Milletvekili de olan Batum, partisinin Eskişehir İl Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında, tutuklu milletvekillerinin 3,5 yıl hücrede kalamayacağını belirtti. Yemin etmeme sorununun bir insanlık, vicdan ve ahlak sorunu olduğunu ifade eden Batum, şöyle konuştu: ''Anayasa'nın 90. maddesi orada. Diyor ki 'hakime, emir veriyor, talimat veriyor, o madde zorunluluk getiriyor. Bir iç hukuku hükmüyle tutuklama maddesiyle uluslararası sözleşmenin maddesi çeliştiğinde mutlaka uluslararası sözleşmeyi uygulayacaksın' diyen Anayasa'nın 90. maddesi orada duruyor. Bütün uluslararası sözleşmeler, daha önceki genelgeler duruyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesinin kararı duruyor. Her şey duruyor. En son bundan 5 ay önce üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin Türkiye'ye yönelik kararı da duruyor. Hepsi dururken iki yargıç sözüm ona 'Hayır'. Yargıç neye göre karar verir. Anayasa'ya göre. Doğru mu?. Peki Anayasa tersini yazıyor. Peki uluslararası hukuka göre karar verir. Uluslararası hukuk tersini yazıyor. İç hukuka göre söyler. İç hukuk tersini yazıyor. Şimdi bunlar yazarken, iki hakimin veya 4 hakimin 'hayır biz Anayasa'yı da tanımayız, hukuku da tanımayız, uluslararası hukuku da tanımayız, 90. maddeyi de tanımayız size ne. Biz kendimize göre karar veriyoruz' diyebilmesi mümkün müdür? Böyle bir şey olabilir mi?.'' ''Bu insanlık sorununu, vicdan sorununu AKP'nin 327 biat etmiş milletvekiline anlatmanın mümkünatı bir tek onların başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'a anlatmaktan geçiyor'' diyen Batum, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Anlamıyor, anlamazdan geliyor. Neden böyle yapıyor. Çok açık. Teşbihte hata olmaz. Bir bankaya girerler, soyguncular 3 kişiyi rehin alır. Ve 'şimdi sizi rehin aldık, para istiyoruz bir araba istiyoruz havaalanına, bir uçak istiyoruz' derler mi böyle. Aynen böyle yaparlar. 'Teşbihte hata olmaz' diyorum tekrar. Aynen böyle bir rehin durumu vardır. Recep Tayyip Erdoğan bir yerden bir talimat aldı. Nereden olduğunu siz gazeteciler bulursunuz. Dedi ki 'Anayasayı değiştiriyorsun, buradan 3-4 maddeyi çıkartıyorsun. Kürt devletini kuracağız, bizim çıkarlarımız için lazım o yüzden bize 'evet' diyeceksin. Seni destekliyoruz. Şimdi rehin tutmanın nedeni şu; rehin tutacaklar bunu düzeltmek için 'hadi gelin şimdi bir toptancı çözüm yapalım' diyecekler. Şimdi bir Anayasa, yasa yapalım. Başkanlık sistemi olsun. Senin işine geldi mi? Oldu. İlk 4 maddeyi kaldıralım. Bir de özerklik getirelim. Hepsini birleştirdiğimiz zaman ya da 'biz onun altını doldururuz sen merak etme' diyecekler. Yeni anayasa ile örtüştürecekler. Rehin almanın nedeni de bu. O yüzden bizi işin içine çekmek için arkadaşlarımız rehin tutuluyor ve denecek ki 'arkadaşlar bunları kurtarmak mı istiyorsunuz. Peki.. gelin hepsini içeren bir çözüm bulalım' Son günlerde yayınlanan raporlar, son günlerde Karayılan'ın açık beyanları, son günlerde Hasan Cemal'in bunu açıkça dile getirmesinin başka hiç bir nedeni yok. Olay bu kadar basittir. Bizim arkadaşlarımız da rehin alınmıştır.''