T24 - CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, ''Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP'yi yıkamadılar'' diye konuştu.
Atatürkçü Düşünce Derneği Zonguldak Şubesini ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, ciddi bir mücadelenin içerisinde olduklarını, herkesin birbirine destek vermesi gerektiğini belirterek, ''Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP'yi yıkamadılar'' diye konuştu.
Batum, Karaelmas Gazeteciler Derneği’ni de ziyaret ederek gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, AKP tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için hazırlanan karneyi nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine Batum, şunları kaydetti:
''Dünyada bunun örneği yok. Bu karneyi hazırlayan Recep Tayyip Erdoğan. Bu Başbakanı nasıl ciddiye alıp da karnede verdiği nota, 'az vermiş, çok vermiş' diyeceğiz. İkinci söyleyen de kendisine dava da açtığım Hüseyin Çelik'tir. Bana yönelik ''Süheyl Batum hep sarhoştur' diyen kişinin verdiği notun neresine bakacaksınız? Ben bir not veriyorum Kılıçdaroğlu'na, hayatımda böyle mütevazi az lider gördüm, her şeyi ben yarattım havasında olmayan, halkın elini tutan, gerçekten bunu samimi duygularla yapan başkan görmedim. Bundan birileri çok korktuğundan onu yıpratmaya çalışıyorlar. Bu karnelerle değil, 12 Haziranda hepimiz göreceğiz, karne notu özellikle bazı notları Kılıçdaroğlu'nun çok yüksektir.''
''Ergenekon'' davası sanıklarından gazeteci Tuncay Özkan'ın milletvekilliğine aday olma kararı aldığını açıklamasıyla ilgili ne düşündüğü sorusunu Batum, şöyle yanıtladı:
''Ben Tuncay Özkan ile görüşebilme imkanına sahip değilim, izin vermiyorlar. Benim bir önerim oldu, 'şahsi önerim' dedim. Hepimizin gözü önünde, bugün medya emekçilerinin haliyle kimse ilgilenmiyor. Aynı şey Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay gibi birkaç kişi için geçerli. Ben oradaki herkese kefil olmak durumunda değilim. Ben hayatımda Veli Küçük'ü tanımam, suçları varsa çekerler cezalarını. Bu insanların durumunu gördüm. Oraya gittim gencecik teğmeni gördüm, 29 aydır içeride. Diyorlar ki 'telefonunda 139 kayıt var, Hizb-ut Tahrir liderleri sende'. Tanımam diyor, inandıramıyor, sonra da ortaya çıkıyor ki polis yüklemiş. Ben de diyorum ki sehven devleti olduk. Buna dikkat çekmek lazım. Ben önerimi yapacağımı söyledim. Adım politikanın önüne geçmemeli. Türkiye'de hukuksuzlukları CHP görmezden gelmeyecektir. İstedikleri gibi ürkütmeye çalışsınlar.''
Batum, Türkiye'de birilerinin otoriter devlet yarattığını, bunu görenlere de saldırıldığını savunarak, şöyle devam etti:
''Önerim ortadadır. Parti Meclisi toplanacağı zaman aynı konuyu gündeme getireceğim. 3-5 iktidar yanlısından korkacak olsak, siyasete girmezdik. Kesinlikle geri adım atamayacağım. Kabul ederler, etmezler bunu bilmiyorum, nisan ayında göreceğiz. Türkiye'de hiçbir dava kanıtlar sehven karartılmaz, sehven kanıt yaratılmaz. İnsanlar hakim görmeden 2 yıl tutuklu kalmaz. Bu önerimin içinde kimseyi kurtarmak filan yok.''
''Öneriniz Parti Meclisinde kabul görmezse tavrınız ne olur'' sorusunu Batum, ''Parti Meclisi'ndeki arkadaşlarımız 'Hukuksuzlukları boş ver, biz de yandaşlar gibi görmezden gelelim' derlerse ciddi bir şeydir. Böyle diyeceklerini tahmin etmiyorum '' diye yanıtladı.
Batum, İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın odasının aranmasını da eleştirerek, ''Odayı 3 saat arıyorlar. Buraya gireni çıkanı devlet göremiyor mu? PKK elebaşısı Adbullah Öcalan bugün istediği şeyi avukatları aracılığıyla yansıtabiliyor, onun hücresini böyle aramıyor bu devlet'' dedi.