Dünya
Deutsche Welle

Batı ile Rusya ilişkileri soğuyor mu?

İlişkilerin gittikçe kötüye gidebileceğini ön gören uzmanlar var. Polonya gibi ülkelerde ise Putin’i durdurmak için ABD ile Avrupa’nın yoğun bir dayanışma içinde olmasını düşünenler de...

20 Mart 2014 19:04


Kırım’ın Rusya’ya ilhakını içeren tartışmalı referanduma çok az bir zaman kala AB de, Ukrayna’yı batıya bağlama çalışmalarını hızlandırdı. Polonyalı mevkîdaşı Donald Tusk ile dün temaslarda bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB’nin gelecek haftanın sonunda Ukrayna ile bir ortaklık anlaşması imzalamak istediğini açıkladı.

Merkel, Kırım krizinde Temas Grubu oluşturulamaz ve diyaloğa geçilemezse, Rusya’ya yaptırımların kaçınılmaz olacağını belirtti ve Avrupa’da çok ciddi bir sorunla karşı karşıya olunduğunun altını çizdi. Ukrayna’nın geçici Başbakanı Arseni Yatsenyuk’u Beyaz Saray’da kabul eden ABD Başkanı Barack Obama da Moskova'nın planlanan referandum konusunu gözden geçirmesini umduğunu belirterek Washington'ın Ukrayna'nın yanında olduğunu dile getirdi. Obama, Ukrayna'nın uluslararası haklarını ihlal etmesi halinde Rusya'nın bunun sonuçlarına katlanmak durumunda kalacağını da söyledi. Öte yandan referandum öncesinde Rusya’nın Ukrayna sınırında yaklaşık 4 bin askerini konuşlandırdığı öğrenildi.

Uzman görüşleri

Ukrayna ve Kırım’daki gelişmeler Batı’nın Rusya ile ilişkileri konusunu son günlerde sık sık gündeme getiriyor. İlişkilerin gittikçe kötüye gidebileceğini ön gören uzmanlar var. Polonya gibi ülkelerde ise Putin’i durdurmak için ABD ile Avrupa’nın yoğun bir dayanışma içinde olmasını düşünenler de.

Alman hükümetinin Rusya ile ilişkiler koordinatörü Sosyal Demokrat Gernot Erler, Batı ile Rusya arasındaki ilişkilerin kötüye gidebileceğini dile getirenlerden. Erler bu konuda temkinli konuşuyor: “İlişkilerin gittikçe daha kötüye gideceği tamamen olasılık dışı değil, çünkü Rusya’nın bundan sonra nasıl tavır alacağını kestiremiyoruz.”

Kremlin referandumdan sonra nasıl bir tavır alacak?

Ukrayna’da yeni yönetimin göz boyama olarak nitelediği, hafta sonunda Kırım’ın Ukrayna’ya mı, Rusya’ya mı bağlı kalması doğrultusunda yapılacak halk oylamasından sonra Kremlin'in nasıl bir tavır alacağı da kestirilemiyor. Alman hükümetinin Rusya görevlisi sosyal demokrat Gernot Erler bu konuda da şunları söylüyor: “Kremlin’in referandumdan sonra nasıl tavır alacağı konusu belirgin değil. Rusya Duma’sında Kırım'ın Rusya'ya dâhil olmasına ilişkin yasalar şimdiden hazır durumda. Rusya'nın -Kırım'daki gibi - Ukrayna'nın doğusuna da musallat olması ve Ukrayna'nın bazı bölgelerinin dış dünya ile bağlantılarını keserek, bunları Rusya'ya dâhil etmesi olası… Tabii Almanya'nın da desteklediği Temas Grubu ile ilişki kurması da mümkündür.”

'Polonya, Avrupa-ABD dayanışmasını arzuluyor'

Almanya Başbakanı Angela Merkel -Ukrayna krizi kapsamında- Polonya'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Polonya, son dönemlerde kendisini büyük tehdit altında hissettiği için NATO'ya başvurmuştu. Peki Kırım krizi çerçevesinde Polonya neden korku duyuyor?

Varşova Üniversitesi Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nden Kazimierz Woycicki Polonya'daki insanların düşüncelerini şu ifadelerle yansıtıyor:“Varşova'da Putin'i durdurmanın tek yolunun Avrupa'nın çok yoğun bir dayanışma içinde olmasından, Amerikan-Avrupa dayanışmasından geçtiği düşünülüyor. Amerikalılar burada tabii nükleer silâhlara sahip olmalarından ötürü çok önemliler. Bu silâhların kullanılması gerektiğini söylemek istemiyorum, sadece Rusya ile psikolojik bir denge sağlaması açısından belirtiyorum. Burada Almanya-Polonya işbirliği büyük öneme sahip. Çünkü bu iki ülkenin Avrupa'nın doğusundaki ülkeler konusunda önemli deneyimleri var; doğuda olan bitenleri en iyi onlar değerlendirebilir. Bu yüzden (Almanya Başbakanı Merkel'ın) şu an Polonya'ya bu ziyareti büyük önem taşıyor."

Rusya'nın Ukrayna'ya olası müdahalesi korku yaratıyor

Sadece Ukrayna değil, NATO'nun doğu sınır ülkelerini oluşturan, Rusya Federasyonu'nun komşuları Baltık ülkelerinde de sinirli bir bekleyiş göze çarpıyor. Gözlemciler o ülkelerin Rusya konusunda daha önce edikleri acı tecrübelere ve bu ülkelerde Rus azınlıkların yaşadığına dikkat çekiyor. Putin, Kırım'dan sonra, acaba NATO ülkeleri olan Baltık ülkelerine de saldırmayı göze alacak kadar gözü kara olabilir mi? Kazimierz Woycicki buna şöyle yanıt veriyor:

“Bu tabii pek olası değil. Ama Putin'in tavrının, onun politikalarının önceden kestirebilecek bir yönü yok, sorun buradan kaynaklanıyor. Kırım'da şu an yaptıklarını bundan iki, üç ay önce tasavvur etmemiz mümkün olamazdı. Bazı spekülasyonlar, bazı işaretler, Ukrayna'ya müdahalenin de olası olduğunu gösteriyor, bu da tabii birçok bölgede, hatta tüm Avrupa'da, tüm dünyada korkulara yol açıyor, çünkü bunun son derece vahim sonuçlara yol açacağı biliniyor.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle