Spor

Batı, Doğu'ya şans tanımadı

NBA All-Star 2009 organizasyonu yıldızların maçıyla sona erdi. Ara Gözbek hafta sonu yaşanan heyecanı yazdı

17 Şubat 2009 02:00

Bir All-Star haftasonunu da geride bıraktık. Arizona çölünün tam ortasında Phoenix’te düzenlenen organizasyonda uzun yıllar sonra bile hatırlanacak ve akıllardan hiç çıkmayacak anlar yaşandı diyebiliriz.

ARA GÖZBEK

Biz de bu haftaki özel yazımızda haftasonunda neler olmuş neler bitmiş bir gözden geçirelim istedik. Tabi yazımızın sonunda bu haftasonu içerisinde gelişen sıcak gelişmelerin de kısaca üzerinde geçeceğiz. Bu arada unutmadan her hafta yaptığımız NBA panoromasını bu hafta All-Star üzerine yaptık ve çok enteresan ve renkli sonuçlara vardık.

Cuma gecesi: Şov başlıyor

Aslında normalde All-Star haftasonunun en boş geçen günüdür diyebiliriz. Ama bu seneki çaylaklar maçı gerçekten nefesleri kesti. 2004’teki LeBron’lu ve Wade’li çaylaklar maçının ardından ilk defa bir Cuma gecesi bu kadar ilgi gördü. Ligde ikinci sezonunu oynayan Oklahoma City’li Kevin Durant çaylaklar maçına adeta tek başına damgasını vurdu. Maçta 46 sayı kaydeden Kevin Durant hem maçın MVP ödülüne layık görüldü hem de yıllar önce Amare Stoudamire’ın 36 sayılık performasını geride bırakmış oldu. Kevin Durant’ı kutluyoruz. Biz geçtiğimiz haftalarda Kevin Durant’ın portresini yapmıştık ve onun bir süper yıldız adayı olduğunu vurgulamıştık. Yanılmadık…Kevin Durant bu yolda bir adım daha ilerledi. Bu arada büyük beklentiler veren ve iki senedir beklenen patlamayı bir türlü yapamayan Greg Oden, Rookie Challenge maçında forma giyemedi. All-Star haftasonunda bir çok organizasyon gerçekleşti. Sosyal aktiviteler, kulüp ve belediye çalışmaları…ama biz daha çok basketbol içeren faaliyetlerden bahsetmek istedik.

Cumartesi Gecesi Ateşi

Cumartesi gecesi tam yardımcı yemeklerin sunulduğu gece oluyor. Skills Challenge (Yetenek yarışması), Slam Dunk Contest (Smaç Yarışması), Three-point Shootout (üç sayı yarışması) ve Shooting Stars. Yetenek yarışmasına geçtiğimiz senenin şampiyonu Deron Williams yarışmaya katılım göstermedi ama bu sene de birbirinden yetenekli oyuncular yer aldı. Cleveland Cavaliers’lı Mo Williams, New Jersey Nets’in skorer gardı Devin Haris, San Antonio Spurs’ün Fransız yıldızı Tony Parker ve Chicago Bulls’un yükselen değeri Derrick Rose mücadele etti. Yarışmadan galip çıkan oyuncu Rose oldu. Aslında herkes Tony Parker mutlak favori olarak görüyordu. Nitekim ben de öyle. Ama Rose All-Star haftasonunda herkese bir sürpriz yaşattı ve evine yetenek yarışması şampiyonluğuyla döndü.

Shooting Stars yarışmasına Detriot, Los Angeles, Phoenix ve San Antonio takımları katılım gösterdi. Derek Fisher, Lise Leslie ve efsane oyunculardan Michael Cooper’lı Los Angeles ekibi dördüncü bitirirken yarışmanın galibi Detroit oldu. Katie Smith, Swin Cash ve efsane oyunculardan Bill Laimbeer’lı Detroit nerdeyse şut kaçırmadan şampiyonluğa erişti. Ayrıca Bill Laimbeer da eski günlerden nostaljik anlar yaşattı.

Üçlük yarışması aslında en eğlenceli diyemeyiz ama en heyecanlı yarışmalardan diyebiliriz. Yarışmaya Miami Heat’ten Daequan Cook, Orlamdo Magic’ten Rashard Lewis, San Antonio Spurs’ten Roger Mason ve son Toronto Raptors’tan ve yarışmanın son iki yıldır şampiyonu Jason Kaponu katıldı. Son iki yılın şampiyonu Kapono bu sene de şampiyon olabilseydi bir ilki başarmış olacaktı ve tarihe geçecekti. Ama buna Miami Heat’in gardı Daequan Cook’un inanılmaz performansı mani oldu. Daequan Cook, hem Kapono’nu hegamonyasına son verdi hem de üçlük yarışması şampiyonluğu kupasını evinde götürdü.

Ve gelelim smaç yarışmasına… Denver Nuggets’tan J.R. Smith, New York Knicks’ten Nate Robinson, Portland Trailblazers’dan Rduy Fernandez ve geçtiğimiz sezonun şampiyonu Orlando Magic’ten süpermen Dwight Howard. Herkes yine Dwight Howard’ın neler yapacağın merak ediyordu. Dwight Howard bu sefer ‘Süpermen’ imajını bir hayli abarttı. Ne mi yaptı? Saha kenarına telefon kulübesi getirtti. Ve smaç sırası ona geldiğinde telefon kulübesine Clark Kent misali Süpermen giysisini giyindi. (yani pelerinini taktı) Herkes o dakikalarda bir hayli eğlendi. Ama 1.75’lik Nate Robinson 2.13’lük Dwight Howard’ın üzerinden smaç vurunca herkesi kendine hayran bıraktı. Ve yeni şampiyon ilan edildi: Nate Robinson.

Ana yemek: All-Star maçı

Ve herkesin sabırsızlıkla beklediği karşılaşma…All-Star maçı. Herkesin All-Star maçının bu organizasyonun ana yemeği olduğu hakkında hem fikir. Doğu-Batı karşılaşmasıyla birlikte herkes “LeBron’un Doğu’su mu? Yoksa Kobe’nin Batı’sı mı kazancak?” diye merak ediyordu. Ve maç bu iki oyuncu arasında bir düello biçiminde geçecek diye ümit ediliyordu. Maç içinde zaman zaman bu düello alevlense de genelde Batı takımı bir hayli önde olunca rekabet ruhu bir zayıfladı.

İlk çeyreğe Batı iyi başladı ama çeyreğin sonuna doğru Doğu üstünlük kurdu. İkinci çeyrekle birlikte maça hakimiyetini koyan Batı, maçın sonuna karda bu üstünlüğünü korudu. Zaten maç 146-119 gibi farklı bir skorla bitti. Maçta Joe Johnson hariç herkes sayı attı. Maçın sonunda MVP ödülünün kime verileceği merak ediliyordu. Maça damgasını vuran iki kişi vardı. Aslında NBA’yi iyi bilen onları ‘Düşman Kardeşler’ olarak tanır. Bilmeyenler için tekrarlayalım. Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal. İkisi büyük başarılara imza atmış ve sonra yolları ayrılmıştı. Birlikte oynarken 3 sene üst üste şampiyonluk yaşayan bu ikili birbirlerinden nefret etmekle birlikte aralarında ciddi bir soğuk savaş da vardı. Dün Kobe Bryant 27 sayı kaydetti. Bunun yanında Shaq ise 17 sayı, 5 ribaunt, 2 blok ve 3 asist üretti ama bütün bunların hepsini 10 dakika sahada kalarak yaptı. Bu da onu MVP ödülü için iddalı hale getirdi.
 
Geleim kaderin cilvesine…NBA’in başkanı David Stern ödülün sahibin açıklıyordu…Ödülün sahibi iki kişiye verildi. Co-MVP olarak verilen ödülün sahibi Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal’ın oldu. Bu tabi aslında çok enteresan bir durum olmakla birlikte aynı zamanda ‘kaderin cilvesidir’ diyebiliriz. Birbirlerinden adeta nefret eden bu iki oyuncu tekrar aynı sahada, aynı takımda yer alıyor ve aynı ödüle layık görülüyor..

Aslında Kobe-Shaq mevzusu üzerine bir yığın kitap ve makale yazıldı ve hala yazılabilir potansiyele sahip ama bu konuyu burada bırakalım. Bu ikiliyi kutlamakla birlikte Shaq’e ayı bir parantez açmamız gerekiyor. Shaq’ın sahaya çıkarken sergilediği inanılmaz bir dans şovu bütün haftasonuna damgasını vurdu diyebiliriz. Bu hafta sonu Shaq’le ilgili söylenen sözler hep şuydu: “Shaq’siz All-Star olmaz.” Bu arada ödülü gece hangisi evine götürdü diye merak ediyorsanız söyleyelim. Shaq götürmüş. Hatta bunu Kobe istemiş. Shaq’ten öğrendik.

All-Star Panoroma

All-Star’ın yıldızı:
Shaquille O’Neal (MVP olmasının dışında dans olayından dolayı açık ara önde)

All-Star’ın koçu:
Phil Jackson

All-Star olayı:
1.75’lik Nate Robinson’ın 2.13’lük Dwight Howard’ın üzerinden smaç vurması.

All-Star’ın incisi:
“Bunu ilk duyduğunda kendisi çok güldü. Ancak ben ona kesinlikle üzerinden smaç yapacağımı söyledim.” Nate Robinson’ın Howard’ın üzerinden vurduğu smaçla ilgili demeci.

“Çok eğlenceli bir smaç oldu. Nate kazanmayı hak etti. Çünkü taraftarlar onu seviyor. İyi bir gösteri düzenledik ve herkes çok eğlendi. Kimin kazanacağı yada kaybettiğini açıkçası önemsemiyorum.” Dwight Howard’ın smaç yarışması sonrası yaptığı açıklaması.

“Bence bu insanlar için gerçek bir hayat dersi.” Bir zamanlar Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal’ın koçluğunu yapan ve bu All-Star’da Batının koçu olan Phil Jackson’ın All-Star’daki Kobe-Shaq birlikteliği hakkındaki yorumu.

“Kobe gerçekten büyük bir oyuncu. Şu anda ligin en iyi oyuncusu. Birlikte eski günlerdeki gibi oynadık diyebiliriz. Hatta kupayı evine çocuklarıma götürmemi istedi.” Shaq’ın maç sonrası Kobe ile ilgili yorumu.

All-Star’ın dedikodusu:

All-Star haftasonu boyunca çıkan en entersan dedikodu Amare Stoudamire’ın takımdan ayrılmak istediği hakkında çıkan dedikodu.

All-Star’ın trajedisi:

Menejerlik görevinde Phoenix Suns’te düzeni bozup her şeyi mahveden Steve Kerr koçluk yapmayı planladığını açıkladı. Böyle bir olasılığın gerçekleşmesi halinde çalıştıracağı takıma bol şans ve sabır diliyoruz.

All-Star'da bir Nostalji:

Kobe-Shaq