Keman eğitimi için illegal yollardan Belçika’ya gitmeye çalışırken Ege Denizi’nde boğularak hayatını kaybeden müzisyen Barış Yazgı’nın ailesi, "ölüm yolculuğunu" aydınlatmak için Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine gitti. Barış’ın ağabeyi Suat Yazgı, Belçika’da yaşayan ağabeyi Fuat Yazgı’yla birlikte Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine giderek insan kaçakçılarının izini sürdü, Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe vererek Barış’ın banka hesapları ile telefon görüşmelerinin incelenmesini istedi.
Siirtli Barış Yazgı (22), keman eğitimi almak için illegal yollardan Belçika’ya gitmeye çalışırken Ege Denizi’nde boğularak can vermişti.
Ailesi bu ölümü, Yazgı’nın yanında taşıdığı keman sayesinde öğrenmişti. Hürriyet gazetesinden İdris Emen'in haberine göre, Genç kemancının ölümü üzerine ailesi Barış’ı Avrupa’ya götürmeye çalışan aracıların peşine düştü. Barış’ın ağabeyi Suat Yazgı, Belçika’da yaşayan ağabeyi Fuat Yazgı’yla birlikte Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine giderek insan kaçakçılarının izini sürdü, Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe vererek Barış’ın banka hesapları ile telefon görüşmelerinin incelenmesini istedi. Barış’ın 23 Nisan’da İstanbul’dan ayrılarak Ayvacık’a gittiğini öğrendiklerini söyleyen Suat Yazgı, kazadan iki kişinin kurtulduğunu ve bölgede birçok kişinin Barış’ı tanıdığını anlattı:
"Yaptığımız araştırma sonucunda Barış’ın 23 Nisan’da İstanbul Esenler otogarından otobüse binerek Ayvacık’a gittiğini öğrendik. Orada Suriyeli ve Afrikalılardan oluşan bir gurupla beraber bir bota binerek denize açılmışlar. Tekne alabora olunca Barış ve beraberindeki 15 kişi hayatını kaybetmiş. Cesetleri 8 saat sonra fark edilmiş. Bottan sadece iki kişi kurtulmuş. Onlar da şu anda Yunanistan’da. Kurtarılanlardan birinin Kenya diğerinin ise Kamerun vatandaşı olduğunu öğrendik. Barış’ın izini sürerken Barış’ı tanıyan birçok kişiye denk geldik. Sık sık Ayvacık’a gittiği için orada belli bir çevresi oluşmuş. Ama Barış’a kimlerin aracılık ettiğini henüz öğrenemedik. Barış’ın kimler tarafından götürüldüğünü öğrenmek için savcılığa başvurduk. Olayın aydınlatılması için Yunanistan’a gitmeyi düşünüyoruz.”
"Vazgeçiremedim"
Oğlunun kendisinden habersiz Avrupa’ya gitmeye çalıştığını söyleyen anne Suhbet Yazgı ise insan tacirlerinin cezalandırılması gerektiğini söyledi:
"Barış sürekli Avrupa’ya gideceğini söylüyordu. Ben de karşı çıkıyordum. Telefonu çaldığında odasına girip gizlice konuşuyordu. Gitmesine karşı çıktığımı bildiği için gidişini benden gizledi. Ölümünü hissettim. Barış’ın İstanbul’da müzisyen bir arkadaşı vardı. Kimsesi olmadığı için sık sık evimizde kalıyordu. Barış, ‘Anne bir gün ben gidersem benim yerime arkadaşımı eve alırsın’ diyordu. Barış’a güzel bir hayat vadedenler kadın, çocuk demeden binlerce insanın boğulmasına neden oldu. Benim yüreğim yandı. Başka annelerin yüreği yanmasın. Barış’ı ölüme götürenlerin cezalandırılmasını istiyorum."
"İyi bir virtüöz olmak istiyordu"
Barış’ın Belçika’daki ağabeyi Fuat Yazgı şunları söyledi: “Barış Belçika’da sokakta keman çalıyordu. Orada bir müzik grubuna katılmıştı. Bir okulda eğitim alıp iyi bir virtüöz olmak istiyordu. Vize alamayacağını anlayınca 15 Temmuz gecesi İstanbul’a geldi. Ancak burada geleceğiyle ilgili bir ışık görmeyince tekrar Belçika’ya dönmek istedi. Nasip olmadı.”