Başkent\'te işletmeler mutfakta tuz, yağ, şeker oranını azalttı
SAĞLIK Bakanlığı\'nın aşırı tuz, yağ, şeker kullanımını azaltan işletmelerin tescillendirilmesi kararının ardından Başkent\'te bir çok işletme mutfakta tuz, yağ ve şeker oranını azalttı.
Sağlık Bakanlığı, tuz, yağ ve şekeri azaltan lokantalara belge verecek. Tuz azaltma programıyla da tuz oranı ekmekte yüzde 25, kırmızı biberde yüzde 22, zeytinde yüzde 50 düşürüldü. Bakanlık kararının ardından Ankara\'da işletmeler söz konusu belgelerden alabilmek için gerekli önlemleri alarak tuz, yağ ve şeker oranını azalttı. Lokantada ustabaşı Mergüt Aydemir, uygulamadan haberdar olduklarını ve tuz kullanımını azalttıklarını belirtti. Aydemir, \"Bu tasarıdan haberimiz var. Mutfakta ne kadar kısmaya çalışsak da müşterilerimiz masada kendilerine göre tuz oranlarını artırıyor. Mutfakta da tuzu azaltıyoruz. Masaya şeker koyuyoruz; ama çayın yanında iki tane şeker vereceğimize tek şeker veriyoruz. Karabiberlikler tek delikli olduğu için tuzu onlara koyuyoruz\" dedi.
TEK DELİKLİ TUZLUKLAR
Bir diğer restaurant işletmecisi Feyzi Akın ise uygulamayı dikkate aldıkları için karabiberliklere tuz koyduklarını ayrıca yemek yaparken de hem tuz hem şeker hem de yağ kullanımına dikkat ettiklerini vurguladı. Akın, \"Tuzu genelde yüzde 50 azalttık, üç delikli tuzlardan tek delikli tuzluklara geçtik. Müşteri istediği zaman tuzlukları masalara getiriyoruz. Mutfakta da tuzları azaltıyoruz eğer müşteri \'çok tuzsuz\' derse masaya tuzluk götürüyoruz. Yemeklerin tuzlu olduğunu söyleyen müşteriler daha çok; ama tuzsuz yemeklerde de tuz isteyenler var. Yağ ve şekeri de azalttık. Çaya bir tane şeker götürüyoruz. Çoğu insan memnun bu uygulamadan\" diye kouştu.
\'TUZ ÖLÜM RİSKİNİ ARTIRIYOR\'
Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren da Sağık Bakanlığı\'nın aşırı tuz, yağ, şeker kullanımını azaltan işletmelerin tescillendirilmesi kararının çok önemli olduğunu söyledi. Eren, tuz kullanımının kalp ve damar hastalıklarında önemli bir faktör olduğunu söyleyerek, şöyle dedi:
\"Aslında tuzun daha doğrusu tuzun içindeki sodyum vücudun temel elektrolitlerinden bir tanesi ve hücre dışı ortamdaki su konsantrasyonunu ayarlamada çok önemli. Az veya çok tüketilmesinin zararları var. Dünyada her yıl aşağı yukarı 40 milyon insan ölüyor. Bu ölümlerin yaklaşık yüzde 50\'den fazlası kalp damar hastalıklarına bağlı oluyor. Kalp damar hastalıklarının yüzde 30’nun temelinde hipertansiyon yatıyor. Hipertansiyonun oluşumunda tuzun etkisini tüm dünya kabul etmiş durumda. Bu nedenle tüm dünya günlük tuz tüketimini 5 gramla sınırlamaya çalışıyor\" diye konuştu.
\'KULLANDIĞIMIZ TUZUN ÖNEMLİ KISMI HAZIR GIDADA\'
Eren, tüketilen tuzun önemli bir kısmının sofralarda değil hazır gıda ve korunmuş gıdalarla alındığını ifade ederek şöyle konuştu:
\"Çalışmalar gösteriyor ki bizim kullandığımız tuzun önemli bir kısmı aslında hazır gıdalarda ve korunmuş gıdalarda. Yani salam sosis gibi bozulması engellenmeye çalışılan gıdalarda. Yüzde 10-15 evde attığımız tuz, yüzde 10 besinlerin kendi doğal tuzu var. Dolayısı ile hem dışarda attığımız tuzu hem de hazır gıdalardaki aldığımı tuzu azaltırsak tuz tüketimini azaltmış oluruz. Tuz oranını 5 grama çektiğimiz zaman özellikle tansiyon kontrolünde yüzde 10-15’lik kolaylık sağlıyor bu da direk olarak ölüm oranlarına etki ediyor.\"
\'HEM YAĞ HEM ŞEKER KİLO KONTROLÜNÜ ETKİLİYOR\'
Yağ ve şeker kullanım oranlarının sınırlandırılmasına yönelik önlemlerin de önemine işaret eden Prof. Dr. Eren, \"Yağ ve şeker kullanımı da kalp ve damar hastalıklarının yanı sıra kilo kontrolünde de oldukça önemli bir etken. Yağ, damar hastalıklarına neden olduğu gibi çok yüksek oranda kalori içerdiği için kilo kontrolünü ayarlamada zorluk çıkarıyor. O nedenle hem yağ hem şeker kullanımı kilo kontrolü, şeker hastalığının önlenmesi hem de diğer hastalıkların önlenmesi için önemli bir kriter\" dedi.
Görüntü Dökümü:
-Prof.Dr Neyyir Tuncay Eren ile röp.
-Restaurant işletmecisi Feyzi Akın ile röp.
-Ustabaşı olan Mergüt Aydemir ile röp.
-Detaylar
Haber-Kamera:SelenYALAZ/ANKARA, (DHA)
