CHP İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, 90 yılda aralarında Abdi İpekçi, Turan Dursun, Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Hrant Dink gibi isimlerin bulunduğu 60 gazetecinin katledildiğini ve bunlardan çoğunun faili meçhul cinayet olarak kaldığını söyledi.
“Ne yazık ki gazetecilerin kaderi değişmiyor ya toprağın altındalar ya da demir parmaklıkların altında” diyen Akkaya, “ Yıl 2017, 150'ye yakın gazeteci Silivri toplama kampında tutuluyor. Cumhuriyet gazetesinin 10 yazarı, 1 çizeri hangi gerekçeyle hapiste? Yetmiş iki gündür neyle suçlandıklarını bilmeyen Silivri toplama kampında tutuluyor” dedi.
Hüsnü Mahalli’nin belli bir yaşı geçtiğini ve MS hastası olduğuna dikkat çeken Akkaya’nın tutanaklara yansıyan konuşması şöyle:
AKP Hükûmeti eğer Ali Kemalleri arıyorsa bunları yandaş medyanın organlarında bulabilirler. Onlar ki cumhuriyetin temel değerlerine, laikliğe saldıranlardır, onlar ki dinci vakıflarda tecavüze uğrayan bebeleri, yanan çocukları görmezden gelenlerdir.
Değerli milletvekilleri, dünya alem biliyor ki AKP Hükûmeti korkuyu sürekli besleyerek iktidarını sürdürüyor. AKP'nin kendi korkusu bu. Demokrasi gelişirse, hukuk bağımsız olursa "Allah Allah" diyorsunuz çünkü yapılan hukuksuzlukların kendinize döneceğinden eminsiniz. Tek adam anayasasını üç yıl önceden alelacele Meclise getirmenizin nedeni bu. Bir diktatörlük anayasası dediğimizde değerli milletvekilleri, bize kızıyorsunuz. Çünkü önerilen Anayasa taslağı diktatör Esad'ın Suriye anayasasıdır. Basına yapılan uygulamalar Nasyonal Sosyalist Parti uygulamalarıdır. İşte tam da bu yüzden bu getirilen Anayasa diktatörlük anayasasıdır. Halktan kaçırılmak istenen bir anayasadır.
Değerli milletvekilleri, bakın, seksen üç yıl önce Hitler sivil diktatörlüğe ilk adımını atarak ne yapmıştır? Joseph Goebbels'i 1934 yılında bakan yapmıştır. Goebbels bakanlığa atanmasıyla basın üzerinde baskı özel plan çerçevesinde sistematik hâle getirilmiştir. Goebbels her fırsatta basının Nasyonal Sosyalist Partinin çıkarlarına göre yayın yapmasını, bunu yapmayanları vatan haini ilan etmiştir. Rejime bağlı millî basın yaratmak için ne varsa yapılmıştır. Gazeteciler baskı görmüş, tutuklanmıştır.
Değerli arkadaşlar, faşist Goebbels tarafından iki önemli adım atılmıştır: Bir: Hitler ve partisiyle aynı görüşte olmayan gazetecileri susturmak; iki: Kontrol etmediği basın-yayın organlarına kayyum atamak.
Değerli milletvekilleri, seksen üç yıl önce faşist Almanya'da yaşananlarla seksen üç yıl sonra Türkiye'de yaşananlar tesadüf olamaz. 150'ye yakın gazeteci tutuklu; bakın, 173 medya kuruluşu kapatılmış, 150'ye yakın gazeteci tutuklu, 800 basın kartı iptal edilmiş, 3 bin gazeteci işsiz bırakılmış bu süreç içinde ve kapatılmayan gazetelere de kayyum atanmış, aynı sesken üç yıl önce faşist sistemin yaptığı gibi. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1929 yılında Almanya'nın en prestijli gazetesi Vossische Zeitung'a verdiği şu demeci size hatırlatmak isterim: "Korku üzerine bir iktidar inşa edilemez." Ben, büyük önderin bu sözünü buradan tekrar ediyorum: Korku üzerine bir iktidar inşa edilemez. Eğer öyle yapılırsa, bu halk, bu korku imparatorluğunu da ilk sandıkta yener.