-BAŞÇI: KÜRESEL SATIŞ KURU ETKİLEDİ ANKARA (A.A) - 08.08.2011 - Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye'de kurda, İMKB'de görülen son gelişmelerin ''küresel satış dalgasının bir yansıması'' olduğunu belirtti. Başçı, Bloomberg HT kanalında katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı. Erdem Başçı, cari açık sorunuyla ilgili öncelikli tedbirlerin tüketim üzerinde yoğunlaşmasını arzu ettiklerini belirterek, Merkez Bankasının bu konuda tedbir alırken tüketici ve firmalara verilen krediler noktasında ayırt edici çok fazla enstrümanı bulunmadığını, BDDK'nın çok yerinde düzenlemelerle devreye girdiğini anlattı. BDKK'nın tedbirlerinin şu anda meyvelerini almaya başladıklarını ifade eden Başçı, ''Tüketici kredilerindeki artış hızı, hızla makul seviyelere geliyor. Bunun cari açık üzerinde de olumlu etkilerini görmeye başlayacağız. Temmuz ayından itibaren bunlar görülecek'' şeklinde konuştu. -''PROBLEMİN KENDİSİ SON DERECE RİSKLİ VE GELİŞME AKUT'' ''Eskiden daha soğukkanlı ve bütün tabloyu gördükten sonra adımlarını atan bir Merkez Bankası vardı. Bugün itibariyle tablo biraz değişiyor mu?'' sorusuna Başçı, ''Bu, Merkez Bankasındaki değişimden kaynaklanmıyor, bu problemin niteliğinden kaynaklanıyor. Problemin kendisi son derece riskli ve gelişme akut'' karşılığını verdi. -''IMF'NİN 2012 TAHMİNİNDE TUTARSIZLIK GÖRÜYORUZ''- Başçı, cari açıkla ilgili başka bir soruyu yanıtlarken de Türkiye'de yüzde 9'lar düzeyinde cari açığın oldukça yüksek olduğunu, daha makul seviyelere indirilmesi gereği konusunda politika yapıcılar arasında konsensüs bulunduğunu kaydetti. Başçı, ''Şu ana kadar atılan adımlar o yönde oldu. Başarı da sağlıyoruz bence. Burada gözle görülür bir biçimde Temmuz ayından sonra cari açıkta aylık bazda bir iyiye gidiş sözkonusu olacak. Yılın toplamında 70 milyar dolar civarında olursa, ki varsayımımız öyle, bunun 45 milyar doları zaten gerçekleşmiş olacak. Yılın kalan 6 ayında da 25-27,5 milyar dolar arasında arkadaşlarımız cari açık bekliyor'' diye konuştu÷ IMF'nin beklentilerinin daha yüksek olduğuna işaret edilmesi üzerine de Başçı, 2011 beklentileriyle fazla bir uyumsuzluk olmadığını ancak IMF'nin 2012 için yüzde 9 dolayında cari açık ve yüzde 2,5 düzeyinde büyüme tahmininde tutarsızlık gördüklerini söyledi. Başçı, küresel ekonomideki gelişmelerin Türkiye'deki büyümeyi etkilemesi halinde cari açığın düşüş göstereceğini ifade etti. -''KÜRESEL SATIŞ DALGASI İÇERİSİNDEYİZ''- ''Geçen haftadan bu yana piyasa fiyatlamasını nasıl buldukları'' ile ilgili soru üzerine de Başçı, şöyle konuştu: ''Ana hatlarıyla karar okundu, anlaşılmaya çalışıldı ne yapmaya çalışıyor Merkez Bankası, o yavaş yavaş anlaşıldı. Anlaşıldıkça şimdi daha iyi yerleşiyor. Biz kararın fiyatlamasının önemli ölçüde doğru yönde ilerlediğini düşünüyoruz. Verdiğimiz mesaj, temelde politika faizleri ve kısa vadeli faizler üzerine odaklıydı. Dolayısıyla oradaki etkileri görüyoruz. Mesela eğer bu kredibl bir hareket olmasaydı, o zaman uzun vadeli hazine faizlerinin yükselmesi gerekirdi, halbuki görüyoruz ki şu anda uzun vadeli hazine kıymetlerinin faizleri düşüyor. Demek ki beklenti kanalında, enflasyon konusunda bir kaygı yok. Ama varlık fiyatları üzerinde, döviz kurları üzerinde nasıl bir etki yaptığına baktığımızda. İlk anda anlaşılmamaktan kaynaklanan Türk Lirasında hafif bir değer kaybı oldu ama şimdi yavaş yavaş taşlar yerine oturuyor. Yalnız bu ortam, öyle bir ortam ki tam olarak hiçbir taş yerine oturamaz, biraz ortam çok karışık. Küresel satış dalgası içerisindeyiz şu anda. Orada şöyle bir mekanizma çalışıyor. 'Neden Türkiye'deki varlıklar fiyatları bozuluyor. Mesela kur neden olması gereken yerin üzerine doğru hareket ediyor, neden diğer varlıklar, İMKB olması gerekenin çok altına düşüyor' diye soracak olursanız, bu küresel satış dalgasının bir yansıması sonuçta.'' İMKB'nin dünya piyasalarında belli bir yüzdede payı bulunduğunu, dünya borsalarında ciddi bir daralma gerçekleştirdiğinde ve İMKB'nin payı öngörülenin üzerine çıktığında, Türkiye'deki piyasada bir satış gerçekleştiğini anlatan Başçı, küresel satış dalgasının etkisinin tahvil piyasasında görülmediğini kaydetti. -DÖVİZ KURLARINA MÜDAHALE... ''Türkiye'de döviz kurlarına doğrudan müdahalenin faydasına inanıp inanmadığına'' ilişkin soru üzerine, Japonya ve İsviçre merkez bankalarının yaptığı müdahalelerden örnekler veren Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bunların başarılı olmadığına işaret ederek, şunları söyledi: ''Olabildiğince bir merkez bankasının çok çok gerekmedikçe doğrudan kurlara müdahale yapmamasında fayda var. Piyasa şartları içeresinde düzenli döviz satış ve alım ihaleleri yapılabilir; çünkü burada ne kadar satacağınız ne kadar alacağınız kontrolünüzde. Piyasa bozucu bir etkisi olmuyor. Bunu kullanmak çok daha tasarruflu.'' -''HERKESİN HAYAL BİLE EDEMEYECEĞİ GELİŞMELER...'' Merkez Bankasının piyasa ile iletişimi konusundaki bir soruya, dünya piyasalarındaki gelişmeleri ''sıradışı'' olarak nitelendiren Başçı, ''Küresel gelişmeler son derece sıradışı olduğu için, herkesin hayal bile edemeyeceği gelişmeler olduğu için, bugünlerde biraz daha fazla iletişim kanallarını açık tutmamız gerekir. Ama normal zamanlarda çok sık, aşırı sık iletişim de çok da faydalı olmayabilir hatta biraz da zararlı olabilir. Onun ölçüsünü iyi yapmak lazım. Biz izliyoruz. Eğer iyi anlaşıldıysa sorun yok. İyi anlaşılmamışsa nasıl kendimizi daha iyi anlatabiliriz, açıklama getirmeye çalışırız...'' yanıtını verdi. -''ZORUNLU KARŞILIKLARDA HIZLI BİR İNDİRİM YAPABİLİRİZ''- Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, küresel çalkantı alternatifini içeren ikinci senaryoyla ilgili düşüncelerini de şu şekilde aktardı: ''Diyelim ki, özellikle Avrupa tarafında problemin çözümünün gecikmesi gecikiyor. Eylül-Ekim'e kadar Avrupa Merkez Bankası durumu bir anlamda geçici olarak kurtarmaya çalışıyor. O formülasyon çok tatmin olmadı ya da Avrupa Merkez Bankasının uygulamaları çok başarılı bulunmadı. O zamanda küresel çalkantı devam edebilir. Böyle bir ortamda bizim sistemi destekleyici, sektöre kredilerdeki yüzde 25'lik artışa ulaştıracak destekleri vermemiz gerekebilir. Zorunlu karşılıkları belki biraz indirmemiz söz konusu olabilir. Faizlerle ilgili çok fazla yerimiz yok. Çok kuvvetli bir problem ortaya çıkar ve kredilerle ilgili endişe doğarsa, hızlı bir zorunlu karşılık indirimi de yapabiliriz. Ama bu konularda şu ana kadar hiçbir sinyal vermedik. Sadece 2 farklı senaryoda farklı davranacağımızı ben şimdiden söylemiş olayım.'' -2 ARAÇLA MÜCADELE- Erdem Başçı, bir başka soruyu yanıtlarken de, Merkez Bankasının küresel kriz ortamında iki araçla birden mücadele etmek isteyeceğini söyledi. Eylül'de Avrupa'da sorunların çözümünde bir gecikme meydana gelirse ve türbülans devam ederse, kötü senaryo kapsamında TL cinsinden zorunlu karşılıklarda bir indirim yapmalarının söz konusu olacağını vurgulayan Başçı, şunları kaydetti: ''O indirimi yaptığımız zaman bu makas, kredi faizleri ile mevduat faizleri arasındaki makas bu defa dengeleyici yönde çalışacak. Çok kötü bir şok gelirse biz onu kuvvetli bir şekilde indiririz. Eğer daha zayıf bir şok gelirse ölçülü bir şekilde indiririz. Dolayısıyla bizim elimizde böyle bir imkanımız var. Yalnızca faiz artırma veya indirme şeklinde değil, zorunlu karşılıkları da artırmak ve indirmek şeklinde esnekliğimiz var.''