Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, basınla ilk buluşmasında, "Silahlı Kuvvetler üzerinden medya dahil kimse siyaset yapmasın. TSK’yı kendi amaçları için kullanmasın. TSK’yı günlük olayların içine lütfen çekmeyin. Bu konuda hassasız. TSK üzerinden siyaset yapılması bizi rahatsız ediyor" dedi. Başbuğ, "Aksi halde savunma mekanizmamızı açıkça kullanmak zorundayız" diye ekledi.
28 Şubat-27 Nisan farkı
Org. Başbuğ'un 28 Şubat ve 27 Nisan'la ilgili sorulara verdiği yanıtlarda, ince ve anlamlı bir tutum farkı vardı. Genelkurmay Başkanı, 28 Şubat'la ilgili soruyu tereddütsüz yanıtlarken, "O günkü görüşümüz bugün de geçerli" dedi. 28 Şubat'ın arkasında durdu. Ama 27 Nisan bildirisi için verdiği yanıt, aldığı tutum farklıydı. 27 Nisan için, "Yorum yapamam" demekle yetindi. 27 Nisan'ın barış döneminde Başkomutan sıfatı taşıyan Genelkurmay Başkanı tarafından TSK adına yapılmış bir açıklama olduğunu belirtti. Başkomutan'ın yayımladığı bildiri konusunda yorum yapamayacağını ifade etti. 28 Şubat'ın arkasında duran sözlerine karşılık, 27 Nisan'la ilgili sözleri, bu bildirinin de arkasında durduğu izlenimi vermedi.
Kimler davet edildi?
Genelkurmay Başkanlığı’nda düzenlenen sohbet toplantısına, şu gazeteler, genel yayın yönetmeni ve Ankara temsilcisi düzeyinde davet edildi: Hürriyet, Milliyet, Posta, Sabah, Vatan, Cumhuriyet, Radikal, Referans, Türkiye, Yeni Asır, Daily News, Takvim, Akşam, Ortadoğu, Tercüman, Dünya, Yeniçağ, Sözcü, Star, Yeni Şafak, Güneş.
Brifinge davet edilmeyen gazeteler şunlar: Zaman, Todays Zaman, Bugün, Vakit, Taraf, Evrensel, Birgün, Milli Gazete.
Başbuğ, kendisine yöneltilen soruları şöyle yanıtladı.
Genelkurmay internet sitesine gece yarısı bildiri koyma alışkanlığı sürecek mi?
Daha ziyade biz basın bildirilerinin adedini azaltmayı istiyoruz. Diğer iletişim olanaklarını kullanmayı düşünüyoruz.
Resepsiyonlarda ayaküstü demeç geleneği medya kirliliği yaratıyor.
Resepsiyonlarda ben de konuştum. En uzun konuşma rekoru benim. 50 dakika. Sizin kendinizi doğru anlatamama riski var. Karşı tarafın yanlış anlama riski var. Mümkünse yapılmamalı. Ben yapmayacağım.
Silahlı Kuvvetler AB’ye üyelik hedefini destekliyor mu?
Devir teslim konuşmasında söyledim: TSK çağdaşlığın ve ilericiliğin simgesi olmuştur. TSK için AB’ye tam üyelik Atatürk’ün amaçladığı çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmak için çok önemli bir araçtır. AB’den beklentimiz Türkiye’ye de diğer ülkelerle eşit davranması. Bir de ’Ulus devlet yapımla oynama, üniter devlet yapımı zayıflatma. Bu konuda taleplerde bulunma’ diyoruz.
Akreditasyon havuzunun genişlemesi 28 Şubat paradigmasının kırılması mı, hassasiyetler sürüyor mu?
Akreditasyon yaklaşımımızı göreceğiz. Genişleyebilir de, daralabilir de. Bu kurum olarak hakkımız. Genişleme konusunu TSK’nın 28 Şubat’la ilgili görüşlerine bağlamayın. TSK’nın o tarihteki görüşleri ne ise bugün de öyle hiçbir değişiklik yok. Bunu başka konulara bağlamayınız. TSK laik sistemle ilgili düşüncesi dün ne ise bugün de böyle, yarın da öyle.
Akreditasyon kriteri ne, kişisel akreditasyon olur mu?
Akreditasyon konusunda kriterlerimiz, prensiplerimiz yok. Kriter, Basın Konseyi’nin meslek ilkeleri. O ilkelere uyulsa ne bir kişinin ne de kurumun sorunu olur. Biz basın meslek ilkelerinin uygulanmasını istiyoruz. Aykırı konularda ilk iş Basın Konseyi’ne, Gazeteciler Cemiyeti’ne konuyu şikáyet olarak ileteceğiz. Kişisel akreditasyon mümkün değil.
Yabancı medyada hakkınızda ’Sert üslup izleyecek’ yorumları yapıldı. TSK’nın ana konulara bakış açısı değişmez. Kim böyle bir şey beklerse çok büyük yanılgı olur. TSK’nın çizgileri belli, ama üslup farkı olabilir.
'Hatalarımız oldu'
"Bölücü terör örgütü daha önce de kırılma noktasına doğru gidiyordu ama hatalarımız oldu, yeteri kadar istifade edemedik.
İlk eylem 1984'te oldu. 1985'te bitiyordu. Bitti dedik. Eylem olmayınca bitti denildi ama dağda kadroları duruyordu.
1987'de hata yaptık; sıkıyönetim vardı, OHAL'e geçtik.
1988'de Halepçe olayı dengeleri bozdu. 1991'de 1. Körfez Savaşı dengeleri bozdu. Terörist sayısı 12 binlere çıktı. 2. Irak Savaşı var. O da dengeleri bozdu."
'İyi kolesterol fazla'
"Terör var mı, yok mu sorusuna yanıt olacak ölçüler vardır:
1- Örgütün inisiyatifindeki eylem olay sayısı. Bu fazlaysa kötü. Bir anlamda kötü kolesterol gibi.
2- TSK'nın inisiyatifinde olay sayısı. Bunun fazla olması iyi. Bu da iyi kolesterol gibi.
3- Sivil halkın güvenliği, sivil zaiyatı.
4- Güvenlik kuvvetlerinin zaiyatı.
Bu ölçülüre bakılması gerekir. bugün baktığımızda iyi kolesterolün fazla olduğunu söyleyebilirim."
Şehitler üzerinden siyaset yapılmasın Lütfen kimse şehitler üzerinden ucuz siyaset yapmasın. Yine şehit verdik, niye şehit vermeye devam ediyoruz soruları bizi rahatsız ediyor. Kim ister şehit vermeyi.
TSK olarak terörün bitmesini en çok isteyen biziz. Bunun aksini söyleyen haindir. TSK’nın terörün devam etmesini istediğini söyleyen yazan çizen haindir. Subayın, astsubayın şehit olması düşünülebilir mi?
Kamuoyu da Türkiye’yi İsviçre yerine koymasın. Türkiye’nin gerçeği bu. Türkiye’nin sorunları var. Türkiye’yi Hollanda yerine koymak yanlış.
Cemaatlere önlem istediniz... Her türlü faaliyetin altında ekonomik çıkar var. Ekonomik çıkarlar için din devamlı bir amaç olarak kullanılıyor. Sonra ne oluyor? Bu olay eğitim ve siyaset alanına sıçrıyor. O yüzden devir teslim konuşmasında dedik ki, bu sosyal bir gerçek.
Genelkurmay’dan gizli belgeler sızıyor.
Teknoloji ve bilgi fazlalığı riski artırıyor. Ama bazılarının "Bizim orada adamımız var, onlar veriyor" demesi bizi çok rahatsız ediyor. Keşke basmasanız.
Ergenekon zanlısı iki emekli paşanın Kandıra cezaevinde garnizon komutanı tarafından ziyareti Genelkurmay Başkanı’na soruldu:
Emekli komutanların ziyareti kararı nasıl alındı?
Ziyaretin akabinde bir basın bildirisi ile TSK’nın konuya ilişkin durumunu açıkladık. Ona fazla ilave edeceğim bir şey yok aslında. Neticede iki eski komutan şu anda tutuklu. Bu iki eski komutanla ilgili henüz iddianame hazırlanmış değil.
Peki ziyaret sonrasında değerlendirme yapıldı mı? Bu iki eski komutana yapılan ziyaretin tamamen şu üç boyutta görülmesi doğrudur:
1) Uzun yıllar silah arkadaşlığı yapmışız. 50 yıl, yarım asır.
2) Bu uzun sürede onların da TSK’ya hizmetleri var. Bunu da silemezsiniz. Bu bir vefa borcudur.
3) Bu ziyaretin insani boyutta görülmesi lazım. İki emekli komutan 65 yaş üzerinde. Bunu gözden kaçırmamak lazım. Herkes zor durumda olabilir. Bir de moral faktörünü düşünmek lazım. Moral desteği vermemizi kimse yadsımamalı.
Yargıya müdahale diye yorumlayanlar çıktı? Başka bir neden aramayın. TSK olarak dün ne ise bugün de aynıyız. Hangi bağlamda. Yargıya olan güvenimiz tam. Kalkıp yargıya etki yapacak konsepte sokmak, Türk yargısının etkileneceğini söylemek bence Türk yargısına yapılacak en büyük hakarettir. Türk yargısını aşağılamaktır. Bu faaliyeti planlarken çok dikkatli davrandığımızı değerlendiriyorum. Medya olarak siz olayı bu noktaya götürürseniz kamuoyunda yanlış kanaatler oluşur.
Diplomatik satırbaşları Kuzey Irak: Sen teröristle mücadele görevini yapmıyorsan benim yaptığımı kritize etmeye hakkın yok. Irak’ın toprak ve siyasi bütünlüğünü savunuyoruz. Bu bütünlük bozulursa en büyük zararı Türkiye’nin göreceğini biliyoruz.
Kerkük: Özerk statülü olmalı. Belki de Kerkük’te yerel yönetim seçimleri yapılmayacak.
Gürcistan: Artık normale doğru gittiği gözüküyor. Türkiye Devleti, Gürcistan olayının başından itibaren bu olayı dengeli götürmüştür, doğrusu da bu. Takdir de görmüştür. Diğer ülkeler de dengeli götürecektir.
Montrö: Kimse bize Montrö’yü sormadı. Soramaz da. Montrö Anlaşması’nı tarafsız uygulamak zorundayız. Uyguluyoruz.
Ermenistan: Sayın Cumhurbaşkanı karar vermiş ve gitmiştir. O konuda yorum yapamayız.
Sınır ötesi tezkerede sorun yok
Sınır ötesi operasyon tezkeresinin süresi doluyor, hükümet isteksiz mi?
Sınır ötesi harekát yetkisi veren tezkerenin süresi 17 Ekim’de doluyor. Hükümetin kararsızlığı yok. Meclis 1 Ekim’de açılıyor. Yarın Bakanlar Kurulu’nda bu konu görüşülecek. Bu konuda şüphe yok. Beklentimiz bu tezkerenin normal süreci ile çıkacağı yönünde. Geçen hafta terörle ilgili toplantı vardı. Bir gazetedeki spekülatif haberden rahatsızlık duyuldu. Şifahi olarak ve resmen de ilettik.