T24 - Başbakanlık, iki general ve bir amiralin açığa alınması ile ilgili savunmasında Gediktepe, Hantepe baskınları, Çukurca’daki mayın patlaması ve Aktütün baskınlarından sonra Tümgeneral Gürbüz Kaya hakkında ortaya atılan iddialara da işaret etti
TSK Personel Kanunu’nun “5 yıldan yüksek hapisle yargılananlar açığa çıkarılabilirler” hükmünü içeren 65. maddesinin verdiği yetkiyi kullanarak Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tümamiral Abdullah Gavremoğlu’nu açığa alan hükümetin, bu kararı kritik bir zamanlamayla verdiği ortaya çıktı. Milliyet gazetesi muhabiri
Gökçer Tahincioğlu'nun haberi şöyle:
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin (AYİM) hükümet-asker geriliminin doruğa çıktığı ağustos ayındaki tarihi Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) terfilerine karar verilmesine rağmen hükümet tarafından terfi ettirilmeyen 3 komutanın açtığı davada verdiği yürütmeyi durdurma kararının 30 Kasım’a kadar uygulanmasının zorunlu olduğu, “elini çabuk tutan” hükümetin ise 22 Kasım’da açığa almaları gerçekleştirdiği anlaşıldı.
AYİM’in, karardaki, “YAŞ’ın verdiği karar, Başbakan tarafından değiştirilemez. Sadece tutuklama ve açığa alma halinde terfi mümkün olmaz” yorumunun da terfileri engellemek isteyen hükümete açığa alma formülü konusunda adeta “gerekçe kazandırdığı” anlaşıldı. Hükümetin, bu davada yaptığı savunmada, terfilerin engellenmesi konusunda, Balyoz davasını ve komutanlardan Kaya’nın görev yaptığı bölgedeki saldırılarda verilen şehit sayısına işaret ettiği de ortaya çıktı.
Milliyet’in elde ettiği AYİM’in yürütmeyi durdurma kararına göre, tarihi YAŞ’ın ardından terfi listesinin gönderildiği MSB, Balyoz’daki yakalama kararlarına yapılan itirazların sonuçlanmadığını gerekçe göstererek, 3 isim hakkındaki teklifleri geri çevirdi. Balyoz davasında verilen yakalama kararları 8 Ağustos’ta kaldırıldıktan sonra Genelkurmay, 12 Ağustos’ta terfi teklifini yeniden MSB’ye iletti.
Ancak bakanlık bu kez de “YAŞ 2010 yılı Ağustos ayı olağan toplantısında alınan kararlar ile ilgili terfi ve atama kararnameleri 9 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yeni bir kararname çıkartılmasına da gerek görülmemiştir” ifadelerini kullanarak, teklifleri iade etti. Bunun üzerine 3 komutan, YAŞ kararlarının idare tarafından uygulanmadığını belirterek dava açtı.
Tartışma yaratacak savunma
Başbakanlık, davaya ilişkin savunmasında, müşterek kararname hazırlama yetkisinin Cumhurbaşkanı ve hükümete verildiğini anımsattı. Komutanların Balyoz davasında darbe suçundan yargılandığının vurgulandığı savunmada, Helvacıoğlu ile Gavremoğlu’na bu davada isnat edilen suçlamalar sıralandı. Savunmada, “Kaya’nın görevli bulunduğu bölgede çok büyük can kaybına neden olduğu gibi savunma zaafiyeti yorumlarına da yol açan bir takım terör eylemlerinin yaşandığı, bu eylemler neticesinde pek çok askerin şehit düştüğü” belirtildi. Başbakanlık, bu durumun, takdir hakkı kullanılırken dikkate alınmamasının hukukla, mevzuatla, kamu yararı ve hizmetin gerekleriyle bağdaşmayacağını kaydetti.
Yakalama kararlarının kaldırılmasının durumu değiştirmediğini belirten Başbakanlık, Gediktepe, Hantepe baskınları, Çukurca’daki mayın patlaması ve Aktütün baskınlarından sonra Kaya hakkında ortaya atılan iddialara da işaret etti.
Savunmada, TSK’da daha ehil ve yetkin subayların bulunduğu belirtilerek, “Olumsuz hiçbir şart taşımayan, kuşku bile barındırmayan, bu isimlerden daha ehil ve daha yetkin kişilerin TSK içerisindeki varlığı da dikkate alındığında, davanın haklı ve hukuki dayanağının bulunmadığı görülecektir” denildi.
Savunmanın ardından verilen kararda, yargı denetimine kapalı olan YAŞ kararları ile ilgili davanın görülüp görülemeyeceği tartışıldı. Yargısal denetime kapalı olan işlemin YAŞ kararları olduğunun vurgulandığı kararda, son işlem niteliğindeki kararname sürecinin ise dava edilebileceği belirtildi.
3 KOMUTAN 30 KASIM’A 8 GÜN KALA AÇIĞA ALINDILAR
Hükümetin yaptığı savunmada, terfilerin engellenmesi konusunda, Balyoz davasını ve komutanlardan Kaya’nın görev yaptığı bölgedeki saldırılarda verilen şehit sayısına işaret ettiği de ortaya çıktı.
HANTEPE, GEDİKTEPE, ÇUKURCA VE AKTÜTÜN’Ü “TERFİ ETTİRMEME” GEREKÇESİ
Hükümetin TSK Personel Kanunu’nun “5 yıldan yüksek hapisle yargılananlar açığa çıkarılabilirler” hükmünü içeren 65. maddesinin verdiği yetkiyi kullanarak Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tümamiral Abdullah Gavremoğlu’nu açığa alırken, “kritik bir zamanlama” yaptığı ortaya çıktı.
Başbakanlık, savunmasında Gediktepe, Hantepe baskınları, Çukurca’daki mayın patlaması ve Aktütün baskınlarından sonra Kaya hakkında ortaya atılan iddialara da işaret etti.
YAŞ’tan sonra aksi yapılamaz
AYİM’in içtihat niteliğindeki kararında, Başbakanlık’ın savunmasının terfilerin takdiren yapılmadığını gösterdiği vurgulanarak, şöyle denildi:
“Komutanların liyakati ve yeterliliği ile ilgili hususlar, Başbakan ve Milli Savunma Bakanı’nın da üyesi olduğu YAŞ toplantısında değerlendirme notu verilirken nazara alınabilecek hususlardır.
Bu hususlar YAŞ toplantısında Başbakan ve bakan tarafından ileri sürülmediyse ya da ileri sürülmesine rağmen YAŞ’ın kararı terfi yönünde tecelli ettiyse aynı hususların sözü edilen makamlar tarafından idari denetime konu edilmesi mümkün değildir.
Bu bakımdan davalı Başbakanlık’ın kamu yararı ve hizmetin gereklerini de gözeterek olumlu veya olumsuz şekilde işlem tesis etmek konusunda da takdir yetkisi bulunduğu yönündeki savunmasına itibar etmek hukuken mümkün görülmemiştir.”