Politika

'Başbakan’ı oy kaybı korkusu sardı'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Başbakan’ı oy kaybı korkusu sarmış, oy kaybettikçe partisinde çözülme olacağı endişesi var” dedi.

20 Mart 2009 02:00

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Başbakan’ı oy kaybı korkusu sarmış, oy kaybettikçe partisinde çözülme olacağı endişesi var” dedi.


Devlet Bahçeli, Bilecik'in Söğüt ilçesinde partisi tarafından düzenlenen mitinge katıldı. Yaklaşık 3 bin kişiye hitap eden Bahçeli, yerel seçimlerin birilerine ders ve çeki düzen verilmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'ne (TOKİ) seçim alanlarına kürsü kurma görevi verildiğini öne süren Bahçeli şöyle konuştu:

``Bu seçimler sonuçlar itibariyle Türkiye'de birilerine bir ders vermelidir. Türkiye'de birilerine bir çeki düzen vermeli. Türkiye'de demokrasimizin, siyasi hayatımızın, kirlenmeden, üslup itibariyle çirkinleşmeden, başkalarına hakaret yolu açılmadan, iftira ve karalama yapılmadan yönetilmesinin çok daha büyük ihtiyaç haline geldiğini göstermektedir.''
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun, Başbakan Erdoğan'ın mitinglerindeki açılışlar nedeniyle TOKİ'yi incelemesini isteyen Bahçeli, ``Konut yapmakla görevli olan bir kurum şimdi kürsü kurmakla görevli hale getirilmiştir'' dedi. Başbakan'ın konuşma üslubunu da düzeltmesini isteyen Bahçeli, hükümetin toplumu kendisine oy veren ile vermeyenler diye bölmemesini istedi. Bahçeli, ``Türkiye'yi ikiye ayırıp başbakanlık yapmak kısa dönem için düzgün gözükebilir, ama toplumda derin yaralar açar. Geçmiş siyasi tarihimizde bunlara benzer örnekler görülmüştür'' diye konuştu.

Yapılacak yerel seçimler öncesinde Başbakanın ağzında güzel şeyler duyulması gerektiğini ifade eden Bahçeli, ancak sürekli olarak Türkiye'de 36 etnik kökenden bahsedildiğini söyledi. Bunun kimseye faydasının olmayacağını belirten Bahçeli, ``85 yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefli üyeleriyken ne oldu da bu AKP dönemi gelince Türkiye'de hep kürsüye çıkan konuşmacılar 36 etnik unsurdan bahseder hale geldi'' dedi.

Konuşmasında sık sık Başbakan Erdoğan'a yüklenen Devlet Bahçeli, Erdoğan'ın yanlışlıklar yumağı üzerine diğer yanlışları sardığını söyledi. Erdoğan'ın kendisinden önceki 79 yılı yok saydığını anlatan Bahçeli, bunun büyük bir hata olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

``2002 yılından sonra tam 6 yıl 4 aydan bu yana bu ülkeyi AKP yönetiyor. Birçok sosyo ekonomik sorunlar var bunların çözülmesi lazım. Geçmiş dönemde bunların çözmek için siyasiler ve onların oluşturduğu siyasi iktidarlar gayret göstermiştir. İktidara geldiğiniz günü milat kabul edip bundan önceki 79 yılı yok farzetmek çok büyük bir hatadır. Bu, millete saygısızlıktır, bu ülkeye çivi çakan insana inkardır, onun için böyle sözlerden sayın başbakanın vazgeçmesi lazım. Sayın Başbakan neyi inkar ediyorsun Atatürk dönemini mi inkar ediyorsun, merhum İsmet İnönü dönemini mi inkar ediyorsun, merhum Celal Bayar Adnan Menderes dönemini mi inkar ediyorsun, sayın merhum Turgut Özal dönemini mi inkar ediyorsun, sayın Süleyman Demirel dönemini mi inkar ediyorsun.''

Geçmişte alınan tedbirler etkili oldu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli olarak 57'nci hükümete saldırdığın söyleyen Devlet Bahçeli, 57'nci hükümetin 2 büyük kriz ve büyük bir depremi omzunda taşıdığını söyledi. Kendi dönemlerinde aldıkları ekonomik tedbirler Türkiye'ye bugün krizin yavaş seyrettiğini ifade eden Bahçeli şöyle konuştu:

``Şimdi 57'inci hükümet dönemine saldırıp duruyorsun. 57'inci hükümet 2 büyük kriz ve bir büyük çağın felaketi denen depremi omuzlayıp taşımış olan bir iktidardır. Bütün imkanlarını seferber etmiş almış olduğu tedbirlerle önemli reformlar gerçekleştirmiştir. Bugün yaşanmakta olan krizin etkisi yavaş yavaş seyrediyorsa geçmiş dönemdeki alınan bazı kararlardan ve tedbirlerdendir. Yani bankalar yasasıdır, Merkez Bankası'nın özerkliğidir. Daha buna benzer birçok tedbirin alınmasıdır. 2006 yılına kadar bu tedbirlerle ayakta kaldığını farkında mısın acaba sayın başbakan. Eğer farkında değilsen 2007 yılından bu yana yaşanan ekonomik krizi ABD'ye ithal etmeye gerek yok. ABD'den geldiğini herkes biliyor zaten. Ama Türkiye'de var olan krize ABD'deki bir küresel kriz devam ederse o zaman karşılaşacağımız sorunlar çok büyük sosyal felaketin işaretidir. Birinci sıkıntı bir krizin ortaya çıkışında hissedilen birinci sıkıntı işsizliktir. Eğer işsizlik yaygınlaşıyorsa bu ülkede artık bir krizin işareti var demektir. Demek ki üretim kapasitesi düşüyor. Ancak bu krizin yanında bir kriter daha vardır o da yoksulluktur. Kriz önemlidir, krizi aşmak için gerekli tedbirleri almak ve o tedbirlerin arkasında durmak gerekir. Onun için sayın başbakan her tarafta konuşacağına, partililerinin toplantılarına katılacaktır bu senin hakkındır. Gel bir akşam Ankara'da topla kurmaylarını, topla bilim adamlarını, ekonomi sosyal konsey üyelerini, topla işverenleri, sendika yöneticilerini ne oluyor bu ülke nereye gidiyor de ve tedbirini al, geçiştirme. IMF'ye Ankara'dan bağırmakla bir yere varılmaz. IMF'siz bir Türkiye'nin yönetimi hep hayalimiz ve arzumuz olmuştur. Bunu bahane ederek şöyledir, böyledir diyerek, Türkiye'de bir de teğet geçti kavramı çıktı. Nereye teğet geçti bilen yok. Ama halkın bildiği bir şey var yüreğini delip geçiyor. Söyle sayın başbakan bu teğet nereden geçiyor. Eğer yandaşlarından, hanedanlarından dolar sahipleri olan varsa doların değer kazanması sebebiyle yüzde 56 kazanç sağlamıştır. Eğer bu dolar sahipleri yüzde 56 gelirini artırmışsa bugünkü işsizlik ortamında, bugünkü yoksulluk ortamında tabi ki doların sahiplerine teğet geçmiş olabilir. Ama bu vatandaşın hiçbirisi dolar sahibi değildir, onlar kimse onları da bulup çıkaracağız inşallah.''

Başbakan’ı oy kaybı korkusu sardı

Başbakan Erdoğan'ın oy kaybı korkusu ve partisinde çözülme tehlikesi yaşadığını öne süren Devlet Bahçeli şöyle dedi:

``Yıllardır partilerimizde hizmet sunan insanlarımızı azarlıyor. Bunlar yakışmıyor. Bugünkü iktidarın yanlış, hırçın, saldırgan gidişine bir uyarıda bulunmasına yarar vardır. Yoksa iş işten geçer. Bunlar ben ne yapıyorsam yapayım halk beni destekliyor gibi bir sarhoşluğa kapılırlarsa sonları hayırlı gözükmüyor. Geçmiş dönemlerde bunlar hep yaşanmıştır. Onun için bu iktidara bir ders vermek lazımdır. İşte bu ders zamanı gelmiştir. Bugün bu iktidar bunu hissediyor. Belki de Sayın Başbakan’ın saldırganlığı buradan geliyor. Oy kaybı korkusu sarmış, oy kaybettikçe partisinde çözülme olacağı endişesi var. Onun için ne olursa olsun, hangi şeyi mübah sayarsan sayın, ben mutlaka partide sonuç almalıyım ve iktidarda kalmalıyım diyor. Çünkü bir gün iktidardan uzaklaştırıldığında yaptıklarının hepsinin hesabının sorulacağını bire bir biliyor. O sebepten dolayı bugünkü iktidara bir ders vermek lazımdır. Bu sonuçlar iktidar değişikliğine sebep vermez ama iktidarı uyarmak, ona çeki düzen vermek, onun ayağını yerine bastırmak ve kendilerine de bir siyasi ahlak çerçevesinde güzel bir üslup kazandırmak açısından uyarmakta yarar var.''

MHP Lideri Devlet Bahçeli konuşmasının ardından Ertuğrulgazi Türbesi'ni ziyaret edip dua okudu, daha sonra cuma namazını Çelebi Mehmet Camii'nde kıldı.