-BAŞBAKAN'DAN LİBYA KONUSUNDA AÇIK MESAJ STRASBOURG (A.A) - 12.04.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da, Kafkasya ve Balkanlar'da rol kapma yarışında değiliz, çıkar peşinde hiç değiliz. Bizim tavrımız birileri gibi 'ganimet önünde harami tavrı' değildir. Tam tersine bizim tavrımız, taşıdığı büyük misyonun farkında büyük ve sorumlu devlet tavrıdır" dedi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu'na katılmak üzere Fransa'nın Strasbourg kentine gelen Erdoğan, Rhenus Sport'da "Vatandaş Buluşması"na katıldı. Türk tarihine sahip çıktıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye içinde dört bin vakıf eserini restore ettiklerini, bugüne kazandırdıklarını ve yarınlara taşıdıklarını söyledi. Moğolistan'da Türklere ait ilk yazılı eserlere de kendilerinin sahip çıktığını dile getiren Erdoğan, Avrupa'daki pek çok kentte camilere, köprülere, medreselere, Osmanlı mezarlığına, türbelere de kendilerinin sahip çıktığını kaydetti. Erdoğan, "Kırım'da soydaşlarımıza biz sahip çıktık. Melbourne'den Toronto'ya, Bişkek'ten Viyana'ya Kırcaali'den Gümülcine'ye, Strasbourg'dan Londra'ya kadar vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın, kardeşlerimizin elinden tuttuk ve tutmaya devam ediyoruz" dedi. Kızılay ile Haiti'ye, Gazze'ye, Bingazi'ye, Tokyo'ya, Şili'ye, Pakistan'a yardım eli uzattıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Libya'da kriz çıktığında hem kendi vatandaşlarımızı hem yabancı ülke vatandaşlarını biz tahliye ettik. Daha dün gece, Misrata'dan bini aşkın Mısırlıyı gemimizle aldık şu anda yolda, İskenderiye'ye taşıyoruz. Türkiye bu. The Guardian gazetesinin muhabiri tutuklandı, biz devreye girdik. Libya'dan biz kurtardık. New York Times gazetesinin 4 muhabiri Libya'da tutuklandı, devreye girdik, tahliyelerini sağladık. Bingazi'den 321 yaralı Libyalı kardeşimizi Türkiye'ye refakatçileriyle beraber 400 küsür kişiyi biz getirdik. Şu anda İzmir Çeşme'de onlara tahsis ettiğimiz bir hastanede tedavilerini yapıyoruz. Kabil'de, Bağdat'ta, Darfur'da, Kahire'de, Tunus'ta, Bingazi'de, Gazze ve Kudüs'te eğilmeden, bükülmeden hakkı biz müdafaa ettik, hukuku, adaleti cesaretle biz savunduk. Bugün Anadolu'da, Trakya'da 74 milyon insanımızın, Almanya'daki, Fransa'daki vatandaşlarımızın, dünyanın dört bir yanına dağılmış soydaşlarımızın, kardeşlerimizin, 'Ben, Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşıyım' diyerek iftihar edeceği, pasaportunu gururla göstereceği bir Türkiye var. Bugün artık gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen, müdahil olan, inisiyatif alan, barış için, özgürlük, demokrasi, hukuk ve adalet için mertçe mücadele veren bir Türkiye var." Erdoğan, şunları söyledi: "Diyoruz ki 'Adaletin bulunmadığı bir dünyada herkes suçludur.' İşte onun için Türkiye olarak özgürlük, barış, refah, adalet ve demokrasi için var gücümüzle çalışıyor, çabalıyoruz. Biz Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da, Kafkasya ve Balkanlar'da rol kapma yarışında değiliz, çıkar peşinde hiç değiliz. Bizim tavrımız birileri gibi 'ganimet önünde harami tavrı' değildir. Tam tersine bizim tavrımız taşıdığı büyük misyonun farkında büyük ve sorumlu devlet tavrıdır. Biz Libya'ya baktığında yer altı zenginliklerini, petrol kuyularını, madenleri görenlerden değiliz. Biz Libya'ya baktığımızda ortak bir tarih, ortak bir medeniyet görüyoruz. Orada kardeşlerimizi görüyoruz. İnsan olmanın gerektirdiği neyse biz onu görüyor ve ona göre tavır belirliyoruz. Biz Libya'nın yeni bir Irak, yeni bir Afganistan olmasını istemiyoruz. Biz Libya'nın toprak bütünlüğü adına, Libya'nın selameti adına orada barış ve huzur ve dayanışma arzuluyoruz. Libya'da, Kuzey Afrika'da rol kapmaya çalışanlar, şahsi hırsları için, yaklaşan seçimler için, bölgenin kaderi ile oynayanlar tarih karşısında sorumlu olurlar. Libya hiçbir ülkenin çıkar arenası olamaz. Libya Libyalılarındır. Yemen Yemenlilerindir. Bahreyn Bahreylilerindir. Cezayir Cezayirlilerindir. Fas Faslılarındır. Irak Iraklılarındır. Kimse buralar üzerinde tasarrufta bulunmasın."