Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, TÜSİAD'ın düzenlediği 'Düşük Karbonlu Kalkınma Sürecinde Finansmanın Rolü' paneline katıldı. Türkiye'nin ilk çeyrekte ortalamaların üzerinde bir sıcaklık artışıyla karşı karşıya olduğunu belirten Şimşek, "Ankara'da bu sene biz doğru düzgün kışı yaşamadan belki doğrudan doğruya yaza bile atlama riskimiz var gibi hissediliyor. Gerçekten bir iklim değişikliği var ve bunun sonuçları çok ağır" diye konuştu.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 'Düşük Karbonlu Kalkınma Sürecinde Finansmanın Rolü' panile düzenledi. Panele TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Başbakan Yardımcısı Şimşek ve iş insanları katıldı.
Milli enerji ve maden politikasına dikkat çeken Bilecik, "2027'ye kadar rüzgar ve güneş enerjilerinin 10'ar bin megawatt artırılması ve ulusal enerji verimliliği stratejisinde açıklanan yüzde 14 enerji verimliliği hedeflerini fevkalade önemli görüyoruz. Biz de TÜSİAD olarak ülkemizin iklim değişikliği ile mücadele ve düşük karbonlu kalkınma konusunda ulusal politikaların oluşturulması ve uygulaması ihtiyacını ısrarla gündeme getiriyoruz ve vurguluyoruz. Bu konudaki görüş ve önerimizi iklim değişikliği ile mücadele alanında 'TÜSİAD Tutum Belgesi' ile ortaya koymuştuk. Önümüzdeki dönemde programımızda bu çalışmaları yoğun bir şekilde yine gündeme getirmeye devam edeceğiz" dedi.
Küresel ısınmayla karşı karşıyayız
İklim değişikliğine dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise "Ankara'da bu sene biz doğru düzgün kışı yaşamadan belki doğrudan doğruya yaza bile atlama riskimiz var gibi hissediliyor. Gerçekten bir iklim değişikliği var ve bunun sonuçları çok ağır. Burada dikkat ederseniz 1950 sonrasında çok çarpıcı küresel ısınmayla karşı karşıyayız. Bu tesadüf değil tabii. Çünkü günlük gördüğünüz gibi 41 milyon ağaç kesiliyor. 100 binden fazla uçak bugün itibariyle havada. Bir nokta iki milyon araç her gün yollara çıkıyor. 10 buçuk milyon ton kömür, 9 buçuk milyar metre küp doğalgaz, 95 milyon varil petrol tüketiyoruz her gün. Yine 95 milyon metre küp sera gazı, her gün gezegenimize salınıyor" şeklinde konuştu.
"Enerji verimliliğini artırmamız lazım"
Finans konusunda atılacak adımların ekonomik bir mantığı olduğunu aktaran Mehmet Şimşek, "İklim değişikliği eğer durdurulmazsa bunun sonuçları son derece ağır olacak. Sektörel olarak baktığınız zaman en önemli sektörün enerji olduğunu görüyorsunuz. Ulaştırma da çok önemli ama enerji kritik bir alan. Düşük dozda küresel ısınma yaşanırsa bazı senaryoya göre 21 trilyon dolarlık bir ekonomik maliyetle karşı karşıya kalacağız. Daha yüksek bir senaryoya oranla da 33 trilyon dolarlık. Gerçekten ekonomik maaliyetleri çok yüksek olduğu için bugünden şirketlerimizin ve devletin politikalar geliştirerek yatırımlarını o çerçevede şekillendirerek bunu engellemesi gerekiyor. Bizim enerji verimliliğini artırmamız lazım" dedi. Yenilenebilir enerjiye teşvik konusunda ülkenin doğru bir yolda olduğunu söyleyen Şimşek, "Çevre dostu teknolojilerin, yatırımların, enerjinin finansmanında yeni bir döneme girmemiz çok kritik" diye konuştu.
Şimşek, 2040 yılı itibariyle elektrikli araç satışının diğer araçların önüne geçeceğini aktardı. Şimşek, "Elektrikli bir taşıt, bugün benzinle, motorinle çalışan bir taşıta göre çok daha düşük maliyette. Bütün mesele aracın maliyetini bir miktar aşağı çekmek. Burada biz doğru bir vergi politikasına sahibiz" dedi.
"Orman alanlarını genişletiyoruz"
Türkiye'nin ilk çeyrekte ortalamaların üzerinde bir sıcaklık artışıyla karşı karşıya olduğunu belirten Şimşek, "Peki Paris Antlaşması dışında ne yapıyoruz? Biz gerçekten orman alanlarını genişletiyoruz. İkinci olarak yenilenebilir enerjiye güçlü bir şekilde yatırım yapıyoruz. Üçüncü olarak da enerji verimliliğini artırmak için bir çaba içerisindeyiz. Orman alanlarına baktığınız zaman 1973 yılında gördüğünüz gibi 20.2 milyon hektarlık bir alan vardı 2015 itibariyle 22.3 milyon hektarlık bir alan söz konusu. Var olan alanların iyileştirilmesi çok önemli" ifadelerini kullandı.
Finans noktasına dikkat çeken Mehmet Şimşek, "Bu hızla giderse finansmanda sorun yaşanacağına inanmıyorum. Yeter ki biz bunu ekonomik hale getirelim. Vergi, teşvik ve kredi politikalarımızı bu çerçevede şekillendirdiğimizde zaten bu teknolojilere yatırımı rantabl hale getiriyoruz, ekonomik anlamda getirisini artırıyoruz. Yeterince de kaynak var" diye konuştu. (DHA)