T24 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefetin MİT Yasası'na yönelik eleştirileriyle ilgili, ''CHP hiç olmazsa bu sözünü tutmalı ve anamuhalefet partisi olarak kendine tanınan müraacat hakkını kullanmalı" dedi.
Arınç, "Bu eleştirileri yapan muhalefet partisi ister CHP olsun, ister MHP, ister BDP olsun, bu eleştirilerinde ne kadar ciddi ve ne kadar samimi olduğunu göstermek için bu kanunun oylamasına katılması gerekirdi. Bunların hiçbiri ciddi ve samimi değildir. Eğer öyle olsaydı, en az 200 kişilik muhalefet partisi milletvekillerinden sadece 60'ı aleyhte oy kullanmazdı'' ifadesini kullandı.
Bülent Arınç, AKP İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün bir televizyon programında spor yorumculuğu yapmasına ilişkin olarak, “Yasak olmamasına rağmen, 'Etik açıdan veya siyasi açıdan bu yapılmalı mı?' derseniz, bu kişiye bağlı bir davranış olur. Mesela ben aynı durumda olsaydım, böyle bir şeyi yapmak istemezdim. Ama yasada kısıtlayıcı bir hüküm yok” dedi. Arınç, Sanat Akmerkez'deki Hüsn-ü Hat sergisinin açılışı sırasında gazetecilerin sorularını cevaplarken, Humus'taki gelişmelere ilişkin görüşünün sorulması üzerine, Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili üzüntü ve endişelerini muhalefet partilerinin aksine her zaman ifade ettiklerini söyledi.
Hakan Şükür'e destek verdi
CHP'nin de, MHP'nin de Suriye'de yaşanan olaylar konusunda kendilerinin tavrını eleştirdiğini hatırlatan Arınç, “Suriye'nin iç işlerine karışmayın' dediler. Suriye'nin iç işleri, bir kandil gecesinde bir şehrin bombalanıp 500'e yakın ölü verilmesiyse, bu Suriye'nin iç meselesi değil, bir insan hakları sorunudur. Türkiye'yi de ilgilendirir, bütün dünyayı da ilgilendirir” diye konuştu. Bu konuda gerek Arap Birliği, gerekse Birleşmiş Milletlerin kararlarının gereğini her zaman yerine getirecek bir hükümet olduklarını anlatan Arınç, bunun dışında da insani amaçlarla Suriye'de yaşanan felakete karşı duyarlılıklarını gösterdiklerini kaydetti. Bülent Arınç, AKPİstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün bir televizyon kanalında spor yorumculuğu yapmasının eleştirilere neden olduğunun hatırlatılması üzerine, bu konunun son yaşanan olayların yanında çok basit, çok gündelik bir şey olduğunu belirtti.
Şükür'ün bir milletvekili olduğunu ve bir televizyon kanalında spor yorumu yaparak karşılığında ücret almayı mevcut yasalar karşısında uygun bulduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti:
“Muharrem İnce, ben Meclis Başkanı iken Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulda ders vermek istediğini ifade etmişti. Biz de, 'MEB bir kamu kuruluşudur. Ona bağlı olan bir okulda yasalarımız gereğince ders vermeniz mümkün değildir' demiştik. Dün, TBMM Başkanlığının açıkladığı karar, her şeyi ifade ediyor. Milletvekillerinin özel sektörde veya özel amaçlarla yaptıkları işlerde kanunda bir yasaklama olmadığını Meclis Başkanı bildiriyor. Bence Sayın Cemil Çiçek'in verdiği veya aldığı kararın gazetelerinizde yayınlanması gerekir. O kararın içerisinde Hakan Şükür'ün yaptığı işleri yasaklayan bir madde bulunmadığı görülüyor. Yasak olmamasına rağmen, etik açıdan veya siyasi açıdan bu yapılmalı mı?' derseniz, bu kişiye bağlı bir davranış olur. Mesela ben aynı durumda olsaydım, böyle bir şeyi yapmak istemezdim. Ama yasada kısıtlayıcı bir hüküm yok.”