Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben birilerinin yaptığı gibi rakamlar üzerinde cambazlık yapacak değilim. Aziz milletimiz, 29 Martta her siyasi partiye gereken mesajı net bir şekilde vermiştir" dedi.
Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile dinlenmek amacıyla geldiği Hatay'da, partisinin adayı Lütfi Savaş'ın belediye başkanlığını kazandığı Antakya Belediyesi yanındaki Merkez Postane önünde toplananlara hitap etti.
"Sevgili Hataylılar sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum" diye başlattığı konuşmasında, Hataylıların, 29 Mart seçimlerinde "bir kez daha AK Parti" dediğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Antakya, 29 Mart seçimlerinde Lütfü Savaş kardeşimize hizmet yetkisini verdi. Hatay, vefanıza, itimadınıza, ahdi vefanıza özellikle şükranlarımı arz ediyorum ve bundan sonraki sürecin Hatay'ımızda çok daha farklı olacağını ve bunu bizzat yaşayacağınızı ve yaşayacağımızı burada ifade etmek istiyorum.
Geride bıraktığımız 5 yıl boyunca Hatay'a belediyecilik noktasında önemli hizmetler kazandırdık. Şimdi önümüzdeki 5 yıl boyunca da Antakya için çalışmaya, hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bugün Antakya'nın şahsında tüm Hataylılara teşekkür etmek için buradayım."
Başbakan Erdoğan, 29 Mart yerel seçimlerinde Türkiye genelinde alınan sonuçlara dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Ben birilerinin yaptığı gibi rakamlar üzerinde cambazlık yapacak değilim. Aziz milletimiz, 29 Martta her siyasi partiye gereken mesajı net bir şekilde vermiştir. Bize de vermiştir, muhalefete de vermiştir. Yüzde 39'u, yüzde 23'den küçük gösterme gayretinde olanlara da vermiştir, yüzde 15'den daha küçük olduğunu zannedenlere de vermiştir.
Doğrudur, geneli itibariyle belki beklenen oy alınmamış olabilir. Ama son 30 yıl içerisinde 6,5 yıl üst üste açık ara önde olan bir başka birinci parti yoktur. Biz halkımızın ne dediğini gayet iyi anlıyoruz, biliyoruz ve bunun üzerinde de çalışmalarımızı sürdürerek geleceğe yürüyeceğiz. Birilerinin de bir şeyi bilmesi lazım. Son zamanda üzüntümün sebebi budur. Neymiş, 'sahiller tamamen kırmızı olmuş.' Bu çok çirkin bir yaklaşım, ne demek 'sahiller kırmızı' oldu... Yani her yer Türkiye’dir.