Politika

Başbakan: Hiçbir darbeci Atatürkçü değildir, Kemalist değildir

"1071'de destan yazan ordu, Haçlıları Anadolu'da durduran ordu da İstanbul'u fetheden ordu da TSK'dır"

02 Ağustos 2016 14:43

Başbakan Binali Yıldırım, TSK içindeki bir grup cuntacı askerin gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak, "Atatürk’ün açtığı ve askeri makamların üstünde gördüğü Meclis’i bombalayan hiçbir asker bu ordunun askeri olamaz. Onlarla işbirliği içinde olan kimse bu ordunun askeri değildir, bu vatanın evladı değildir. Bu en çok Mustafa Kemal’in hatırasını zedelemiştir. Hiçbir darbeci Atatürkçü de değildir, Kemalist de değildir" dedi. 

 

"Askeri Yargıtay’ı kaldıracağız"

 

Darbe girişimi sonrası başlatılan TSK içindeki düzenlemelere de değinen Yıldırım, "Şimdi artık, disiplin konularıyla sınırlı olarak askeri yargı, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösterecek. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay’ı kaldıracağız. Kara Havacılık Okulu'nu da kapatıyoruz. Oradaki bütün helikopterler Isparta’ya gidecek" dedi.

 

"Demokrasimizin en büyük mitingi..."

 

Yıdırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de davet edildiği, HDP'lilerin davet edilmediği Yenikapı'daki mitinge ilişkin olarak, "CHP liderini, MHP liderini ve partilileri bu büyük buluşmaya davet ediyorum ve onların bu büyük şölene, mitinge gelerek, dostluk, kardeşlik, birlik ve dayanışmasını en iyi şekilde bütün milletimize göstermelerinin önemli olduğunu ifade ediyor, kendilerini pazar günü Yenikapı’ya bekliyoruz. Yenikapı’da tarihimizin, demokrasimizin en büyük mitingini gerçekleştireceğiz" dedi.

Başbakan Yıldırım'ın partisinin grup toplantısındaki konuşmasından satır başları şöyle: 

"Şehitlerimizin son yolculuğuna gönderilmeleri, gazilerimizin tedavileri, şehit ve gazi yakınlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması ilk günden beri kusursuz bir şekilde ifa etmenin gayretinde olduk.

"Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli’yi ziyaret ettim ve OHAL ile KHK’lar hakkında bilgi verdim. Sayın Cumhurbaşkanımız pazar günü İstanbul’da büyük bir demokrasi ve şehitler mitingi gerçekleştirecek. Bu mitinge AK Parti olarak bütün teşkilatlarımızla katılım sağlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı doğrultusunda hepimiz Yenikapı’da hazır olacağız, Yenikapı’da tarihimizin, demokrasimizin en büyük mitingini gerçekleştireceğiz. Cumhurbaşkanımızın parti liderlerine yaptığı çağrıyı tekrarlamak istiyorum. Gün birlik günüdür, beraber olma günüdür, birlikte Türkiye olma günüdür.

"CHP liderini, MHP liderini ve partilileri bu büyük buluşmaya davet ediyorum ve onların bu büyük şölene, mitinge gelerek, dostluk, kardeşlik, birlik ve dayanışmasını en iyi şekilde bütün milletimize göstermelerinin önemli olduğunu ifade ediyor, kendilerini pazar günü Yenikapı’ya bekliyoruz.

"Darbe girişimi en büyük tahribatlardan birini de asırlık gözbebeğimiz TSK içinde yaptı. Cenabı Mevla’nın Kuran’da da bildirdiği gibi şer gibi gördüklerinizde hayır vardır, ola ki hayır gibi gördükleriniz de şer vardır. 17 Aralık darbe girişiminden sonra FETÖ denen örgüte amansız bir mücadele başlattık. Bu hain örgütle mücadelede başta Cumhurbaşkanı hep yalnız bırakıldı. Siyasi partilerden beklediğimiz desteği alamadık. Medyadan beklediğimiz desteği alamadık. Uluslararası planda da beklediğimiz desteği göremedik. 79 milyon bu hainlerle amansız mücadele ediyor.

"Bu hain örgütü ve de bölücü terör örgütünü adeta jiletle kazır gibi bu mübarek topraklardan kazıyıp atacağız. Bu örgütlerin hem içeride, hem dışarıda zarar vermemesi için her tedbiri kararlılıkla bugüne kadar aldık, almaya devam edeceğiz. Türkiye kelimenin tam anlamıyla uçurumun kenarından dönmüştür. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı ne anayasa olacaktı, ne hukuk kalacaktı, ne Gazi Meclis olacaktı. Siyasi irade tamamen yok edilecekti. Bugün özgür basından, insan haklarından, ifade özgürlüğünden hiçbir eser kalmayacaktı. Devletimiz de, milletimiz de uçurumun kenarından dönmüştür. Bunu sağlayan da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşudur, milletimizin göğsünü darbelere siper etmesidir. 

"OHAL millete değil, bize ilan edilmiştir. Darbeyi yapanlar, onların destekçilerinin tamamen ortaya çıkarılması, millete karşı girişilen bu hainliklerin tamamen sona erdirilmesi için OHAL ilan ettik. Onlar yapması gerekeni 15 Temmuz gecesi yaptılar. OHAL’e ilişkin eleştirilerin, kaygıların ne kadar yersiz olduğunu hep beraber yaşıyoruz.  En küçük bir hak ihlaline, özgürlük ihlaline katiyen müsamaha göstermeyeceğiz.

 

"Haşhaşileri tek tek tespit ettik"

 

"En küçük bir hak ihlaline müsamaha göstermeyeceğiz. Kararlı bir şekilde devlet içine nüfuz etmiş mikropları tek tek temizliyoruz. KHK ile bu virus temizliğini başlattık. Bu bağlamda FETÖ ile irtibatı bulunan 35 sağlık kurululu, 1045 eğitim kuruluşunu, 15 üniversiteyi, 29 sendikayı diğer bir deyişle ajan yuvalarını kapattık. Kamuda benzeri bir temizliği başlattık. Yargıda yine bu haşhaşileri tek tek tespit ettik. Ayrıca darbe girişiminin soruşturulması içinde yargının ve kolluğun çalışmalarını kolaylaştıracak düzenlemeleri gerçekleştirdik.

 

"Silahlı Kuvvetler bütün enerjisini asli işlerine harcayacak"

 

"TSK içinde de kapsamlı bir temizlik hareketi başlattık. Yine terör örgütünün yayınlarına son verdik. Şehitlerimizin yakınlarına, gazilerimize de haklar getirdik. Emeklilik ikramiyesini hak kazananlara bu ikramiyelerin artırarak ödenmesine karar verdik. Yakınlarının devlette işe alınmasını kararlaştırdık. 

"En büyük düzenlemeyi TSK içinde yaptık. Bu düzenlemeler TSK'yı zayıflatmayacak tam aksine daha güçlü her türlü tehdide hazırlıklı hale getirecektir. Tehdit türleri değişiyor. Silahlı kuvvetlerin bütün enerjisini asli işlerine harcaması geleceğimiz için olmazsa olmazdır. 

"TSK insanlık tarihinin en köklü ordularından biridir. TSK'nın mazisi zaferlerle dolu bir ordudur. 1071'de destan yazan ordu TSK'dır. Haçlıları Anadolu'da durduran ordu da bu ordudur. İstanbul'u fetheden ordu da tam bu ordudur. Mohaç'ı, Kosava'yı, Çanakkale'yi, Kutül Amare'yi destan gibi yazan ordu bu ordudur. Kurtuluş Savaşı'nı yapan bağrından Mustafa Kemal'i çıkaran bu ordudur. 

"Gazi Mustafa Kemal Meclis açılmadan bir gün önce bütün sivil ve askeri makamlara bir talimat veriyor. Allah’ın lütfuyla 23 Nisan’dan itibaren Meclis çalışacağından, askeri ve sivil bütün makamlarla bütün milletin tek mercii TBMM olacaktır. Askeri ve sivil, hepsinin üzerinde bu çatı var. İşte bu Meclis 1920’den beri birçok darbe gördü ama bomba görmedi. Ama bu hainler gazi Meclis’i yok etmeye kalktılar. Meclis dimdik ayakta ama onlar yok oldu gittiler. Atatürk’ün açtığı ve askeri makamların üstünde gördüğü Meclis’i bombalayan hiçbir asker bu ordunun askeri olamaz. Onlarla işbirliği içinde olan kimse bu ordunun askeri değildir, bu vatanın evladı değildir. Bu en çok Mustafa Kemal’in hatırasını zedelemiştir. Hiçbir darbeci Atatürkçü de değildir, Kemalist de değildir.

"Seste yavaş yavaş arıza başladı. Şimdi artık, disiplin konularıyla sınırlı olarak askeri yargı, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösterecek. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay’ı kaldıracağız. Kara Havacılık Okulu'nu da kapatıyoruz. Oradaki bütün helikopterler Isparta’ya gidecek. Tehdit şehirlerin merkezinde değil, tehdit İstanbul’da değil, Ankara’da değil, sınırlardadır. Bütün birikimimizi sınır bölgelerine taşıyacağız, ülkemizin güvenliğini tam anlamıyla sağlayacağız.