Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Gazze'deki gelişmelerle ilgili olarak 31 Aralık 2008 Çarşamba günü Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan'ı kapsayacak ziyaretlerde bulunacağını bildirdi.
Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda, İsrail'in Gazze'ye gerçekleştirdiği saldırının da ele alındığını belirtti.
Bakanlar Kurulu toplantısında bu konu üzerinde tekrar bir durum değerlendirmesi yaptıklarını belirterek, son yaşanan olay üzerinde tüm dünyanın dikkatle durması gerektiğini kaydetti.
"Bu konuyla ilgili olarak Sayın Başbakanımızın ve Dışişleri Bakanımızın da yaptığı açıklamalar var. Bugün tekrar konunun üzerinde durduk" diyen Çiçek, Türkiye'nin geleneksel dış politikasının da gereği olarak bölgede barışın ve huzurun tesisi bakımından elinden gelen çabayı gösterdiğini söyledi.
Çiçek, "Gerçekten, bölgede huzurun ve barışın sağlanması hem bölge ülkelerinin hem de tüm insanlığın yararınadır. Ancak son gelişmeler bu yöndeki çabalara, gayretlere de gölge düşürmüş ve sekte vurmuştur. Orantısız güç kullanımı barış sürecini sekteye uğratmıştır" dedi.
"Türkiye bu konuda ne yapabilir" konusunu ilgili makamlarla, Dışişleri Bakanlığı dahil bugün görüştüklerini ifade eden Çiçek, Türkiye'nin insani yardım çabalarını eksiksiz bir şekilde sürdürdüğünü söyledi.
Çiçek, "Gerekli ilaç ve sağlık yardımının yapılması çok sıkıntılı. Onun için Türkiye bu insani yardımlarını sürdürüyor. Başta Dünya Sağlık Teşkilatı olmak üzere Türkiye'nin gönderdiği, bundan sonra da göndermeyi arzu ettiği hem gıda, hem de ilaç ve sağlık yardımını yapmak istiyor. Ümit ediyoruz bunlar kısa sürede gerçekleşir" diye konuştu.
"Türkiye biran evvel ateşkesin sağlanmasından yanadır" diyen Cemil Çiçek, diyalog kanallarının kapatılmaması gerektiğini kaydetti.
"Mevcut sorunun daha da derinleşmemesi açısından herkesin konuyu biraz daha soğukkanlı düşünüp sorunların barış yoluyla çözümü yönünde bir çabanın gayreti içindedir" diyen Çiçek, Türkiye'nin bu çabalarının insani yardım maksatlı olduğunu söyledi.
Çiçek, "Bölgede barışın ve huzurun sağlanmasının bölge ve dünya barışına büyük katkı sağlayacağı düşüncesiyle barış noktasından hareketle bu çabaları sürdürmektedir. Bu noktadan hareketle, Sayın Başbakanımız, başta Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır olmak üzere Çarşamba gününden itibaren bir bölge ziyaretine çıkmış olacaktır. Bu maksatla, ne yapılabiliri birlikte değerlendirebilmek için sadece bu dört ülke ile değil başka ülkelerle de konuya katkı sağlayabilecek her kesimle, herkesle Türkiye bu çabalarını sürdürmek istemektedir" dedi.
Cemil Çiçek, ziyaretlerin iki gün süreceğini bildirdi.
Sicil affı
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında, "Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkındaki Kanun Tasarısı"nın ele alındığını belirtti.
Çiçek, "Ödeme tarihi bu kanunun yürürlük tarihinden önce olup da kullandığı nakdi veya gayrınakdi kredinin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin kayıtların, söz konusu borçların bu kanun yürürlüğü girmeden önce veya bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde ödenmesi veya bankaca yeniden yapılandırılması halinde borcun tamamının ödenmesine müteakiben Merkez Bankası'nda tutulan kayıtların silinmesini içeren bir tasarıdır" dedi.
Çiçek, "Şu veya bu sebeple, içinden geçtiğimiz ekonomik sıkıntılar da hesaba katılarak ödenmemiş çek, senet veya kredi kartları varsa bunları bankayla konuşarak ödemiş olması halinde geçmişte ödemediyse ve kayıt haline gelmişse, bunların hepsinin silinmesine imkan veren, bilinen adıyla sicil affı dedikleri bir düzenlemeyi bugün Bakanlar Kurulu kararlaştırmış oldu. TBMM'ye gönderiyoruz. En kısa sürede yasalaşması için de elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.
Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısında 2009 Bütçesi'nin de ele alındığını kaydederek, "Bütçe ödeneklerinin çok dikkatli ve en verimli şekilde kullanılabilmesi için gerekli hassasiyetlerin gösterilmesi" üzerinde durduklarını söyledi.