Başbakan Ahmet Davutoğlu, Zaman gazetesine kayyum atanması ve Boydak Holding'e gözaltılara ilişkin olarak, "Bunlar siyasi değil, hukuki süreçlerdir" yorumu yaptı. Davutoğlu, "İş adamlığı yapmaktan daha çok siyasi operasyonun parçası hâline gelmek, gazetecilik yapmaktan daha çok siyasal bazı operasyonlar, hatta bazı kara para aklama operasyonları olarak değerlendirilmiş hukuki süreç var" diye konuştu.
Tahran'da İran-Türkiye İş Forumu sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Davutoğlu, "Türkiye, geldiği basın özgürlüğü noktasından geriye doğru hiç gitmeyecektir. Kimsenin basılı veya başka araçları kullanarak paralel yapılanma aracı olarak oluşturulmasına göz yummamamız lazım" dedi.
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Her ikisi için de şunu vurgulamak isterim, yabancı basın organlarında hükümet şu gazetelere el koydu gibi ifadeler var. Bunlar kesinlikle hukuki süreçlerdir. Türkiye’de hükümetimize muhalefet eden tek gazete Zaman değil. Diğer gazeteler özgürce fikirlerini ifade ediyorlar, kimseye niye bunları ifade ediyorlar diye bir soru yok. Hükümetimizden hoşlanmayan iş adamları var, şu veya bu gerekçeyle.
İş adamlarıyla oturduğumda 1 Kasım’da kime oy verdiği aklımdan geçmedi. İş adamları iş adamlığı yapsalar, bize oy vermemiş olduğunu bilsem dahi onlara her türlü imkânlarla yardımcı olmak bizim görevimiz. Sizin aranızdan da birçok temsilci var. Muhtelemen bazılarınız bizimle aynı düşüncede olmayabilirsiniz, ayrımcılık yapmadık. İş adamlığı yapmaktan daha çok siyasi operasyonun parçası haline gelmek, gazetecilik yapmaktan daha çok siyasal bazı operasyonlar, hatta bazı kara para aklama operasyonları olarak değerlendirilmiş hukuki süreç var. Bizim hiçbir müdahalemiz olmamıştır.
Türkiye, geldiği basın özgürlüğü noktasından geriye doğru hiç gitmeyecektir. Kimsenin basılı veya başka araçları kullanarak paralel yapılanma aracı olarak oluşturulmasına göz yummamamız lazım. Bu hukuki bir süreçtir, itiraz yapılır, siyasi boyutu yoktur. Varsa eğer bu el konan, kayyum atanan kurumların, onların yaptıkları illegal faaliyetler sebebiyle siyasal bir yanı vardır. Brüksel'e gideceğiz, Türkiye'nin pozitif gündemini bununla işgal etmeye çalışacaklar. Türkiye'nin gündemini olumlu sürdürmeye çalışıyoruz, bu hukuki süreçleri başka yerlere çekerek lekelemeye kimsenin çaba sarfetmemesi lazım. Türkiye demokratik hukuk kurallarını işletir. Özgürce herkes fikrini ifade ediyor, kimse gizli gündemler içine girmemiş olsun."
