Gündem

Davutoğlu: Bağdat yönetimi Musul'da ya da sınırda güvenliği sağlarsa tedbire gerek kalmaz

"Cizre ve Silopi'de sükunet sağlanınca öğrencilere yoğunlaştırılmış eğitim verilecek""

15 Aralık 2015 12:01

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Musul'un Başika kampındaki Türk askerlerinin Irak'ın kuzeyine çekilmesine ilişkin olarak, "Bu, askeri gereklilikler sonucu yapılan tanzim faaliyetidir" açıklamasını yineledi. Davutoğlu, "Bağdat yönetimi Musul'da ya da sınırda güvenliği sağlarsa tedbire gerek kalmaz" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, sokağa çıkma yasağının devam ettiği Cizre ve Silopi'de öğretmenlerin kenti terk etmesine ilişkin olarak, "Sükunet sağlanınca öğrencilere yoğunlaştırılmış eğitim verilecek" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Bulgaristan ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda değerlendirmelerde bulundu.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Hükümetler arası konferans şeklinde gerçekleşecek toplantıya çok sayıda bakanımız katılıp, Bugaristan ile işbilriğimizi geliştirme konularını konuşuyor olacağız.

Yasadışı göç ile ilgili hangi adımları atabileceğimizi konuşacağız. Kararların uygulanması konusunda Bulgaristan’ın açık desteği gerekiyor; samimi bir şekilde ifade edilmişti.  Balkanlarda kalıcı istikrarın sağlanması için görüşmeler yapılacak.

Bulgaristan söz konusu olduğunda dostluk köprüsü olan görüşmeler gerçekleştireceğiz. Soydaş ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluşacağım. Genellikle Bulgaristan ziyaretlerini iki güne yayarım, oradaki soydaşlarımızla yakın ilişkilerde bulunurum. Ancak Türkiye’deki yoğun gündem yüzünden ülkemize döneceğim.

Zihnimde eksik kalmama şartıyla birer birer cevap vereceğim. Sayın Baydınla ikinci görüşmemiz. Irak’taki görüşmeleri takip eden bir isim. Dün akşam yaptığımız görüşmede son durumu ele aldık.

Türkiye’nin Irak politikası çok açıktır; herkesten daha fazla toprak bütünlüğünü biz savunuyoruz. Özellikle son 13 yıldır, Irak savaşı sonrasında kimse Türkiye’nin iyi niyetinden şüphe edemez. 

Sadece DAEŞ’e karşı yürütülen mücadele değil, PKK’ya karşı yürütülen mücadele ile kime ait olmadığına bakmadan yürüttük örgütlerle.

Terörle mücadele konusunda en küçük varlıklardan birisini temsil ediyor. Irak’lı dostlarımızla, temsilcilerimizle görüştük. Özellikle üçüncü aktörler, Irak ile Türkiye arasındaki ilişkileri bozmak isteyenler devrede. Dikkat ederseniz biz Türkiye olarak ilişkilerin bozulmaması için hem söyleme dikkat ediyoruz. Bu bağlamda yürüttüğümüz görüşmede kanallar açık olacak. Askerlerimizin yeniden tanzimi, dikkat edin bu kavramı geçen hafta yaptığımız açıklamada altını çizerek vurgulamıştık, eğer alanda dinamik bir durum varsa orada alınacak tedbirlerin dinamik olması lazım.

Eğitimcilerimize dönük askerlerimize yoğun istihbari bilgilere dayalı, tehdit ve riskler dolayısıyla geçtiğimiz hafta bir güç kaydırması gerçekleştirdik. Bu sebeple de oradaki durumu da kontrol altına almak mümkün oldu.

 

"Bağdat yönetimi Musul'da ya da sınırda güvenliği sağlarsa tedbire gerek kalmaz"

 

Dün yine bir tanzim faaliyeti oldu. Teröre karşı verdiğimiz mücadelede kararlı şekilde devam edeceğiz. Askeri gereklilikler olduğunda da düzenlemeleri yapacağız. Onlar da takip ediyorlar olayları, kendileriyle de paylaştık. Bugün gelişmeleri tahrik eden bazı aktörler yerine biz önemini vurguladık bunu.

Keşke Bağdat yönetimi, Musul’da hatta Türkiye Irak sınırında tam hakimiyetini kurar ve DAEŞ, PKK unsurlarını temizler. Ama o gün gelene kadar Türkiye kendi ulusal güvenlik bağlamında güvenlik tedbirleri alabilir. Kimsenin gocunmaması, olumsuz anlam çıkarmaması lazım. Bu çerçevede ABD ile yakın koordinasyonumuz var, Irak ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimiyle sıkı bir koordinasyonumuz var. Türkiye’nin pozisyonu çok açık ve net şekilde taraflara izah edilmiş durumdadır.

Suudi Arabistan'la bizim ilişkilerimiz her zaman yakın oldu. Böyle bir toplantı, birliktelik için davet geldiğinde olumlu baktık. Terörle İslamı özdeşleştirme çabası içinde olanlara bu birlik en iyi cevaptır. Nerede terörle mücadele toplantısı düzenlenirse Türkiye oraya destek verecektir.

 

"Cizre ve Silopi'de sükunet sağlanınca öğrencilere yoğunlaştırılmış eğitim verilecek"

 

Arkadaşlar terörle mücade Türkiye’de özellikle çok yönlü yürütülmek zorunda. Suruç saldırısı, Ceylanpınar saldırı sonrasında PKK, DAEŞ, DHKP-C’ye yönelik operasyonlarımız 1 Kasım seçimiyle alakalı olmayıp, tümünü yok edene kadar bu anlamda etkisini azaltmaya kadar devam edecek.

 

Bu bağlamda önce Kuzey Irak’taki kamplara hava hareketleri yapıldı. Mezarlık görüntüsü altında yapılan haraç toplama, bölge halkına zulmetme faaliyetlerine tek tek tasfiye edildi. Yine kırsal alanda en zor olarak görülen bölgelerde, terörün burada barınacağını düşündüğü her yerde kapsamlı operasyonlar yapıldı. O dağlar temizlendi teröristlerden. Milletin huzurunda silahlı kuvvetlere teşekkür ediyorum.

Dağlıca saldırısı olduğunda, ben bölgeye gitmiştim bu dağlar tek tek temizlenecek demiştim. Yine söylüyorum Irak Türkiye sınırında kontrol edilemez denilen dağlarda kontrol sağlandı. Tek tek o bütün bölgeler temizlendi. Bazı ilçelerde yoğunlaşarak halkla devleti karşı karşıya getirmek için çaba sağladı. Barikat, hendek yapıldı. 

Oralarda çatışma çıkarmak, mekanları tahrip etmek. Lice, Sur’da birçok bölgede bir takım faaliyetler içerisine girdiler. Bazı teftiş ve yaygın halkı devletle karşı karşıya getirlecek şekilde operasyonlar yaptılar. Son derece başarılı operasyonlarla ilçeler teröristlerden temizlendi. Silopi ve Cizre’de çalışmalar devam ediyor; sokağa çıkma yasağı bu yüzden ilan edildi. Teröristlerin sivil halka saldırması ortamına engel olmak. İnşallah bu güvenlik ortamı tam olarak tehsis edilecek. Siyaset kapısı açık, en aykırı fikri söylene kapı açık, hodri meydan söylesinler. Böyle manzaralar yaşatabileceklerini düşünenler, bütün güvenlik birimlerimize verilen talimat açıktır, vatan toprağının her bir karışını istikrar alanı haline getirmek.

Cizre ve Silopi başta olmak üzere yürütülen operasyonlar terör örgütünün faaliyetlerine yöneliktir. Seslenmek istiyorum halka, terör örgütüne sesinizi yükseltin, güvenlik birimlerimizile işbirliği halinde olun. 

HDP’lilere sormak lazım; o okullar, masum ve gözleri parlayan çocukları yetiştirmek için oralar. TBMM’ye gelip siyaset yapabilmeleri içindir, sizin gibi siyaset değil. Hiçbir zaman o çocuklar terör siyaseti yapmayacaktır. Çocukların eğitimine devam etmek için her türlü tedbir alınacak. İlçelerimizde sükunet sağlanınca daha iyi bir eğitimle çocuklara yoğunlaştırılmış eğtim vereceğiz, geleceğine sahip çıkacağız. Teröre taviz vermeyeceğiz.